Bayrağımızı çekmek armatörümüzün hakkıdır!

Bu ay hep merak ettiğim bir mevzu üzerine yazmak istedim. Yıllarca bu sektörde birçok tersaneci, armatör, limancı, kaptan, broker vs. kısaca sektörün birçok aktörü ile söyleşi yapabilme, kimi zaman dertleşebilme, kimi zamanda yanlışları ve doğruları konuşabilme imkanım oldu. Hazır mevzu açılmışken bu vesileyle bizi ağırlayan, değerli görüşlerini paylaşan, farklı bir ifadeyle bize kapılarını açan herkese teşekkür ediyorum. Şüphesiz her konuştuğum kişi sektörün dinamiklerini kendi içinde bulunduğu alana göre değerlendirdi ki bence haklılar da. Bu sebeple tezatlıkları bir kenara bırakıyorum ve ortak paydaya geliyorum. Benim söyleşilerimde ve muhabbetlerimde gördüğüm ortak payda şuydu: Denizcilik sektörünün her bir yapı taşının, Türkiye Cumhuriyeti Devletine çok büyük katkıları var. Peki öyleyse madem neden Türk armatörü, Türk Bayrağında değil? Şimdi diyebilirsiniz ki limanlarımızda da yabancı payı arttı? Şüphesiz evet ama bu mevzu bu yazımın mevzusu değil. Bunu sonraki sayılara saklıyorum.

 

Gelelim neden bu sayıda bu mevzu üzerine yazmak istediğime. Birkaç gün evvel sektörün çok değerli bir yöneticisiyle bir araya geldim ve mevzumuz da buydu. Eğrisiyle doğrusuyla sağ olsun anlattı. Bende notlarımı aldım. Bunları sizlerle de kısaca paylaşmak istiyorum:

Birleşmiş̧ Milletler UNCTAD 2021 raporuna göre Türkiye’nin 1000 GRT ve üzeri milli bayraktaki gemi sayısı 429 ve yabancı bayraktaki gemi sayısı 1112 olmak üzere toplam 1541 adet Türk armatör sahipli gemi bulunuyor. Bu gemilerin toplam DWT tonajı 27,965,518 olup, DWT tonaj kapasitesi bakımından Türkiye dünya ülkeleri arasında yüzde 1’lik pay ile 16. sırada bulunmaktadır. Yabancı bayraklı gemi sayısının toplam gemi sayısına oranı ise yüzde 78.56’dır.

 

Bu rakamlar 2019 ise şöyle; 1000 GRT ve üzeri milli bayraktaki gemi sayısı 484 ve yabancı bayraktaki gemi sayısı 1038 olmak üzere toplam 1522 adet Türk armatör sahipli gemi varken bu gemilerin toplam DWT tonajı 27,609,712 olup, DWT tonaj kapasitesi bakımından Türkiye dünya ülkeleri arasında yüzde 1’lik pay ile 16. sırada yer alıyor. Yabancı bayraklı gemi sayısının toplam gemi sayısına oranı ise yüzde 74.05.

 

İstatistiklerden de görüldüğü üzere yıllar geçtikçe Türk bayraklı gemi sayısı azalmakta ve yabancı gemi bayraklı gemi sayısının toplam gemi sayısına oranı ise ortalama yüzde ikilik bir ivme artmaktadır.

 

Yıllar

Türk Bayraklı Gemi Sayısı

Yabancı Bayraklı Gemi Sayısı

Toplam Gemi Sayısı

Yabancı Bayraklı Gemi Sayısı Oranı

2019

484

1038

1522

74.05

2020

449

1079

1528

76.30

2021

429

1112

1541

78.56

 

Benim buradan anladığım şu; Türkiye’nin dünyadaki sıralamasında hiçbir değişim yaşanmamış ama Türk armatörleri Türk Bayrağından hızlı bir çıkış sürecine girmiş.

 

PEKİ AMA NEDEN TÜRK BAYRAĞINDAN KAÇIŞLAR OLUYOR?

 

•  Türk bayrağı siciline geçiş veya yeni kayıt olmada ağır bürokratik işlemler söz konusu iken, kolay bayrak ülkeleri kendi ülkeleri dışındaki denizcilik şirketlerine ve bunların kendi vatandaşları olmayan sahiplerine gemilerini her hangi bir sınırlama olmadan ya da çok az talepler ile kendi bayrakları ya da kayıtları altında çalıştırma hakkı vermektedirler.

 

•    Kolay bayrak siciline giriş̧ son derece kolay olup, yurt dışında bir konsoloslukta ya da internet ortamında bir form doldurarak gerçekleştirilebilmektedir. Bu gemi sahiplerinin anılan gemi siciline girmesi ya da bu sicili değiştirmesi çok kolay olmaktadır.

 

•    Bu bayrak altında çalıştırılan gemilerden elde edilen gelirin vergilendirilmesi, bayrak veren ülkenin kendi vatandaşlarına uyguladıkları vergi usul kanununa göre değil, bu sicile özgü farklı bir vergi sistemi uyarınca geminin net ya da gros tonu üzerinden bir kayıt ya da girmelik ücreti ve tonaja göre tespit edilen bir skalaya göre ton basına sabit ücret üzerinden yıllık tonaj vergisi tahakkuk ettirilmek sureti ile yapılmaktadır. Şirketlerde kar dağıtımı stopaja tabi olmamaktadır. Bu nedenle bu ülke bayrakları altında gemi çalıştıran armatörlerin ödedikleri vergi kendi ülkelerinde ödeyecekleri vergiye göre 10 misliye kadar düşük olabilmektedir.

 

•   Bu elverişli bayrak ülkelerine kayıtlı gemilerde her hangi bir sınırlamaya tabi olmadan yabancı uyruklu personel çalıştırmak serbesttir.

 

•     Denizcilik sektöründeki harcamalar döviz ile yapılmaktadır ve yatırımların büyük bölümü kredilerle karşılanmaktadır. Türk bankalarından yabancı para cinsinden verilen kredinin vadesi yaklaşık 36-60 aydır ve şirketler tarafından bu zaman aralığında krediyi ödemek mümkün değildir. Dolayısıyla şirketler yabancı finansöre yönelir. Finansörler şirketlere kredi verirken gemide hangi bayrak varsa o ülkenin risk primine bakarak kredi verir. Örneğin, 15 milyon dolar kredi ile alınacak bir gemiye Türk bayrağı çekilirse kredi onaylanmaz ya da onaylanır ama faizi daha yüksek olur ve gemilerin ilk yılki finansman giderine günlük yaklaşık 3000 dolar ek maliyet getirir. Bu nedenle yabancı finansörlerin şartları Türk armatörlerin yabancı bayrağa yönelmesindeki önemli faktörlerdendir.

 

•     TUGS (Türk Uluslararası Gemi Sicili) gemide çalışan personeli gelir vergisinden muaf tutar. TUGS’a bağlı gemilerde çalışan personelin ücretinin yüzde 42’si SGK primi olarak kesilir ve gelir vergisinden muaf olduğu için vergi alınmaz. Aynı şekilde bu gemilerde belirlenen ücret için kıdem tazminatı da işin içine katıldığında, çalışanın eline geçen ücret yabancı bayraklı bir gemiye nazaran yüzde 40-50 az olmaktadır. Doğal olarak çalışanlar yabancı bayraklı gemilere yönelirler ve Türk bayraklı gemi armatörü gemisinde gemi insanı çalıştırmak için elinde olmayan nedenlerden dolayı yabancı bayraktaki ücreti ödemek zorunda kalmaktadır.

 

Bu konuyu çok uzatmayacağım çünkü hepimiz biliyoruz ki işin dinamikleri sektörü aşıyor. Burada karar verici merciler başka ama yazmamakta olmaz. Ortada Türk bayraklı gemi sahibi armatörlerimizin yabancı bayraklı gemilere karşı sürdürdüğü haksız bir rekabet var. Hatta buna rekabet bile denmez; bir var olma mücadelesi esasen… Bu yok oluşa giden yol düzeltilmediği sürece Türk armatörlerin yabancı bayrağı tercih etmesinin önünü alınamayacak…

 

Kalın Sağlıcakla…