ABD’de Demurrage/Detention Uygulamaları

Konteyner navlunlarının 2021 ve 2022’nin ilk yarısında tavan yaptığı bir donemde özellikle ABD Limanlarında Demurrage ve Detention maliyetleri de zirve yapmış ve etkileri son tüketicilere olumsuz yönde yansımıştır. Bu yansıma o denli etkili oldu ki Başkan Biden duruma el koymak zorunda kaldı, Meclis ve Senato’dan Demurrage/Detention uygulamalarını kısıtlayan kanunlar geçirdi. ‘Başkan bu sorunu doğru mu yorumladı aldığı kararlar denizcilik ve hukuk açısından doğru uygulamalar mıydı, gerçek sorunu halledici doğrultuda alınmış bir karar mıydı?’ tartışmasına girmeden konuya bir nebze olsun uzak olan okuyucularımız için konteyner taşımalarında Demurrage ve Detention terimlerinin anlamlarına değinmek isterim; çünkü bu iki terim, konteyner taşımacılığında hayati önem taşıyan çok önemli terimlerdir.

 

Demurrage, alıcının kendine gelen hamuleyi (burada konteyneri) kendine tanınan zaman süresi içinde limandan çekmediği takdirde taşıyıcı tarafından tahakkuk ettirilen cezai bir ücrettir.

 

Örneğin: Çin’deki bir yükleyiciden Hollanda’daki bir alıcıya bir konteyner yüklü emtia X Konteyner Lines tarafından 15 Haziran’da teslim edilmek üzere taşınmakta. Gemi zamanında Limana yanaşır ve mallar 15 Haziran’da teslim edilmeye hazırdır. Alıcıya, konteyneri limandan çekmesi için taşıyıcı tarafından, 15 Haziran’dan sonra 7 günlük bir serbest sure tanınır (bu rakkamlar hep ornek olarak verilmistir). Diyelim ki alıcı konteyneri ancak 14 gün sonra çekebildi. Bu durumda, taşıyan firma tarafından alıcıya tanınan 7 günü aştığı için önceden tespit edilmiş günlük bir ücret olan demurrage tahakkuk ettirilir.  

 

Detention deyince, denizci olmayan birinin aklına ilk gelen anlam göz altına almak veya alınmak veya okulda disiplin cezası görmektir. Denizcilikte, özellikle konteyner taşımacılığında ise, konteyneri tanınan süre zarfında terminale geri getirmeyen alıcıya önceden tanınan serbest süreyi aşan günler için yine önceden anlaşılan günlük bazda bir cezai ücretin tahakkukudur. Yine bir örnek ile izah etmek gerekirse: Alıcı konteyneri limandan çekip fabrikasına götürür ve kendisine konteyneri boşaltıp tekrar terminale iade etmesi için taşıyıcı firma tarafından 7 günlük bir sure tanınmıştır. Alıcının konteyneri boşaltması ve terminale iade etmesi 14 günü bulur. Bu durumda alıcı 7 günlük süre için önceden günlük bazda kararlaştırılmış Detention ücretini taşıyıcıya ödemek zorundadır.

 

Aret, Allah aşkına bunu herkes biliyor ne gereği var bu detaylara diyeceksiniz ama Hayır! Bu sözcüklerin denizcilikteki anlamını bilmeyen milyonlarca kişi var dünya üzerinde. Özellikle ABD gibi cahil bir toplumda bu sözcüklerin anlamını bilmeyen toplum nüfusun çoğunluğu. İşte ABD Başkanı Joe Biden da yaklaşan kısmi seçimlere hazırlık olması açısından ve ABD’de artan enflasyonun ve limanlardaki birikim ve gecikmelerin nedenlerini konteyner taşımacılarında bularak artan konteyner navlunları ve Demurrage/Detention ücretlerini kanun ile kontrol altına almaya kalktı.

 

Haziran ayında kanunlaşan Ocean Shipping Reform Act tasarısını kanun olarak imzaladı ve Federal Maritime Commission’i (Federal Denizcilik Komisyonu) Konteyner Taşımacılarının uyguladığı Demurrage / Detention ücretlerini regüle etmekle görevlendirdi.

 

D/D (Demurrage / Detention) tahakkuklarında zirveyi tutan New York / New Jersey terminallerinde günlük tutarlar 3 bin 200 doları bulmuştu. Bu limanlarda konteyneri çekmek veya iade etmek için tanınan serbest sure genelde 14 gündür. Bunu takip eden California’nın Long Beach ve Los Angeles terminallerinde ise günlük 2 bin 700’ü bulmuştu. Bu rakamların yüksek olduğu konusunda hem fikiriz ancak D/D ücretlerinin uygunluğuna, aynı andaki konteyner navlunları ile mukayese ederek karar vermenin doğru olduğuna inanıyorum. Aslında konumuz arz/talepten kaynaklanan yüksek navlunlar ve D/D ücretleri değil tabii ki, asıl konumuz bir ülke başkanının enflasyonu kontrol etme bahanesi ile D/D uygulamalarını kontrol etmeye kalkışmasıdır.

 

Sayın Başkan, enflasyonu kontrol etmek tabii ki göreviniz ancak ABD’deki enflasyonun ve limanlardaki gecikmelerin nedeninin sadece D/D ücretleri olarak görüp bu ücretleri kontrol etmeye kalkacağınıza, bu ücretlere neden olan limanlardaki yığılma ve gecikmelerin gerçek sebeplerini araştırıp sorunu bu gecikmelere çare bularak çözmeniz daha bir anlamlı ve etkili olmaz mıydı? Yaptığınız uygulama denizciliğe haksızlıktan başka bir şey değil. Ayrıca, bu bahane ile yürürlüğe giren kanunun da hiçbir etkisi olmadı çünkü bu kanunun uygulanması ile görevlendirilen Federal Denizcilik Komisyonu’nda bu uygulamaları yürütebilecek ne yeterli ekip var ne de yeterli ekipman.

 

Biden’in Uzak Doğu’dan ABD’ye konteyner taşıması yapan ve hepsi de yabancı şirketler olan 9 ana konteyner hattı operatörünü yükselen enflasyonun nedeni olarak gösterdiği 10 Haziran tarihli konuşması tesadüfen Mayıs ayı Tüketici Fiyat İndeksinin bir önceki Mayıs’a oranla yüzde 8.6 arttığının açıklanması ile aynı tarihe rastlamaktadır. Bu rakam 1981 Aralık ayından bu yana izlenen en yüksek orandır.

 

Haziran ayında kanunlaşan OSRA’ya (Ocean Shipping Reform Act) ilk ciddi serzeniş World Shipping Council’den (Dünya Denizcilik Konseyi) (WSC) geldi. Merkezi Washington DC’de bulunan WSC uluslararası hat taşımacılığının endüstriyel anlamda tek temsilcisi olarak kabul edilen ciddi bir kuruluştur. ABD dışında Brüksel ve Singapur’da şubeleri mevcuttur. WSC resmi yayınlarında kanunu kendi içinde tutarsız, yanılgılarla dolu bulduğunu açıklayarak. Limanlardaki birikmelerden (congestion) ve yüksek D/D uygulamalarından, sadece konteyner hat taşımacılarını sorumlu tutmanın son derece yanıltıcı ve temelden haksız bir iddia olduğunu ileri sürmüştür. Tedarik zincirindeki gecikmelerin ve aksaklıkların tek sorumlusu olarak bu zincir içinde yer alan ögelerden sadece biri olan hat taşımacılarını sorumlu tutmak ve sadece bu sektörü regüle etmeye kalkmak ile başkanlık ve hükûmet büyük bir yanılgı içine düşmüştür. Tedarik zincirinin diğer halkalarını teşkil eden TIR, trailer ve demiryolu taşımacılarının tamamen kontrolden muaf olduklarını burada beyan etmekte yarar görmekteyim.

 

Konteyner navlunları, D/D ücretleri önümüzdeki bir veya iki yıl zarfında kendini dengeleyecek ve makul seviyelere gerileyecektir. Ancak bunun nedeni Biden tarafından uygulamaya sokulan OMRC değil, 2020’nin son çeyreğinden bu yana sipariş edilen 900 adet konteyner gemisinin altında yatmaktadır. Bu sektöre önümüzdeki iki yıl zarfında 7 Milyon TEU konteyner kapasitesi ekleniyor olacak. Clarkson Araştırma Servisi’nin verilerine göre bu rekor bir rakam olup DWT bazında son iki yılda sipariş edilen tanker ve kuru yük gemilerinin toplamından daha fazladır.

Görünen köy kılavuz istemez değil mi?