İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Haziran Ayı Meclis Toplantısı online olarak gerçekleştirildi. Son günlerin en çok tartışılan konusu Marmara Denizi’ndeki ‘müsilaj’ kâbusunun ağırlıklı olarak ele alındığı toplantıya 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Sarı, Prof. Dr. Mustafa İnsel, şube başkanları, meslek komite başkanları ve meclis üyeleri katıldı.

 

İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır'ın başkanlığında yapılan toplantı zabıtların ve mizanın okunup onaylanması ile başladı. Ardından ilk olarak Prof. Dr. Mustafa Sarı, ‘Marmara’nın Yeni Kâbusu; Müsilaj’ isimli bir sunum yaptı. İMEAK DTO mayıs ayı faaliyet raporunun izlenmesinin ardından İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran söz aldı.

 

Dünyada hız verilen aşılama çalışmalarında gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında fark gözlendiğini belirten Başkan Kıran, gelişmiş ülkeler ve aşı üreticilerini az gelişmiş ülkelere aşı sevkiyatını arttırma planlarının olumlu olduğunu kaydetti. Aşılama oranlarının yüksek olduğu ülke ve bölgelerde tüketici güveninin yükseldiğine ve siparişlerin arttığına işaret eden Kıran, önümüzdeki dönem için en büyük riskin aşıların etkili olamayacağı yeni mutant virüsler olabileceğini ve özellikle Hindistan kaynaklı mutant virüslerin bazı Asya ülkelerinde tedirgin edici gelişmelere yol açtığını belirtti.

 

‘Döviz piyasalarındaki dalgalanmaya hazırlıklı olmalıyız’

 

Ekonomik göstergelerin küresel anlamda toparlanmaya işaret ettiğini bazı sektörlerin tedarik sorunları ve uzun teslimat süreleri nedeniyle üretim kısıtlamasına gitmek durumunda kaldığını dile getiren Kıran, genel anlamda küresel ticaretin artış eğilimini sürdürdüğünü belirtti. Küresel piyasalarda merkez bankalarının destekleyici mesajlarına rağmen zaman zaman yükselen enflasyon sinyallerinin finansal piyasalarda stresi arttırdığını aktararak, “Birçok ülkedeki eğilim anketleri birim-maliyet ve satış fiyatlarında artış eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor. Özellikle ABD’de enflasyon verilerinin güçlü seyri ABD Merkez Bankası FED’in beklenenden önce tahvil alımını azaltma ve para politikasını sıkılaştırma ihtimalini arttırıyor. Böyle bir durumun finansal piyasalarda ama özellikle döviz piyasalarında yaratabileceği dalgalanmaya hazırlıklı olmamız gerekiyor” dedi.

 

Çin, yükselen metal fiyatlarına tekrar müdahale edebilir

 

Çin’in başta bakır ve demir cevheri olmak üzere metal ve genel olarak emtia fiyatlarındaki yükselişi frenlemek için attığı adımların mayıs ayının önemli gelişmelerinden olduğunu vurgulayan Kıran, “Çin’in emtiadaki spekülasyonlara izin vermeyeceği yönündeki açıklamaları özellikle bazı ana metal fiyatlarında önemli gerilemeleri yol açtı. Bunun doğal sonucu olarak da geçtiğimiz iki hafta içerisinde özellikle dökme yük piyasalarında aşağı yönlü düzeltme hareketi olduğunu gördük. Metal fiyatları genel olarak talep yönlü hareket ettiği için pandeminin kontrol altına alınması ve küresel ekonominin toparlanmaya devam etmesi durumunda fiyatların yüksek seyrini koruma ihtimali bulunmakla birlikte dünyanın en büyük maden ithalatçısı konumundaki Çin’in bu durum karşısında geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi tekrar müdahale etme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekiyor” diye konuştu.

 

 

Yüzde 7’lik büyüme memnuniyet verici bir gelişme

 

Geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından yayınlanan yüzde 7’lik ekonomik büyümeyi de değerlendiren Kıran, “İlk çeyrekte ekonomimiz yüzde 7 büyüdü. Veriler büyümenin ağırlıklı olarak sanayi sektöründen kaynaklandığını gösteriyor. Büyümenin genel tablosu da buna uygun bir çerçevede geldi. Pandemi döneminde uzaktan çalışmanın yaygınlaşması konutlarımızla ilgili ihtiyaçları ve talebi hem içerde hem de dışarıda ciddi biçimde arttırdı. Rekabet gücü ve esnekliği yüksek sanayimiz hemen hemen tüm alt kollarıyla bu talebi karşılama yönünde büyük bir başarı gösterdi. Sanayi üretimi yüzde 11.7 büyüdü. İçerden ve dışarıdan gelen yüksek talep sanayinin birçok alt kolundan kapasite artırım ihtiyacını doğurdu ve yatırım artışını destekledi. Buna bağlı olarak yatırımlar yüzde 11.4 artış gösterdi. Son 3 çeyrekte yatırımlardaki artış ve bunun çift haneli rakamlarda olması önümüzdeki dönemde verimlilik artışı açısından da pozitif bir gelişmeye işaret etmektedir… İçinde bulunduğumuz ikinci çeyrekte daha da güçlü bir büyüme öngörüyoruz. Önümüzdeki haftalarda aşılanmanın artmasıyla turizm ve ilgili sektörler de toparlanma sürecine girecektir. Kapanmaların da olduğu çok zorlu bir dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 7 büyümesi memnuniyet verici bir gelişme.

 

Pandemi döneminde küresel ekonomide imalat sanayimizin gücünü, esnekliğini, rekabet kapasitesini çok net gördük. Pandemiye bağlı olarak tedarik zincirlerindeki rekabet, değişim dinamiklerinin yarattığı fırsatı bulunduğumuz bölgede imalat sanayimiz oldukça iyi bir şekilde yakalamış görünüyor. Önümüzdeki dönemde bunu korumak ve hem yeni pazarlara açılarak hem yüksek teknolojili ürünlerin payını arttırarak ilerlemek sürdürülebilir ve istikrarlı büyümemize katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

 

İlk 5 ayda ortalama navlunlar canlı kaldı

 

Denizcilik piyasalarında ise 2021 yılı ilk çeyrek verilerine göre limanlarda elleçleme miktarı ihracatta bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3 arttığını ve ithalatta yüzde 8’lik bir gerileme olduğunu dile getiren Kıran, “Sektörümüzün önemli bir bileşeni olan gemi ve yan sanayi ihracatında yılın ilk çeyreğinde 345.2 milyon dolarlık ihracat ile ekonomik büyümeye katkı sağladık. Yılın ilk 5 ayı itibariyle denizcilik piyasalarında ortalama navlunlar canlı kalmaya devam etti. Özellikle kontenyer tarafında talep artışının devamı liman sıkışıklıkları ve lojistik yetersizlikler navlunları ve gemi fiyatlarını rekor seviyelere taşıdı. Dökmecilerde de Çin kaynaklı büyümenin pozitif etkisiyle hareketli bir piyasa yaşadık.

 

2020 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren hızla artan talep karşısında birçok piyasamızda fiyatlar hızla arttı. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentiler de talebin arza göre daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği yönündedir. Nitekim 2021 Mayıs itibariyle gemi siparişlerinin mevcut filoya oranı dökmecilerde yüzde 3.9, tankerlerde yüzde 0.12 azalmış olmasına rağmen konteynerde yüzde 4 artmıştır. Global filonun 2021 yılında yüzde 3 büyüyerek 2 milyar 127,5 milyon detveyt tona ulaşması bekleniyor” şeklinde konuştu.

 

‘Nefes kredisi küçük şirketlerimizin dertlerine derman olacak’

 

TOBB Nefes Kredisi 2021’e ilişkin bilgi veren Başkan Kıran, şunları söyledi; “2020 yılı cirosu 2019 yılı cirosuna göre en az yüzde 25 düşen üyelerimize yönelik olarak hayata geçirilen TOBB Nefes Kredisi 2021 için imkanlarımızı seferber ettik. DTO olarak yine 3 milyon TL mevduat taahhüt ederek üyelerimiz için 30 milyon TL tutarında kredi imkanı sağladık. TOBB Nefes Kredisi 2021 6 ay ana para ve faiz ödemesiz sonrasında 12 ay eşit taksitli geri ödemeli toplam 18 ay vadeli. Faiz oranı yıllık yüzde 17,5 olacak bir kredi. 2020 yılı cirosu 1 milyon TL altında olan işletmeler azami 50 bin TL, 1-10 milyon TL arasında cirosu olan işletmeler azami 200 bin TL kredi kullanabilecekler. Protokol imzalanan 8 banka ve 2 katılım bankası, Kredi Garanti Fonu’na 10 binde 3 kefalet başvuru bedeliyle yüzde 1 banka komisyonu dışında üyelerimizden herhangi bir masraf ve komisyon talep etmeyecekler. Üyelerimiz krediye başvurabilmek için öncelikle odamızdan açıklama olarak ‘Nefes Kredisi başvurusu içindir’ ibareli ücretsiz faaliyet belgesi alacaklardır. Nefes Kredisi’nin küçük ölçekli şirketlerimizin dertlerine derman olacağına, önemli bir destek sağlayacağına inanıyorum.”

 

‘Filyos Limanı bölgenin kalkınmasında lokomotif rol oynayacak’

 

İnşası tamamlanan Filyos Limanı’nın 4 Haziran’daki açılışına da değinen Kıran, şöyle devam etti: “Karadeniz’in yeni lojistik üssü Filyos limanı sadece Zonguldak’ın değil, başta Karabük ve Bartın olmak üzere Batı Karadeniz ve İç Anadolu’nun ana ihracat merkezi olacak. Kuru yükte capesize gemilerden konteynerde 14 bin TEU’luk gemilere kadar hizmet verebilecek limanda aynı anda farklı boyutlarda 13 geminin elleçlemesi yapılabilecek. Filyos Limanı bölgenin yükünün Karadeniz’den Rusya’ya Balkanlara, hatta İskandinav ülkelerine taşınmasını sağlayacak. Bir başka önemli misyonu da Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervlerine ilişkin yapılacak çalışmalara da lojistik destek sağlaması olacak. Bölgenin kalkınmasında lokomotif rol oynayacak bu yatırımın ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

 

Deniz turizmi personeline aşılamada öncelik sağlandı

 

Kıran, pandemiden en büyük darbeyi alan turizmi de değerlendirdi. Turizm ülkesi Türkiye’nin genel turizm gelirlerinin 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65.1 azaldığını aktaran Kıran, şu ifadeleri kullandı: “Bu sıkıntılı dönemde kapalı durup tam sosyal izolasyonun sağlandığı mavi yolculuk, su altındaki mavi derinlere dalışa yönelim ve su sporlarında kişisel farklı deneyimler yaşama isteği özel tekne kullanımı ve alımına olan ilgiyi arttırdı. Buradan hareketle Odamız, yeni turizm sezonu öncesi sektörün önünü açacak önemli kararlar alınmasında ciddi çalışmalarda bulundu. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Güvenli Turizm Sertifikasyonu kriterleri listesi kapsamına eklenen deniz turizm tesislerinin sertifikasyon kriterleri odamız katkılarıyla hazırlandı. Yine Bakanlığın 12 Mart itibariyle başlattığı turizm personeli aşılama kayıt sistemine, deniz turizmi sektöründe çalışan personelin öncelikli aşılanma kapsamından yararlanabilmesi için öncelikli başvuru sırasına alınmasına imkan sağlandı. Ayrıca Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün 17 Mart’taki yazısı kapsamında günübirlik gezi teknelerinin, kademeli yolcu kapasiteleri ile ticari yatların tam yolcu kapasitelerinin yeniden düzenlenmesi, yolcu gemisi, yolcu motoru, feribot cinsinden seyir yapan gemiler ile ilgili tüm kısıtlamaların kaldırılması Yunan makamlarının limanlarını açması durumunda, Ege adaları ile ülkemiz limanları arasındaki uluslar arası yolcu taşımacılığı yapan gemiler ile ilgili tüm kısıtlamaların kaldırılması sağlandı.

 

‘Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı Türkiye’nin en büyük avantajı’

 

Antalya ve Muğla bölgelerinde yer alan su sporu işletmelerine ait istasyonların kira sürelerinin dolması ve Covid-19 salgını sebebiyle kiralanma sürelerinin uzun sürmesi nedeniyle deniz turizmi aracı işletme belgesi, süreleri biten su sporu işletmelerinin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Odamızca Kültür ve Turizm Bakanlığı yatırım ve işletmeler genel müdürlüğü nezdinde yapılan girişim neticesinde yeni belge düzenlenmesinde gecikmeler yaşanan işletmelerin yetkili idarelerle yeniden sözleşme yaparak yeni turizm işletme belgesi düzenleninceye kadar 30 Haziran tarihini geçmemek şartıyla işletme belgelerinin süreleri uzatıldı. Tüm bu gelişmeler ışığında yıl yeni turizm sezonu hazırlıklarımızı tamamlayarak başladık.

 

Güvenli turizm sertifikasyon programının Türkiye’nin en büyük avantajı ve rekabette en önemli kozu olacağına inanıyoruz. Teknelerimizin, deniz turizmi işletmelerimiz yeni turizm sezonuna hazır.”

 

Gemi insanları karantina uygulamasından muaf tutulacak

 

Pandemi nedeniyle çok zorlu koşullarda çalışan deniz insanlarının aşılanmasına ilişkin olarak da konuşan Kıran, “Denizcilik sektörünün küresel tedarik zincirindeki hayati önemine binaen, deniz personeli ve denizcilik hizmetlerinde çalışanların hizmet verirken karşılaştıkları sorunların ortadan kaldırılması ve aşı uygulamasında öncelikli meslekler grubunda değerlendirmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdik, ilgili kurumlara yazılı başvurumuzu yaptık. Bu uğraşlarımız neticesinde Denizcilik Genel Müdürlüğünce deniz yolu taşımacılığında sürekliliğin sağlanabilmesi amacıyla deniz çalışanları ve gemi adamları kilit personel ilan edilmişti. Son olarak İller İdaresi Genel Müdürlüğünce 31 Mayıs’ta gönderilen yazıda dış ticaretin olumsuz etkilenmemesi için uçak, gemi mürettebatı, kilit personel olarak nitelendirilen gemi insanları ve tır şoförlerinin Covid-19 testinden ve karantina uygulamasından muaf tutulacağının bildirilmesi memnuniyet verici” diye konuştu.

 

DTO müsilaj önlemesi adımlarının takipçisi olacak

Tamer Kıran'dan '18 Mayıs Uluslararası Denizci Kadınlar Günü' mesajı Tamer Kıran'dan '18 Mayıs Uluslararası Denizci Kadınlar Günü' mesajı

 

Konuşmasının sonuna doğru son günlerin en can alıcı konusu olan ‘müsilaj kâbusu’na da değinen Kıran, Marmara Denizi’ndeki doğal yaşamı tehdit eden bu oluşuma karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili bilim insanlarının görüşlerini alacaklarını belirterek, “Bununla ilgili bir an önce hayata geçirilmesi gereken önlemlerin yapılması için de takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

 

IMO'dan 'Gemi düdükleri denizciler için çalsın' kampanyası

 

IMO tarafından 2010 yılından bu yana kutlanan 25 Haziran Dünya Denizciler Günü’ne ilişkin de işaret eden Kıran, “Pandeminin zorlu ve meşakkatli dönemlerinde çok önemli hizmetler veren denizcilerimizin sıkıntıları hala devam ediyor. IMO, bu yılın temasını, ‘Hükümetlerin pandemi sırasında denizcileri desteklemeye teşvik etmek amacıyla gemi insanları için adil bir gelecek’ olarak belirledi. Uluslararası Deniz Ticaret Odası da gemi insanlarının kilit çalışanlar olarak tanınması, personel değişim krizi ve gemi insanlarının aşılamada önceliklendirilmesi hususlarına dikkat çekmek amacıyla Dünya Denizciler Günü kapsamında, ‘Gemi düdükleri denizciler için çalsın’ kampanyası başlattı. Bu vesileyle Covid-19 salgını süresince ekonomilerin ayakta kalması, toplumsal ihtiyaçların temini ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda çok önemli görevler ifa eden deniz insanlarımıza bir kez daha takdir, şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.”

 

7DENİZ – ÖZEL

 

 

Editör: Haber Merkezi