DEPREM…

İnsanoğlu yeryüzünün muktediri olduğunu düşündüğü sürece insanlık ve Gezegenimiz daha neler görecek varın siz karar verin. Hangi kuşak olursa olsun hırsların, inatların, akıl tutulmalarının, çekişmenin, sorumsuzlukların, ötekileştirmenin ve saygısızlığın var olduğu gezegenimizde “karganın kılavuzluğuna” mahkûm kalacağımızı söylemek bir insan olarak çok acı.

Olan biteni bu coğrafyadaki insanlar yaşadı, okudu, işitti ve paylaştı. Günün sonunda herkes kaldığı yerden devam ediyor. Kim kendine pay çıkardı zamanla göreceğiz. Açık sözlülükle söyleyebilirim ki depremlerde aramızdan ayrılan canlarımızın vebali boynumuzda kaldı.

Bu vebal; öyle kayıt altına alınan 46 bin kişiden değil (Gerçek sayı teyit’e muhtaç) hayatını kaybeden tüm canlıları kapsıyor.

KADER…

Doğal afetler; yer kürenin bir olağan akışıdır. İnananlar için ise Allah’ın tasarrufunda gerçekleşen doğa olaylarıdır. Adı üzerinde “Doğa olayı”

Yıkımlar; insanların tasarrufunda olan şeylerdir. (Göçükler, Savaş, Kriz).

Kader; İlimi, Bilim’i öğretileri ve tarihi inkar edip tabiatın yaratıcısını zan altına almak mıdır? Yoksa yeryüzünün en zekisi olarak kendini konumlandıran insanoğlunun zaafı mıdır?

“Tarıma elverişli toprakta yapılan işlemde mahsulü çoğaltırsınız, o bölgeye ev dikerseniz evi büyütemezsiniz” gibi…

MADENCİLER…

Tüm olumsuzluklara rağmen deprem bölgesinde aralıksız çalışan yerli, yabancı herkese gönülden şükranlarımı sunuyorum. Taktire şayan bir özveri ile çalışan kahramanlarımızsınız.

Ancak içlerinde ki bir gruba, “Madencilerimize” ne söylesek azdır.

Ülkemizde “Devlet Sanatçısı” adı altında bir unvan olduğu herkes tarafından biliniyor. Katılırsınız ya da katılmazsınız ancak madencilerimize ve gönüllülerimize “Devlet Onur Madalyası” verilmeli diye düşünüyorum. Bu insanlar gelecek nesillere karşılıksız çabanın nişanesini gösterebilmelidir.

LOJİSTİKÇİLER…

Sektörün içinde olan tüm kurumlar, üniversiteler, STK’lar akademisyenler lojistik ağının ne denli önemli olduğunu yıllarca dile getirdiler. Lojistiğin tarihini incelediğinizde Lojistiğin kökeninin askeriyeye dayandığını görmüş olursunuz. Kısacası şu, bir bölgede bulunan askerlere hastanesinde erzakına, suyundan çadırına, kıyafetinde ulaştırmasına kadar tüm organizasyonu aksatılmadan yürütülmesi doktrinidir. Bizim tam da ihtiyacımız olan şey buydu.

Kısacası lojistik; “Kamyonların dorsesinde yazılan “Lojistik” ibaresinden daha kapsamlı bir terimdir.”

Karayolu yoksa hava yolu, havayolu yoksa tren yolu, tren yolu yoksa denizyolu ile organizasyonunun devamlılığını sağlamak gerek.

Bu dönemde görüldü ki STK’ların, armatörlerin, akademisyenlerin ve denizyolu camiasının erken aksiyon almaları yaraların sarılmasını erkene almıştır. Bu bir gerçek. Ülkemizde devlet tarafından açılan Lojistik üstlerinin ’de deprem olmasını beklemeden hazırlıklarını yapmalarını ve sadece kar amacı güden kurum olmadıklarını görmek isterim.

Karayolundan giden yardımlarım kilometrelerce kuyruk oluşturması, havayolunun kısıtlayıcı oluşunun eksikliğini denizyolu ile giderildiği de gerçektir.

Lojistik, yapılan yardımların da doğru zamanda, doğru miktarda doğru kişiye ulaştıracağını bilen herkes ne demek istediğimi anladığını düşünüyorum.

İSTANBUL DEPREMİ…

İlime ve bilime kulak tıkayanlar arasında yeni bir furya başladı. İstanbul depreminde yapıların güçlendirilmesi, yenilenmesi veya yıkılması vs.

İlk aklıma şu soru geliyor. İstanbul depremi için yaptığınız sağlam yapılar, güçlendirdiğiniz binalar o deprem anında insanları sakin kalmasını veya bölgeden kaçışı önleyebilecek mi? İnsanların panikle kaçışmalarını engelleyecek mi?  Normal bir günde A noktasından, B noktasına ulaşmaya çalışan insanlar afet durumunda nasıl tahliye olacak? Bu basit bir soru.

Akıllar, tümden gelim üzerine çalıştığı sürece, Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu unuttuğumuz sürece işimiz zor.

Yahu sırası mı şimdi bu senaryoların?

KADER demek ’de bir seçenektir. Size kalmış.

Başlıkta da belirttiğim gibi “DAHA KÖTÜ NE OLABİLİR? DEDİKÇE, DAHA KÖTÜSÜNÜ GÖRÜYORUZ.”

Depremde hayatını kaybeden Kerem Bahri KARACA, İbrahim ÖZKAN ve on binlerce insanımız anısına…

Saygılarımla…