Esasen benim için Expomaritt Exposhipping 2023’ün özetidir yukarıdaki iki kelam ama ayıp olmasın azıcık da ne demek istediğimi yazayım… Lakin en başta bu fuara emeği geçen, fuara katılan ve ziyaret eden herkese teşekkür etmek isterim.

Ancak söze;

Uluslararası” ibaresinin sadece adında kalmasından mı başlayayım, yoksa fuarımızın açılışında cumhurbaşkanımızı geçtim, bir bakanımızın veya yardımcısının dahi yer almamasını mı yazayım? Biz büyüyen ve gerçekten denizciliğin pek çok alanında başarılı projelere imza atan bir sektör olmamıza rağmen kendi tersanelerimiz dahil neden uluslararası camia bizim fuarlarımıza gelmiyor sorusuna cevap bulmalıyız. Ben, bu sorunun bu organizasyonu yapıp yapmamamız hususunda bize netlik kazandıracağına inanıyorum. Bakıyorum emsali olan Posidonia, her seferinde bir öncekinden daha da büyüyor. Keza Türk denizcilerinin katılımı da artan bir ivmede ilerliyor. Şüphesiz keramet sadece Posidonia’yı Mitsotakis’in veya SMM Hamburg’u da Merkel ya da Scholz’un açmasında değil! Ancak burada bir keramet olmasa da açık bir mesaj olduğu da yadsınamaz. O mesaj da şu: Devlet olarak biz sizin yanınızdayız… Gelelim bize… Ya “Sinyal yok” ya “Not found” ya da “Aradığınız kişiye ulaşılamıyor”. Velhasıl burada Türk denizcileri en yalın ifadeyle yalnız bırakılmıştır. Yalnızlığımızın nedeniyse birlikte organize olamayışımızdan kaynaklanıyor olabilir.

Peki, bizde hiç mi kusur yok?

Olmaz mı? En başta biz fuara mı katılıyoruz yoksa alemlere mi akıyoruz belli değil! Asla niyetim kimseyi kırmak, incitmek değil fakat objektif gözle baktığımda bir tarafta kıvıran dansözler, diğer tarafta bangır bangır çalan şarkılar, öteki tarafta gece kulübündeymişçesine yapılan danslar, atılan göbekler, ardı arkasına devrilen kadehler… Tabii ki eğlence de kokteyl de müzik de olacak, ancak kıvamında… Buna yurt dışı fuarlarındaki gibi belirli kurallar konulmazsa “Hoş geldiniz Şen bara’”…

Fuar organizasyon tarafı: Fuarın yapıldığı günlerde uluslararası önemli fuarların yapılacağı tarihe dikkat edilmesi gerekiyordu ve sektörden birçok firmamız daha önce tarihleri belli olan fuarlara katılımcı ve ziyaretçi olarak gitti. Sürekli ertelenen tarih sonrası olsun da kurtulalım duygusuyla yapılmış, ortak fikirle tarih belirlenmemiş sanki. Hal böyle olunca sektörün dikkatini bizim fuarın üzerine tam olarak çekemedik ve Avrupa’daki fuarlara hem katılım hem de ziyaretçi gitti...

Neredesin Fuarlar Komitesi?

Deniz Ticaret Odası’nın desteklediği bir fuarda ilk günden sonra ne DTO Yönetim Kurulu’ndan ne de Fuarlar Komitesinden kimsenin olmaması bana garip geldi... Acaba diyorum fuar boyunca DTO’nun standında birilerinin orada olması daha doğru olmaz mıydı?  Fuarlar Komitesinin görevlerinin içinde incemeler yapmak, eksikleri, hataları görmek gibi hususların olduğunu düşünüyorum. Bir günlük katılımla ne kadar sağlıklı raporlama yapacaklar açıkçası bilemiyorum.

Boyumuz bırakın uzamayı gün geçtikçe kısalıyor

Bu fuarın yıllardır bir kurumsal hafızasının olmaması başlı başına bir sorundur. Çünkü deneme yanılmayla başladığımız her fuar asla başarıya ulaşmaz demiştim geçmiş yazılarımda. Bu mantaliteyle hareket etmeye devam edersek fuarlarımızın boyunun uzamayacağını da söylemiştim ki, aynen dediğim gibi oldu. Çünkü yıllar evvel bu fuarda İstanbul Fuar Merkezi’nde 9-10 ve 11’inci holler dolmuştu ve Hollanda Pavilion’uyla hatırı sayılır yabancı katılmıştı. Aradan yıllar geçti ve sektör büyüdükçe fuar hollerimiz küçülmeye başladı ve nitekim tek bir holde fuarı yaptık. Bunun birinci nedeni bu fuarı sürekli farklı yerlerde yaparak bir kurumsal hafızamızın oluşmamasıdır. İkincisi ise sürekli yer değişikliği yüzünden ne yurt dışı firmaları katıldı ne de kendi tersanelerimiz katıldı. Hatırlayın ilk Anadolu yakasına alındığında (Pendik) marul satılan yerde fuar mı yapılır eleştirileri yapıyorduk. Sonra Tuzla’da oldu. Orası için de çadırda fuar mı yapılır söylemleri oluyordu. Demek ki biz hep eleştiri tarafındayız, gelişim tarafında değiliz. Herkes fuarın kendi yakınında olmasını ister ama bizim Anadolu yakasında bir fuar merkezimiz yok ne yazık ki. Örneğin, bu fuarı Yunanistan’ın herhangi bir adasında yapsak ve bir çağrı ile Zeytinburnu limanında gemi kaldırıyoruz gelmek isteyen var mı desek herkes sıraya girer ve listeye giremeyende sitem üstüne sitemle “Bende DTO üyesiyim beni neden listeye almadınız” der durur. Kısacası işin özü Anadolu yakasında bir fuar merkezi olana kadar İstanbul Fuar Merkezi bence makuldür.

Sil baştan…

Belki fuar tarafıyla yapılan anlaşma sil baştan yapılmalı ve belirli başarı kriterleri konulmalı. Sadece belirli bir ücret almakla geçiştirdiğimiz taktirde Türk deniz ticaret endüstrisi fuarlarını bir türlü Avrupa’daki emsal fuarlar arasına yazdıramayacağız. Ülke denizciliği büyüyor ve dünyada ilk sıfır emisyonlu römorkörlerin inşası tersanelerimizde oluyor. Dünyanın her tarafına gemi inşa projelerimizle dünyanın dikkatini üzerimize çektiğimiz bu zamanda neden yurt dışı firmaları fuarlarımıza gelmiyor ben anlamış değilim. Burada bir sorun ve bir gariplik var.

Bir de tabii şu var:

İnforma Fuar Organizasyonu, Yunanistan Posidonia Fuarı da dahil Avrupa’daki çok önemli fuarların organizasyon tarafında yer alıyor. Yunanistan’a veya herhangi bir fuara Almanı, Norveçliyi Hollandalıyı getirirken getiriyor da Türkiye’ye niye getiremiyor? Buna da kendileri cevap vermeli diye düşünüyorum. Öyle ya, komşu ülkemizde olan Posidonia Fuarı daha çok gelişsin, oraya daha çok Türk firması katılsın diye Expomaritt Exposhipping’i es geçiyor değillerdir herhalde!

Kalın Sağlıcakla…