Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği’nden ‘Aliağa’ açıklaması Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği’nden ‘Aliağa’ açıklaması

Osmanlı donanmasıyla Haçlı donanması arasında savaş çıkmış. Haçlı donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea Doriaʹya haber vermiş: -Osmanlı yaklaşıyor. Andrea Doria sormuş: Kaç gemi var? Gözcü: 10-20 kadar. Komutan hemen emir erini çağırmış: Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırmış: Niçin komutanım? Andrea Doria: Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye... Bu arada gözcüden yine ses gelmiş: Efendim 50 kadar oldular. Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş: Gömleği boş ver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir! Aydın Boysan amcamızın bir söyleşisinde anlattığı bu fıkraya gülmüş ve oldukça eğlenmiştik. Aradan yıllar geçti, denizciliğe olan merakım, bununla ilgili bir üniversitede okumam ve Osmanlı’nın denizcilik tarihindeki başarıları beni sık sık Beşiktaş Deniz Müzesindeki araştırma görevlisi komşumuz Nurcan Bal ablamızın keyifli ziyaretine teşvik ediyordu. O yıllar milyonlarca belgenin bulunduğu arşivlerin Türk halkına kapalı, dünyaya açık olduğu yıllardan biriydi. Kendisini ziyaret ettiğim günlerden birinde Preveze deniz savaşında Osmanlı donanmasının kullandığı kadırgaların teknik donanımlarını tercüme ettiğini öğrendim. Konu döndü dolaştı Aydın Boysan’ın Andrea Doria fıkrasına geldi. Gülüşmelerin ardından Andrea Doria’ya kahverengi pantolonunu giydirten esas meselenin ne olduğunu hayretler içerisinde öğrendim.  28 Eylül 1538 tarihinde Yunanistanʹın kuzeybatısındaki Prevezeʹde Osmanlı Donanması ve Papa III. Paulusʹün çabalarıyla bir araya gelen Haçlı donanması arasında gerçekleşen deniz muharebesinde Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, Amiral Andrea Doria komutasındaki Haçlı Donanmasıʹnı imha etti. Bu deniz muharebesi sonucunda Akdenizʹde Osmanlı Donanmasıʹna karşı koyabilecek bir donanma kalmadı ve Türk hakimiyeti başlamış oldu. Barbaros Hayreddin Paşaʹnın komutası altında 122 kadırga ve galyot ile 12.000 levent vardı. Kutsal Birlik donanması ise 112 kadırga, 50 kalyon ve 140 barka olmak üzere 300 küsur (bazı kaynaklara göre 600 küsur) parça idi ve 60.000 askeri taşıyordu. Haçlı donanmasının kumandanı, o sıralar Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlkenʹin hizmetinde olan Cenevizli Amiral Andrea Doria idi. Buraya kadar her şey normal, tarih kitaplarında zaman zaman masalsı anlatılan bu tarihi olayın arkasındaki gerçek, Andrea Doria’ya kahverengi pantolonunu giydirten sebebin aynısı idi. İlk ağızdan, taze taze tercüme edilmiş arşivden öğrendiğimiz gerçek, Osmanlı donanmasındaki kadırgaların toplarının menzilinin Haçlı donanmasındakilerin üç katı oluşuydu… Osmanlı donanması kendisinin kat ve kat üzerinde sayıya sahip Haçlı donanmasını, uzun menzilli ve teknik donanımı çok daha üstün toplarıyla hezimete uğratmıştı. Doria’ya kahverengi pantolonu giydirten asıl gerçek buydu. İnanç ve iradenin yüksek teknolojiyle harmanlandığı bir galibiyetti Barbaros Hayrettin Paşa’nın zaferi ve asla tesadüf değildi. Güzel ülkemize, inancın teknik ile harmanlandığı nice benzeri zaferler temenni ederim.  

Gökhan Yayla  

Editör: Haber Merkezi