İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Kasım ayı meclis toplantısı yoğun katılımla gerçekleşti. İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır başkanlığındaki toplantı İMEAK DTO Meclis Salonu'nda düzenlendi. Toplantıya Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Oral Erdoğan, İMEAK DTO üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı.

 

Toplantının açılış konuşmasını İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptı. Konuşmasına dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri değerlendirerek başlayan Kıran, IMF'nin geçtiğimiz ay yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporuna değinerek, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin tahminini aşağı doğru revize ettiğini söyledi. “IMF'ye göre küresel ekonomik senkronize yavaşlama ile karşı karşıya bulunuyor” diyen Kıran, düşük büyümenin en önemli nedeninin dünyada artan ticari ihtilaflar olduğunu kaydetti. ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimin küresel gündemin ön sıralarında yer almaya devam ettiğini aktaran Kıran, iki ülkenin gerilimi azaltmak için bir takım adımlar attığına işaret ederek, Euro bölgesinde ise Avrupa'nın tahminlere göre gelecek yılda toparlanamayacağına işaret ettiğini belirtti.

 

'ABD, Çin ve AB'nin korumacı önlemleri ekonomiyi kıskaca aldı'

 

Gelişmelerin 2020 yılında küresel sistemde ekonomik sıkıntıların devam edeceğine işaret ettiğini aktaran Kıran, “ABD, Çin ve AB'nin aldığı korumacı önlemler, küresel ekonomiyi iyice kıskaca almış durumda. Bu sıkınların yeniden derin bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği ABD'nin dünyaya karşı tavrına yeniden bağlı olacak gibi görünüyor. Özellikle ticaret savaşları gelecek yıla da damgasını vuracak gibi. Ya bu savaş devam edip bütün sisteme yayılacak ve bütün sistem zarar görecek, ya da ABD ile Çin bir orta yol bulup en sonunda anlaşacaklar” dedi.

 

'TOBB olarak Barış Pınarı Harekatı'na destek verdik'

 

Türkiye'de Ekim ayında yaşanan gelişmelere de değinen Kıran, en önemli olayın ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak için gerçekleşen Barış Pınarı Harekatı olduğunu kaydetti. Türkiye ve Türk ekonomisine yönelik tehditlere karşı başlatılan harekatın Türk milleti, iş dünyası ve sivil toplum örgütlerini biraraya getirdiğini aktaran Kıran, “İş dünyasının temsilcileri olarak bizlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde 81 ilde aynı anda tüm odalarla birlikte açıklama yaparak harekata tam destek verdiğimizi duyurduk. Ülkemizin kararlı duruşu kısa sürede yanıtını buldu ve sınırlarımızda oluşturulmak istenen terör devletine darbe vurmayı başardı” diye konuştu.

 

 

'Enflasyonda ılımlı seyir ve döviz kurlarında da istikrarın yakalandığını gözlemliyoruz'

 

Bölgedeki bu sıcak gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin dengelenmeye devam ettiğine işaret eden Kıran, “FİTCH, Türkiye'nin görünümünü negatiften durağana yükseltmesi Türk ekonomisinin toparlanma tablosunu ortaya koyuyor. Bu gelişmeler ışığında Merkez Bankası da faiz oranını yüzde 16,5'tan yüzde 14'de indirdi. Enflasyonda ılımlı bir seyir döviz kurlarında da bir istikrarın yakalandığını bu şekilde gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

'4.4 milyon DWT tonluk kapasiteye sahibiz'

 

2018 yılında dünya deniz ticaretinin yüzde 84'ünün Türkiye'nin ise dış ticaretinin yüzde 89'nun deniz yoluyla yapıldığına dikkat çeken Kıran, “Tek başına bu sayılar bile deniz ticaretinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunun en büyük göstergesidir. 2019 dünya filosu taşımacılık anlamında 1 milyar 900 milyon DWT tondur. Geçen haftaki raporda 2 milyar DWT tonu geçmiş durumda. Dünyanın en büyük filo sıralamasında ilk 30'da Türkiye 15. sırada yer almakta. Denizcilik sektörümüzün diğer bileşenleri açısından limancılık sektörü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok dinamik bir sektör. Bu kapsamda 8333 km'lik kıyı şeridimizdeki mevcut 180 liman ve iskeleden 20 tanesi devlet, 23 tanesi belediyeler ve 137'si de özel sektör tarafından işletilmektedir. Liman ve iskelelerimizde 2018 yılında 460 milyon ton yük elleçlenmiştir. Çok önemli bir segmentimiz tersane, gemi inşa, yat inşa ve yan sanayi. Ağustos ayı itibariyle 80 tersaneye ulaşmış durumdayız. 22'si yatırım aşamasında. 2019 yılı itibariyle 80 tersanemizde 4.4 milyon DWT tonluk kurulu bir kapasiteye sahibiz. Bugün tersanelerimizde yabancı müşteriler ki bunlar yüksek kalite talep eden ülkelerdir, yüksek kalite deniz araçları üretilmektedir. Ayrıca büyük oranda yerli ve ulusal katkıyla üretilen çeşitli savunma sanayi ürünleri ve sahil güvenlik gemileri artık ihraç edilecek hale gelmiştir” şeklinde konuştu.

 

'Kruvaziyer turizmi toparlanma sürecine girdi'

 

Deniz turizmini de ele alan Kıran, şöyle devam etti: “Gelirlerimiz içerisinde deniz turizminin çok önemli bir paya sahip olduğunu çok net biliyoruz. Deniz turizmi ülkemizde turizm gelirlerinin yüzde 20'sini oluşturduğunu tahmin ediyoruz. En önemli turist akınının deniz turizmi sayesinde olduğunu kabul edecek olursak ana getirinin deniz turizmi sayesinde sağlandığını söyleyebiliriz. Bir diğer konu kruvaziyer turizmi ki hızla gelişmekte. 2015 yılında ülkemize 1200 cruise gemisi gelmişken bu sayı sonraki gelişmeler nedeniyle 250'lere kadar düşmüştü. Şimdi tekrar toparlanma sürecine girdi. 2020 yılı için yapılan rezervasyonlar bizleri bu sektör için son derece umutlu olmaya sevk ediyor.”

 

Kıran, “Denizcilik dünyada stratejik bir sektör olarak kabul edilmekte. Bizler ülkemiz açısından da stratejik sektörlerin başında gelen denizcilik sektörünü Türkiye'nin üzerinde bulunduğu özel coğrafik konumdan da faydalanarak daha da yükseltmek ve ülke ekonomisinin katma değerini arttırmak amacıyla faaliyetlerimizi her alanda sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı

7DENİZ – ÖZEL

Editör: Haber Merkezi