İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı meclis üyeleri, meslek komite üyeleri, şube başkanları ve çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşti. İMEAK DTO Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Tarım Bakanlığı Su İşleri ve Balıkçılık Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay da katılarak yeni av sezonu ve balıkçılık üzerine bir sunum gerçekleştirdi.

 

Sunumuna denizin altında muazzam bir eko sistem olduğuna işaret ederek başlayan Mustafa Altuğ Atalay, “Elinizi nereye atarsanız atın hem ekolojik açıdan hem de ekonomik açıdan bir değer taşıyor. Hiç aklınıza gelmeyecek canlılar belki insanlığın devamı için bir rol alıyor. Veya örneğin deniz patlıcanı birazcık itelenince bir anda 50 milyon dolarlık bir ihracat potansiyeline sahip oluyor. Birazcık balıkçılığı, yetiştiriciliği desteklerseniz hemen devasa bir sektör oluşuyor” dedi.

 

Birleşmiş Milletler (BM) ile Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) farkındalık oluşturmak için bu yılı Uluslararası Balıkçılık ve Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yılı olarak ilan ettiğini aktaran Atalay, “Sektör ölçekte küçük ama değerde büyük bir sektör” dedi.

 

Sunumunda Tarım Bakanlığı Su İşleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğünün görevlerinin su ürünlerinin kaynaklarını bulma, koruma ve geliştirme olduğunu belirten Atalay, müdürlüğün görevlerinin arasında avcılık, yetiştiricilik, ruhsatlandırma, balıklandırma, üretimin arttırılması-geliştirilmesi, veri toplama ve değerlendirme, balıkçı barınakları ve destekleme konuların olduğunu kaydetti.

 

Denizlerimiz 1 milyon tonun üzerinde sağlıklı protein üretiyor

 

Özellikle halkın sağlıklı besin ihtiyacının karşılanmasında en az 400 bin ton civarında balığın Türkiye denizlerinden yakalandığını aktaran Atalay, “Bunun bir de istatistiğe girmeyen kısmı 800 bin ton var. 500 bin ton da üretiyoruz. Denizlerimiz 1 milyon tonun üzerinde sağlıklı protein üretiyor. Bu gıda güvenliğini sağlıyor. Yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlıyor. Kırsal kalkınmada da önemli bir faktör. Sadece denizlerden değil iç sulardan da bahsediyorum. 4 denizimiz var. Hepsinin ekosistemi birbirinden farklı. Aynı mevzuatla yönetmeye çalışsak ta farklı kuralları var” diye konuştu.

 

 

‘Biyoçeşitliliği korumak ve desteklemek ana görevimiz’

 

Türk denizlerinde yaklaşık 550 balık türü, iç sularda ise 380 balık türünün yaşadığını dile getiren Atalay, bunların en az yüz tanesinin ticarete konu olduğunu söyledi. Su ürünlerinde ana konunun avcılık olduğunu dile getiren Atalay, “Avcılıktan sonra yetiştiricilik geliyor. Bunlar birbirinden kırmızı çizgiyle ayrılıyor. Avcılık bambaşka iş. Yetiştiricilik bambaşka iş. Bir de bunların altında tamamen korunmaya muhtaç biyoçeşitlilik var. Deniz çayırlarından bahsediyoruz. Ekonomik olarak hiç önemi olmayan pek çok canlıdan bahsediyoruz. Bunları korumak ve desteklemek bizim ana görevimizdir” ifadelerini kullandı.

 

Avrupa’da birinci sıradayız

 

Türkiye’nin yetiştiricilik konusunda Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında 2020 yılından bu yana birinci sırada yer aldığını kaydeden Atalay, şöyle devam etti; “Deniz levreği üretiminde dünyada birinciyiz. Çipura üretiminde dünyada birinciyiz. Gökkuşağı alabalığında dünyada ikinci sıradayız. Toplam üretimde de 18. sıradayız. İç sularda (göller - barajlar) avcılığında AB ülkeleri arasında birinci sıradayız. Denizlerde yapılan avcılıkta 5’inci sıradayız. Dünyada toplam üretimde 32’inci sıradayız.”

 

2023 hedefi 2019’da aşıldı

 

Türkiye’nin balık yetiştiriciliğinde 2023 hedefinin 400 bin ton üretim olduğunu anacak bu hedefin 2019 yılında aşıldığını ifade eden Atalay, “İnşallah 2023 sonunda yetiştiricilikte 600 bin tonu bulacağız. Çipura 134 bin ton. Levrek 156 bin ton. Alabalık 127 bin ton. Bir de Karadeniz’e özgü bir alabalık türünden geliştirdiğimiz Türk somonu adı altında muazzam bir tür var. Denize bıraktığınız zaman 500 gramlık olan bir balık iyi besler ve iyi şartlarda geliştirirseniz ayda neredeyse 1 kilogram alıyor. 5 ay sonra siz onu neredeyse küçük bir kuzu olarak alıyorsunuz. Ve dünyanın her tarafına bunu Türk somonu adı altında kilosu 8 Euro’lardan satabiliyorsunuz” diye ekledi.

 

KOSDER ve Alpha Marine Consulting Turkey’den EU ETS Semineri KOSDER ve Alpha Marine Consulting Turkey’den EU ETS Semineri

 

‘2023’de 2 milyar dolara yaklaşacağız’

 

Türkiye’nin ihracat hedeflerinden de bahseden Atalay, şunları söyledi; “2023 ihracat hedefinin 1 milyar dolardı. Ama bu sene 1,5 milyar doları geçeceğiz. 2023’te de 2 milyar dolara yaklaşacağız. Sektör muazzam bir hızla büyüyor. Yetiştiriciliğin büyümesi için avcılığın desteklenmesi lazım. O olmadan olmuyor. Mesela orkinos son derece önemliydi. Bize uluslararası platformlara bin tonluk bir kapasite veriyorlar. Ama şimdi o 2 bin 300 tona çıktı. Neredeyse sadece orkinos balığından 100 milyon dolarlık bir ihracat geliri elde ediyoruz.

 

Türk balıkçı filosunda 18 bin gemi var

 

Sunumunun devamında Türk balıkçı filosunun Avrupa’daki en güçlü ve kabiliyetli teknelere sahip olduğuna işaret eden Atalay, “Reislerimiz de bir o kadar kabiliyetli. Teknolojileri de gelişmiş. Yaklaşık 18 bin balıkçı gemisi var. Bunun bir kısmı iç sularda. Yaklaşık 16 bin civarında denizlerde avcılık yapan teknemiz var. Bunun yüzde 90’ı 12 metreden daha küçük kıyı balıkçısı. Yaklaşık 1650 tanesi de 12 metreden büyük balıkçı tekneleri. Bunun 300 tanesi 30 metrenin üzerindeki gırgırlardan oluşuyor. Yüzde 90 küçük balıklardan oluşuyor ama bunlar balığın ancak yüzde 10’nunu yakalayabiliyor. Yüzde 10 büyük balıkçılardan oluşuyor ama toplam yakalanan balığın yüzde 90’ını bu kesim yakalıyor. Burada yaklaşık 45 bin kişi istihdam ediliyor” şeklinde ekledi.

 

Balık yakalama miktarı her geçen gün aşağıya iniyor

 

Tekne sayısı düşmesine rağmen balık yakalama miktarında her geçen yıl aşağıya doğru bir gidiş yaşandığını belirten Atalay, şunları aktardı; “Bunu toparlamak için bilimle hareket etmek lazım. Türkiye’deki bir balıkçı gemisi metre başına 1985’lerde 62 kilogram balık tutarken bugün 21 kilogram balık tutuyor. Tekneler büyümüş, teknoloji gelişmiş ve motor güçleri çok daha artmış olmasına rağmen böyle oluyor. Yani büyük balıkçımızın neden geçinemiyorum neden mazot fiyatları bu kadar yüksek dediği olay burada gözüküyor. Ve bütün dünyada bu sorun yaşanıyor.”

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi