İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) ile Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR)’nin ortak düzenlediği ‘Maritime Business Dialogue’ konulu toplantı İMEAK DTO Meclis Salonu’nda yapıldı. Toplantıya AB Komisyonu'nun Ulaştırmadan sorumlu Komiseri Violeta Bulc, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, Deniz Ticareti Genel Müdürü Okay Kılıç, İMEAK Deniz DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, hükümet AB Delegasyonu’ndan temsilciler ile DTO yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Çok sayıda başlığın masaya yatırıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan İMEAK DTO Başkanı Kıran, denizcilik ile ilgili çoklu ulusal denizcilik konvansiyonlarında bir araya geldiklerini ve IMO’nun tüm çalışmalarını yakından takip ettiklerini kaydetti. Türkiye denizcilik sektörünün balast suyu yönetiminde elde ettiği başarıyı sülfür gazı konusunda da elde edeceğine inandığını ifade eden Kıran, çalışmalarına devam ettiğini belirtti. Türk denizcilik sektöründe teknolojik kapasitenin de arttırıldığını aktaran Kıran, “Dünya’daki 90 bin aktif geminin 60 bin uluslararası kurallara tabi” dedi.
‘Kapasitemizi AB’de de kullanmak istiyoruz’
Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’nin gemi inşa, retrofit tamiri ve sökümü alanındaki tecrübelerini bildiğine işaret eden Kıran, “Bu kapasitemizi AB’de de kullanmak istiyoruz. Böylelikle hepimize yeni kapılar açılacak” dedi. Uzakdoğu pazarlarıyla rekabet etmek istediklerini dile getiren Kıran, şöyle devam etti: “Bu pazar dünya denizciliğinde bir alternatif oluşturabilir. Türkiye’deki tersaneler, AB deniz şirketleri tarafından tercih edilebilir. Maliyet olarak ucuz bir pazarız. AB şirketlerini Türkiye ile çalışmaya davet ediyorum. AB’den gemi inşa, tamir ve retrofit konusunda çok daha uygun maliyetlerle karşılayacağımıza inanıyorum. Bu anlamda AB ile iş birliği yapmaya hazırız. Tersanelerimiz uygun, kalifiye ve eğitimli personellerimiz var. Çevre dostu, ekonomik ve modern gemilerin inşasında eğitimliyiz.”
‘İşbirliği konusunda heyecanlıyız’
En büyük sorunun finansal kaynak üretmek olduğunun altını çizen Kıran, “AB’nin bu konuda dikkatini çekmek istiyoruz. Bu inisiyatifler özel sektör tarafından ödüllendirici görülmüyor. IFA fonlarının bu konuda önemli olduğunu düşünüyorum. IFA fonları AB – Türkiye iş birliğinde geliştirilebilir. Bu tür finansal desteklerin çarpan etkisini unutmamak gerekiyor. Hibe ve kredi anlamında bu destekler verilebiliyor. Türkiye, AB’nin ortaklığı ya da iş birliğiyle birlikte global sorunların çözümlerine katkıda bulunacaktır. Denizcilik sektörümüzü yeni nesil teknolojilerle donatabileceğiz. Bizim iş birliğimiz ortak çıkarlarımızın daha da ilerletilmesine yönelik bir değer katacaktır. Biz iş birliği konusunda gayet heyecanlıyız. Ortak üretim yapma hevesindeyiz. Böyle girişimlerle birlikte Türkiye ve AB arasındaki entegrasyon ve uyumlaşmaya katkıda bulunabiliriz. Böylelikle yeni ufuklar açılacaktır” diye konuştu.
AB Komiseri Bulc: Türkiye ile AB arasındaki dialog kesintiye uğramamalı
Toplantıda söz alan AB Komisyonu'nun Ulaştırmadan sorumlu Komiseri Violeta Bulc'un ise stratejik işbirliğine yatırım yapmaya devam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ortak stratejik noktaları belirlemek ve uzun vadede bunları takip etmeliyiz. Ne olursa olsun Türkiye ve AB arasındaki diyolag kesintiye uğramamalı. Belli siyasi noktalardaki farklılıklara rağmen umuyorum ki siyasi gündem tekrar yakınlaşamaya başlayacaktır. Şu anda birçok şeyleri yapmamıza engel olmuyor. Birçok şeyi birlikte yapıyoruz. Denizcilikte Avrupa paydaşları becerilerimizi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
‘Önder olmalıyız’
Denizciliğin dijitalleşmeden çok etkilendiğini sözlerine ekleyen Bulc, işbirliğinin gelecekte de sürmesi gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Herhangi bir ticaretin yeşerebilmesi için bir bağlanabilirlik olmalı. Ulaşım sektörü için böyle bir bağlantıyı sağlamak, iş modellerinin amaçlarına uygun bir şekilde insanların bir araya gelmesi gerekiyor. Bizim bu konuda önder olmamız lazım.”
‘Denizcilik alanında 240 milyar dolar yatırım yapıldı’
Ulaşım Birliği perspektifinde denizciliğin en önemli konulardan biri olduğuna dikkat çeken Bulc, “AB’de ulaşım karbondioksit emisyonlarının 23’ünü oluşturuyor. Bizim yükü olabildiğinde deniz yolu ya da demir yolu ile taşımamız gerekiyor. Geçen yıl bankalar ve özel yatırımcılarla birlikte ulaşıma AB’de 240 milyar dolar yatırım yapıldı. Limanların modernizasyonuna da çok fazla yatırım yapıyoruz. Bir limandan diğer bir limana bir trenle ya da iç su yolları ile ulaşımın mümkün olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye tersanecilik konusunda önemli bir ülke
Yatırımların ve inovasyonun önemine vurgu yapan Bulc, “Fikirler önemlidir ancak yatırımla desteklemeseniz hiçbir şey olmaz. Yatırım konusunda biz liman yönetmelikleri ile başladık. Limanlara yatırımlar yaptık. Çok daha şeffaf bir şekilde AB limanlarına nasıl yatırım yapıldığını görüyoruz. Çevreci denizciliği destekleyen enstrümanlarımız var. İnovasyon olmadan ilerlememize imkan yok. Denizcilik sektörünü uygun amaçlarla uygun ekosistemde tutabilmenin başka bir yolu yok. Yeni enerji depolama tesislerine, yeni tür bataryalara, akülere yatırım yapıyoruz. Şu anda belli alanlarda tekelleşme söz konusu. Bir tarafta gemiler diğer tarafta limanlar var. Kuzey Avrupa’daki ortaklarımız inovasyon alanından inanılmaz aktif çalışıyorlar. Elektrikli ve hibrit motorları kullanan üyelerimiz de Kuzey Avrupalılar. Türkiye de tersanecilik açısından çok önemli bir ülke. Bu alandaki Türkiye’nin katılımı, yeni gemi tasarımları ile bize gelinmesi çok önemli. Hep beraber aynı masada olup aynı yönde hareket etmemiz gerekiyor. İlgilendiğiniz alanlarda sizlerle iş birliğine hazırız” diye konuştu.
Özdemir: Denizcilik sektörü olarak AB’nin parçasıyız
Ardından söz alan GİSBİR Genel Sekreteri Mehtap Özdemir ise, Türkiye’nin gemi inşa konusunda 600 yıllık bir geleneği olduğunu aktararak, şunları kaydetti: “Türkiye’de 78 aktif tersane ve birçok inovatif projeler var. Hibrit feribotlar yapabiliyoruz. Enerji gemilerimiz var. Petrol tedarik, sahil güvenlik gemileri üretebiliyoruz. Mega yatlar inşa ediyoruz. Dünyanın en büyük canlı balık taşıyan gemisini inşa ettik. Farklı amaçları olan gemiler inşa edebiliyoruz. Onarım, tamir için 25 milyon DWT kapasitemiz var. AB için benzersiz bir lokasyonuz. Yeşil gemi konusunda da tecrübeliyiz. Türk tersanelerinin bir diğer avantajı da üniversitelerimizin ARGE performansı. Denizcilik sektörü olarak AB’nin bir parçasıyız.”
7DENİZ
