2025'in üçüncü çeyreği itibarıyla küresel denizcilik, daha çetin bir gerçeklikle yüzleşebilir. Freightos gibi öncü piyasa analiz platformlarının verileri, konteyner navlun oranlarının 13 haftalık kesintisiz bir düşüş trendinde olduğunu gösteriyor.

2025'in ikinci yarısı, küresel denizcilik sektörü için eşi benzeri görülmemiş bir paradoksa sahne oluyor. Bir yanda, 13 haftadır aralıksız düşen konteyner navlun oranları ve yavaşlayan küresel talep, uluslararası arenada alarm zilleri çaldırırken; diğer yanda Türkiye, limanlarında tarihi konteyner elleçleme rekorları kırarak bu fırtınalı denizde rotasına devam ediyor.

Düşen navlunlar ve yavaşlayan ticaret

2025'in üçüncü çeyreği itibarıyla küresel denizcilik, daha çetin bir gerçeklikle yüzleşebilir. Freightos gibi öncü piyasa analiz platformlarının verileri, konteyner navlun oranlarının 13 haftalık kesintisiz bir düşüş trendinde olduğunu gösteriyor. Bu düşüşün arkasında yatan temel dinamikler, küresel ekonomideki genel yavaşlama, azalan tüketici talebi ve pandemi döneminde zirve yapan stokların eritilmesi olarak öne çıkıyor. Başka bir kaynakta yer alan analizler, bu arz-talep dengesizliğinin 2025'in son çeyreğinde de devam edeceğini öngörüyor.

Bu yavaşlama, sadece ekonomik bir döngüden ibaret değil. Aynı zamanda, sektörün geleceğini şekillendiren daha derin ve yapısal sorunların da bir yansıması. DNV'nin (dnv.com) "Maritime Forecast to 2050" raporunun 2025 edisyonu, IMO'nun Net-Zero Framework'ü gibi iddialı dekarbonizasyon hedeflerinin sektöre getirdiği trilyon dolarlık yatırım baskısına dikkat çekiyor . Bir yanda düşen gelirler, diğer yanda artan çevresel düzenleme maliyetleri, armatörleri ve nakliye şirketlerini bir makasın ağzına sıkıştırmış durumda. Enerji verimliliği sağlayan teknolojilere yatırım yapmak hem emisyonları hem de operasyonel maliyetleri düşürebilirken, bu yatırımların finansmanı mevcut ekonomik konjonktürde büyük bir zorluk teşkil ediyor.

Türkiye'nin iyi giden ivmesi

Küresel denizcilikteki bu karamsar tabloya karşın Türkiye, 2025'te şaşırtıcı bir performans sergiliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın verilerine göre, Temmuz 2025'te Türkiye limanlarında elleçlenen konteyner miktarı, geçen yılın aynı ayına göre %14,5 artarak 1 milyon 259 bin 801 TEU'ya ulaştı ve 634 bin 879 TEU ile tarihin en yüksek aylık konteyner yüklemesi rekoru kırıldı [5]. Bu başarı, Lloyd's List'in "Dünyanın En Fazla Konteyner Elleçlenen 100 Limanı" listesine de yansıdı. 2024'te dört olan Türk limanı sayısı, 2025'te Aliağa Limanı'nın da katılmasıyla beşe yükseldi . Ambarlı, Kocaeli, Aliağa, Tekirdağ ve Mersin limanları, Türkiye'nin toplam konteyner elleçlemesinin %84.1'ini gerçekleştirerek ülkenin deniz ticaretindeki stratejik önemini korudu.

Bu başarının arkasında, Türkiye'nin jeopolitik konumu, liman altyapısına yapılan yatırımlar ve bölgesel ticarette değişen dinamikler yatıyor. Ancak bu parlak tablonun da kendine has zorlukları ve riskleri mevcut. Türkiye'nin Ağustos 2025'te İsrail ile bağlantılı gemilere getirdiği kapsamlı denizcilik kısıtlamaları, Doğu Akdeniz'deki ticaret rotalarını yeniden şekillendiriyor.

Paradokslar ve çelişkiler

Denizcilik sektörünün 2025 manzarası, bir dizi paradoks ve çelişkiyle dolu. Bu niş konular, sektörün gelecekteki yönünü anlamak için kritik önem taşıyor:

1.Otomasyon Paradoksu: Limanlarda verimliliği artırması beklenen otomasyon ve yapay zeka, Avustralya'daki DP World vakasında görüldüğü gibi, sendikalar tarafından verimliliği düşüreceği, tedarik zincirlerini tıkayacağı ve sadece işgücü maliyetlerini azaltarak yabancı hissedarların kârını artırmaya yönelik bir hamle olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştiriliyor. Teknoloji, her zaman toplumsal fayda ve ekonomik verimlilik anlamına gelmiyor.

2.Dekarbonizasyon İkilemi: Sektör, bir yandan düşen navlun oranları ve azalan gelirlerle boğuşurken, diğer yandan IMO'nun zorunlu kıldığı ve trilyonlarca dolarlık yatırım gerektiren dekarbonizasyon hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bu finansal baskı, özellikle küçük ve orta ölçekli armatörleri tehdit ediyor ve sektörde konsolidasyon dalgasını tetikleyebilir.

3.Jeopolitik Riskler ve Ticaretin Silahlaşması: Türkiye'nin İsrail'e yönelik kısıtlamaları, ticaret yollarının ve denizcilik altyapısının nasıl jeopolitik bir araç olarak kullanılabileceğini gösteren en güncel örnek. Bu durum, küresel tedarik zincirlerinin ne kadar kırılgan olduğunu ve siyasi kararların anında ekonomik sonuçlar doğurabildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sonuç: Fırtınalı denizde rota çizmek

2025'in ikinci yarısı, deniz ticaretinin sakin sulardan fırtınalı denizlere geçtiği bir dönemi işaret ediyor. Küresel yavaşlama ve düşen navlunlar genel bir endişe yaratırken, Türkiye'nin rekor kıran performansı, doğru stratejiler ve altyapı yatırımlarıyla bu zorlu dönemde bile fırsatlar yakalanabileceğini gösteriyor. Ancak ne küresel yavaşlama kalıcı, ne de Türkiye'nin başarısı tesadüfi. Sektörün geleceği; dekarbonizasyonun getirdiği maliyetleri nasıl yöneteceği, otomasyonun getirdiği sosyal ve ekonomik sorunları nasıl çözeceği ve jeopolitik risklerin yarattığı belirsizlik denizinde nasıl rota çizeceği ile şekillenecek. Bu fırtınalı denizde ayakta kalabilenler, sadece en büyükler değil, aynı zamanda en çevik, en yenilikçi ve en dayanıklı olanlar olacaktır.

Kaynakça

[1] Freightos. (2025). Freightos Baltık Endeksi (FBX). Freightos.com.

[2] gCaptain. (2025, Eylül). Container Freight Rates Continue 13-Week Decline. gcaptain.com.

[3] DNV. (2025). Maritime Forecast to 2050. dnv.com.

[4] BCG. (2025, Ağustos). The Energy-Efficient Route to Maritime Decarbonization. bcg.com.

[5] UTİKAD. (2025, Ağustos). Konteyner Yüklemesinde Tarihi Rekor. utikad.org.tr.

[6] UTİKAD. (2025, Eylül). Türkiye’nin 5 Limanı, Konteyner Elleçlemede İlk 100 Listesinde. utikad.org.tr.

[7] Deniz Gündem. (2025, Ağustos). Türkiye, İsrail ile İlişkili Gemi Taşımacılığına Yasak Getirdi. denizgundem.com.

[8] BIMCO. (2025, Eylül). Türkiye introduces new restrictions on ships linked to Israel. bimco.org.

[9] Reuters. (2025, Ağustos). Turkish ports raise new barriers to Israel-linked ships. reuters.com.

[10] Maritime Union of Australia. (2025, Ağustos). DP World automation and AI will sink waterfront productivity. mua.org.au.