Denizci Kadir Köroğlu (36), 6 aylık anlaşma imzaladığı Gündem Azra isimli kuru yük gemisinde çalışmaya başlamıştı. Gemi İzmit Körfezi’nden İstanbul’a, oradan da Yunanistan’a gitmek üzere açılmıştı. İddiaya göre, gemi İstanbul açıklarında beklemekteyken Kadir Köroğlu, gemide şüphelendiği bir kişinin terör örgütü lideri Fetullah Gülen’e ait kitapları okuduğunu görmüş ve haberi olmadan kendisinin kamarasına girildiğini fark edince de durumu Whatsapp üzerinden dayısı Ali Canpolat’a bildirmişti. Köroğlu’nun, ayrıca bilgi verdiği Sahil Güvenlik’in, durumla ilgili gemi kaptanına bilgi vermesini istediği, kaptanın da ˮBizim gemide böyle şeyler olmazˮ dediği ifade edilmişti. Kadir Köroğlu’dan 11 Haziran akşamı saat 18.30’dan bu yana haber alamayan ailesi İstanbul’a gelerek kayıp denizcinin peşinden adeta dedektifler gibi iz sürmeye başladı. Soruşturmayı ilgili kurumları tek tek gezerek takip eden aile, olayla ilgili soruşturmanın bir türlü başlamamasından şikayetçi.

 

Konuyla ilgili 7deniz habere açıklamada bulunan Kadir Köroğlu’nun ablası Mine Köroğlu, “Gemi firması ilk önce bize ulaşamadıklarını iddia ettiler. Kadiri’n elimizde ses kayıtları var, kimsesi olmadığını söylüyordu. Madem kimsesi yoktu ben ertesi gün nasıl suç duyurusunda bulundum? Gemi mürettebatı ifade verip gemilerine gittiler. Soruşturma dosyaları savcının önüne gitti, tam o sırada savcının tayini çıktı. Diğer savcı gelene kadar aradan yaklaşık 10 gün geçti. Yeni savcı geldi, iki gün sonra izne çıktı. 11 Ağustos’ta gelecek. Artık dosyayı ne zaman inceler bilmiyorum. İçişleri bakanlığına duyurduk. Meclise soru önergesi verildi. Kıyı emniyetine gittim, oradan bir cevap alamadım. Artık çalmadığımız kapı kalmadı. Gemi şu anda hiçbir şey olmamış gibi faaliyetine devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği’nden ‘Aliağa’ açıklaması Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği’nden ‘Aliağa’ açıklaması

Firmanın aile olarak kendilerini suçladığı söyleyen Mine Köroğlu, “Bizim avukatımız vardı ama bizi bıraktı. Bize dedikleri şey, ‘Biz kardeşinizin FETÖ’cü olduğunu ve onun için öldürüldüğünü düşünüyorduk. O yüzden dosyanızı almak istemedik.’ Hiçbir şekilde ilgilenmedi avukat. Dilekçemi kendim yazdım, savcılığa verdim. İfadeleri kendim aldım, polislerle birlikte. Avukatın bizi oyalaması sırasında biz bilirkişi talep edemedik. Gemi de gitti. Arama yapıldı. Kardeşimin eşyaları eksik geldi. Biz bilirkişi talep edene kadar gemi gitmiş oldu” ifadelerini kullandı.

 

Köroğlu, “Kardeşim bir gün öncesinden gemi kaptanına, ‘Ben sefere çıkmak istemiyorum, beni indirir misiniz?’ diyor.  Kaptan ‘tamam’ diyor. ‘Sabah olsun evrakları halledelim ben seni indireceğim’ diyor. Fakat kardeşim o gece kayboluyor. Yarın sabah ineceğini bilen adam geceden neden kaybolsun? Ben kardeşimin kaçırılmış olabileceği ihtimalini de düşünüyorum” dedi. Abla Mine Köroğlu, kardeşi hakkında bazı iddialarla karşılaştıklarını ve bu iddiaların doğru olamayacağını ifade ederek, ˮDayımla yazıştığı mesajlarda gemide FETÖ kitaplarının okuyan şüpheli insanların olduğunu bildirdiğini, bunları Sahil Güvenlik ekiplerine bildirdiğini, Sahil Güvenlik tarafından kaptanla konuşmasının söylendiğini, kaptanın da ’Bizim gemide böyle şeyler olmaz’ dediğini öğrendik. Sonra kardeşim aniden ortadan kayboluyor ve bir daha haber alamıyoruz. ’İntihar etti’ diyorlar. Benim kardeşim asla intihar etmez. Zaten 10 yaşındaki çocuğu için o gemiye gitti. ’Bot yanaştı, onunla kaçtı’ diyorlar. Benim kardeşimin bot tutacak parası yoktu. Para için gemideydi. Gemideki personeller söylüyor bunlarıˮ dedi.

 

ˮGemidekilerin delil yok etmek için 2 günleri vardıˮ

 

Yapılan ilk aramanın sonunda kardeşinin eşyalarının kendilerine teslim edildiğini, ancak eşyaların eksik olduğunu anlatan abla Köroğlu, ˮSavcılığa başvurup arama talebinde bulunduk. Kardeşimin eşyaları teslim edildi, ancak eksikler var. Takım elbise ile atladığını söylüyorlar. Takım elbise giydiğini nereden biliyorlar. Gemidekilerin delil yok etmek için 2 günleri vardı zaten ve de plan yapmak için. Hepsi planlı bir şekilde aynı ifadeleri veriyorlar. Kardeşimin, telefonu ve 4 paket sigarası ile birlikte, takım elbiseli olarak gittiğini söylüyorlar. Polisler fark ediyor, sizin personel sayınız neden 15’ken 14’e düştü diyeˮ diye konuştu.

 

ˮBir köpek yavrusu kaybolduğunda 11 gün seferber oldularˮ

 

Gözü yaşlı anne Gülay Köroğlu ise, oğlunun intihar ettiği şeklindeki iddiaların asla doğru olamayacağını yineleyerek, acısını şu sözlerle anlattı: ˮBir köpek yavrusu kaybolduğunda insanlar 11 gün seferber oldular. Benim yavrum insan, neden kimsenin umurunda değil? Oğlumun bulunmasını istiyorum.ˮ Genç gemicinin gemideki FETÖ’cü ya da FETÖ’cüler tarafından kaçırıldığını ya da öldürüldüğünü öne süren acılı aile, arayışlarına ve ilgili kurumlarda sık sık bilgi almaya çalışmaya devam ederken, esrarengiz olayla ilgili polis soruşturması da sürüyor. İbrahim Kocamış-7deniz 

Editör: Haber Merkezi