Salgının yakıcı etkilerini ülkemizde hissettiğimiz şu günlerde, hepimizin kafasında aynı soru: Bundan sonra ne olacak? Yalnızlık ve çaresizlik duygusuyla geçirdiğimiz günlerin ardından normale dönebilirsek aynı hayatı yaşamaya devam edecek miyiz, yoksa ülkemizde ve dünyada bir şeyler değişecek mi? Bilinmezlik denizinde kulaç atarken denizcilerle 5 soru 5 cevap şeklinde karantina sohbetleri yapmaya karar verdik. İşte Ali Burçin Eke’ye yönelttiğimiz soruların yanıtları.

 

1. Pek çok kişi belirsizlik yüzünden panik içinde. Bu salgın sizde hangi duyguları uyandırdı?

 

Ben her zaman empati yapmanın zor olduğu döngülerin zorunlu bile olsa yaşanmasının insana değer ve güç kattığına inanıyorum. Karantina günlükleri doldurduğumuz bugünlerin öncesine bir ana gittiğimizi hayal edelim.

Karşımızda ne var şu an? Aşırı hızdan dengesini ve duygularını kaybetmiş bir yaşam, toplumsal nefretin ve hiddetin egemen olduğu bir hayat. Bazen durdurmak istediğimiz ama istesek de durduramadığımız “zaman” gerçeği.

Bu salgın aslında çok özlediğimiz ama tekrar var olmayacağına inandığımız bir duyguyu da açığa çıkarmış olduğunu düşünüyorum, yavaşlama hissi, hayatımızdaki her şeyin bir biçimde yavaşlaması...

Ayrıca paranın pul olabileceğini ve en önemli şeyin aslında sağlığımıza dikkat etmek olduğunu da hatırlatmış olması çok önemli diye düşünüyorum.

Bu özel günler de sakin ve sabırlı olmalıyız. Tekrar kendimize, ailemize ve sevdiklerimize zaman ayırma şansımızı iyi değerlendirmeliyiz. İhtiyacı olan çevremize elimizden geldiği kadar yardımcı olmalıyız. 

Ve bu pandemik virüsün yayılım tehlikesini arttırmamak adına dikkat etmeliyiz.

 

2. Karantina günleriniz nasıl geçiyor? Ertelediğiniz planlar var mı?

 

Ben bir nebze kendimi şanslı hissediyorum.  Ailem ile birlikte 4 sene önce büyük şehirlerin hengamesinden sıyrılarak bir köye yerleşmiştik. Bundan dolayı şu an doğanın kendisi bize çok yardımcı oluyor. Hele ki ilkbaharın o muhteşem yaşam dansı ile doğanın aslında bizlere bir mesaj vermek istediğini bizzat yaşayarak şahit oluyoruz.

Bu zaman diliminde bu karantina öncesi ertelemek zorunda kaldığım aileme, hobilerime ve doğaya daha çok zaman ayırarak değerlendiriyorum.

 

3. Sizce dünyada korku küreselleşiyor mu?

 

Küreselleşmeyen ne kalmıştı ki? Bizleri güzelleştiren en önemli özellik renklerimizdir. Ama şimdi bir bakıyoruz, milyarlarca insan aynı şeylere gülüyor, aynı şeylere ağlıyor, aynı şeyleri yiyerek aynı şeylerden korkmaya başlıyor. Bilginin doğruluğunu sorgulamadan her gördüğünü gerçek kabul ediyor. Ve asıl insanlığın asıl büyük bir sorunu da budur bence.

 

4. Tarihteki salgınlarla, yaşadığımızı karşılaştıracak olsanız neler söylersiniz?

 

Tarihteki salgınlar ile bizim yaşadığımız salgını karşılaştırmak bize ne kadar doğru çıkarımlar verir o konuda emin değilim. Ancak emin olduğum tek konu içerisinde bulunduğumuz teknoloji asrında böyle büyük bir salgının hayatımızı kökten değiştirecek sonuçlara gebe olduğudur.

Bu konuda halen önümüzde zaman olduğunu ve bu pandeminin etkilerini izlememiz gerektiğini düşünüyorum.

 

5. Herkes bu salgın bir dünya sınavı diyor. Nasıl dersler almalıyız, ya da alacağız? Sizce sihirli formül nedir bu dönemde?

 

Bana göre hayatın kendisi sınavdan öte yaşadığımız sürece öğreten bir derstir. Bu salgın da hepimiz için bir ders niteliğinde.

Buradaki önemli soru;

Salgın önlenebildiğinde ve/veya sona erdiğinde, insanlık bu dersten geleceği için yararlı olacak bir sonuç çıkarabilecek mi?

İBRAHİM KOCAMIŞ / ÖZEL

İstanbul Boğazı'nda kargo gemisi arızalandı İstanbul Boğazı'nda kargo gemisi arızalandı

Editör: Haber Merkezi