İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Nisan ayı Meclis Toplantısı, uzun bir aradan sonra ilk kez sadece fiziki katılımla gerçekleşti. Büyük Kulüp’te gerçekleşen toplantıya İstanbul Aydın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, DTO yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, şube başkanları ve STK temsilcileri katıldı. İMEAK DTO Başkanı Salih Zeki Çakır’ın yönettiği toplantı Mart ayı toplantı zabıtları ve Şubat ayı mizanın okunup onaylanması ile başladı.

 

Mart ayı faaliyetleri sunumunun ardından açılış konuşmasını İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı.

 

Konuşmasına Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin değerlendirme yaparak başlayan Kıran, savaşın daha uzun sürmesi halinde Türkiye’nin de öncelikli olarak enerji, tarım ürün ticareti ve turizm alanlarında ciddi olumsuzluklar yaşayacağının aşikar olduğunu söyledi. Türkiye’nin Antalya ve İstanbul’daki barış müzakerelerine ev sahipliği yapması ve İstanbul’daki toplantıdaki barış sinyallerinin geleceğe dair umutları arttırdığını kaydeden Kıran, “İnşallah aklıselim galip gelir. Bu savaş bir an önce biter. Karadeniz’de barış ve istikrarı bir an önce tesis etmek mümkün olur” dedi.

 

TÜRK DENİZCİLER SAVAŞIN OLUMSUZ YANSIMALARINI DERİN HİSSEDİYOR

 

Türk denizcilik sektörünün Karadeniz’deki savaşın olumsuz yansımalarını çok derinden hissettiğini aktaran Kıran, “Ukrayna limanlarında mahsur kalan Türk sahipli gemiler ve personeli, Karadeniz’e yerleştirilen mayınların deniz trafiğinde yarattığı güvenlik tehdidi, Karadeniz’in önemli bir bölümünün riskli bölgeler kapsamına alınmış olması nedeniyle bölge ile ticaretini devam ettirmek niyetinde olan veya bölgede mahsur kalmış gemilere yönelik fahiş sigorta teminatları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan süreçte ABD, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği tarafından açıklanan tedbir ve yaptırım kararları ve kısıtlamalar ile bölgede ticaret yapmanın her geçen gün zorlaşması sorun yaratan en önemli gündem maddemiz” dedi.

 

Baltık Kuru Yük Endeksi düşüşte Baltık Kuru Yük Endeksi düşüşte

 

TÜRK TİCARET FİLOMUZ KARADENİZ’DEN ÇEKİLMEYİ DÜŞÜNÜYOR

 

İki ülke arasındaki savaş nedeniyle Azak Denizi limanları ve Karadeniz’deki limanlarındaki durumun hala belirsizliğini koruduğuna işaret eden Kıran, deniz ticaretinin sürdürülebilmesi için güvenlik tedbirlerinin en kısa zamanda hayata geçirilmesinin önemli olduğunu vurguladı. DTO üyelerinin yaşadıkları endişelerden dolayı Karadeniz’de faaliyet yapma isteklerinin her geçen gün daha da azaldığını kaydeden Kıran, “Karadeniz’deki durum nedeniyle Türk sahipli gemi filomuzun bölgedeki ticari faaliyetlerinden çekilme düşüncesinde olduğu görülüyor. Bu durum öncelikle güvenlik endişesi, sigorta teminatları ve son olarak gemi sahipi ve işleticisi Türk firmaların gelebilecek yatırımlarından duyduğu çekincelerden kaynaklanıyor” dedi.

 

GÜVENLİ GEMİ GEÇİŞ KORİDORU OLUŞTURULMALI

 

DTO’nun ilgili tüm bakanlıklarla yakın işbirliği içerisinde bölgedeki deniz ticaretinin güvenli bir şekilde devamlılığının sağlanması amacıyla temaslarını sürdürdüğünü dile getiren Kıran, “Hedefimiz, bölgede faaliyet gösterecek Türk sahipli filomuzun güvenliğinin sağlanması ve sigorta teminatı sorunlarının çözülmesi ile tekrar deniz ticareti faaliyetlerinin kontrolünün ele alınmasını sağlamaktır. Bunun için Ukrayna limanlarında mahsur kalmış olan Türk sahipli gemilerimiz ve 83’ü Türk vatandaşı toplam 174 deniz çalışanına yönelik bir deniz koridoru oluşturularak savaş bölgesinden güvenli bir şekilde çıkışları gerçekleştirilmelidir. Karadeniz mayınlardan arındırılmalı, deniz ticareti güvenliğinin sağlanması için Türkiye karasularında güvenli gemi geçiş koridoru oluşturulmalıdır. Kerç Boğazı’nda Türk gemilerinin yaşadığı mağduriyet sona ermelidir” diye konuştu.

 

 

Rusya ve Ukrayna’nın ihracatçısı olduğu brent petrol, doğalgaz, demir cevheri, buğday gibi ürünlerde Mart ayıyla birlikte fiyatların yukarı yönlü bir olduğuna ve artan hammadde fiyatlarının enflasyonu yukarı çekeceğini belirten belirten Kıran, “Önümüzdeki süreçte piyasalarından beklenenden daha hızlı sıkılaşabileceği ve bunun daha kötü sonuçlara yol açabileceği endişesi değerlendiriliyor” dedi.

 

UKRAYNA’YA İHRACAT YÜZDE 80, RUSYA’YA İSE YÜZDE 40 DÜŞTÜ

 

Türkiye’nin ihracatının 2021 yılında yakaladığı ivmeyi 2022 yılında da sürdürdüğüne dikkat çeken Kıran, “Türkiye'de Mart ayında ihracat yüzde 19.8 artarak 22.7 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde ithalat 30.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle 2022 yılı Mart ayı ihracatı, tarihte en yüksek Mart ayı ihracatı oldu” dedi. Türkiye’nin savaş nedeniyle Rusya ve Ukrayna’ya olan ihracatta yara aldığını ifade eden Kıran, “Ukrayna’ya olan ihracatımız geçen yılın Mart ayına göre yüzde 80 azalarak 207,5 milyon dolardan 41.7 milyon dolara gerilerken, Rusya’ya ihracatımız aynı dönemde yüzde 40 düşüşle 419.8 milyon dolardan 252.4 milyon dolara geriledi. Önümüzdeki aylarda turizm sektörünün gidişatı dengelerin sağlanması açısından çok büyük önem taşımaktadır. Bu veriler ülkemizin büyük çabalarıyla devam eden barış görüşmelerinden olumlu sonuç alınmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

 

GEMİ İNŞA SEKTÖRÜNDE ENFLASYONİST BASKILAR BELİRGİNLEŞTİ

 

Konuşmasının ardından denizcilik piyasalarını değerlendiren Kıran, şöyle devam etti: “Şubat ayında pozitif gelişmelerin ardından Mart ayında Baltık Kuru Yük Endeksi yüzde 12.3 düşüşle 2069, tanker endeksi yüzde 11.7 düşüşle 1279 ve Drewry konteyner endeksi yüzde 12 azalarak 8152 olmuştur. Bu dönemde global gemi filosu 2022 yılı Mart ayı sonunda yıllık bazda yüzde 2.7 artarak 2 milyar 2 yüz milyon DWT tona ulaşırken, toplam filo içerisindeki dağılım; kuru yük gemisi filosu 952 milyon ton, konteynır gemisi filosu 295 milyon ton, TEU bazında ise 24.9 milyon TEU ve tanker olarak da 656 milyon ton DWT tondur. Enflasyonun potansiyel etkilerine ağırlıklı olarak odaklanan makro ekonomik görünüm ile birlikte denizcilik sektöründeki dikkatin çoğu emtia fiyatları ve döviz kaynaklı talep üzerindeki olası etkileri odaklanmış durumda. Bununla birlikte yeni gemi inşa fiyatları 20 yıldır en keskin artışı görmesi ile birlikte gemi inşa sektöründe de enflasyonist eğilimler, baskılar çok belirgin olmuş durumda. Yeni gemi inşa fiyatları endeksi Mart sonu itibariyle 156.17 puan ile yıllık dolar bazlı olarak 25 puan artarak Haziran 2009’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.”

 

 

GÖCEK’TE KAMU YARARININ ORTADAN KALKACAĞI ENDİŞESİ TAŞIYORUZ

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Göcek koylarına tekne bağlama amaçla mapa ve şamandıra sistemlerine ilişkin yapılan ihaleye ilişkin de konuşan Kıran, şu ifadeleri kullandı; “Gelinen noktada Göcek koylarının korunması, kollanması, kirliliğe karşı önleme amacıyla yola çıkılan ihalenin bu amaca tam olarak hizmet etmeyebileceğinden endişe ediyoruz. İhalelerdeki yüksek fiyatların karşılığındaki hizmet bedellerinin çok yüksek olacağı nedeniyle kamu yararının ortadan kalkacağı endişesini taşıyoruz. Bakanlık ile görüşerek bu işin yerel yönetimler, bu bölgede geçimini sağlayanlar ve sivil toplum kuruluşlarının içinde bulunduğu bir yapı ile tek elden yürütülmesinin daha doğru olacağı görüşünü paylaştık. Süreci takip ediyor ve yeni bir düzenleme ile kamunun yararına olacak bir sonucun çıkmasını temenni ediyoruz.”

 

DTO, MARMARA DENİZİ’NİN TAKİPÇİSİ OLACAK

 

DTO olarak Marmara Denizi’nin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesinin takipçisi olduklarını dile getiren Kıran, şu değerlendirmeleri yaptı; “Geçen yıl Mayıs ayında Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilajın olumsuz etkileri sonucunda 22 maddeden oluşan Marmara Denizi eylem planı hazırlandı ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu karar ile İstanbul, Prens Adaları, Balıkesir ve Marmara’daki ilçe sınırlarındaki her ölçekteki plan ve projelerin bu kapsamda değerlendirileceği ve özel izin alınması gerektiği belirtilmişti. Göcek, Kekova, Salda Gölü, Uzungöl gibi son derece hassas bölgelerin korunması için çıkarılan Özel Çevre Koruma Kanunu, Türkiye sanayisinin yüzde 50’sinin etrafında yerleştiği ve çevresinde 7 ilin bulunduğu Marmara Denizi’nde uygulanmaması çok yakın bir tarihte karşımıza çok önemli sorunlar çıkarmaya adaydır. Denizcilik açısından baktığımızda limanlarımız Tuzla ve Yalova’daki yerleşik tersanelerimiz ve bunlarla ilgili gemi inşa sanayimiz, balıkçı barınakları, marinalar, hatta ve hatta Marmara Denizi ve kıyı kenar çizgisi içinde kalan tüm yapılar bundan sonra bu kanun kapsamına girmiş durumda. Bundan sonra Göcek, Kekova bölgesindeki uygulamaların aynısı burada da uygulanacaktır.”

 

 

PİRİ REİS EĞİTİM GEMİSİ SATILDI

 

Kıran, geçtiğimiz meclis toplantısında gündeme gelen Piri Reis Eğitim Gemisi’yle ilgili de açıklamalarda bulundu. Kıran, şunları söyledi; “Piri Reis Eğitim Gemisi’nin satılmasına karar verilmişti. Yapılan açık ihalede verilen en yüksek teklifin tahmini bedelin altında kalması nedeniyle 17 Şubat tarihli mütevelli heyet toplantısında en yüksek teklif veren 4 firma ile pazarlık ile ihale sonuçlandırıldı. Geminin 43 milyon TL bedelle satışına karar verildi ve satış işlemi 17 Mart tarihinde gerçekleştirildi. Diğer taraftan öğrencilerin staj sorununu farkında olarak hem üniversitelerimizle hem de idaremizde farklı bir yaklaşımla sorunun çözümüne yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu çerçevede Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan ve bazı üniversitelerimizin denizcilik fakültelerinin dekanlarının katılımıyla 26 Mart tarihinde yaptığımız toplantıda önemli bir yol kat ettik.”

 

 

 

 

 

 

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi