İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Temmuz ayı Meclis Toplantısı, video konferans yöntemiyle online olarak düzenlendi. İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın başkanlığında gerçekleşen toplantı şube başkanları, meslek komite başkanları, DTO üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. Toplantıda konuşan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı ekonomi, denizcilik piyasaları, müsilaj, TÜDEV Genel Kurulu ve Kabotaj Bayramı gibi önemli konularda değerlendirmelerde bulundu.

 

Yılın ikinci yarısında yüzde 20’lerde büyüme bekleniyor

 

Konuşmasına küresel ekonomik tahminleri değerlendirerek başlayan Kıran, küresel ekonomide son 80 yılın en hızlı büyümesinin yaşanacağını bir yılın içinde olduğumuzun altını çizdi. Öncü göstergelerin yılın ikinci yarısında Türkiye’nin büyüme oranında yüzde 20’ler üzerine çıkabileceğini işaret ettiğini belirten Kıran, “Bu tablo yılda yüzde 7’lerin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor ülke genelinde. İhracatın büyümeye katkısının güçlenerek devam ettiğini de görüyoruz. Haziranda 19.8 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracat en yüksek aylık ihracat rakamı olurken tahminler yıllık toplamda 200 milyar dolar ile tüm zamanların ihracat rekorunu kırarak kapatacağımızı gösteriyor” dedi.

 

Pandemiye rağmen küresel taşımacılığın yüzde 86’sı deniz yoluyla

 

IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı IMO Genel Sekreteri: Denizcilere yönelik haksız muamele arttı

Küresel denizcilik piyasalarına ilişkin de konuşan Kıran, geçtiğimiz yıl küresel bir durgunluğa neden olan Covid-19 salgınında, 2020 yılı denizyolu taşımacılığında bir önceki yıla göre yüzde 3.4’lük bir düşüşe rağmen 13.3 milyar tonluk dünya taşımacılığının 11.5 milyar tonu yani yüzde 86’sı deniz yoluyla gerçekleştirildiğini söyleyerek, “2021 yılı için beklentiler küresel deniz ticaretinin ton bazında yüzde 4.2 artarak 12.02 milyar tona ulaşması yönünde. Son aylarda Hindistan ve Asya ülkelerinde Covid-19 vaka sayısındaki artışa karşın aşılanmanın hızlanması ile de küresel deniz ticaret hacmini 2019 yılı rakamları üzerine çıkacağı beklentilerini artmaktadır. Yük türü ve ton bazında tahminlere baktığımızda ise konteynerde yüzde 5.9, kimyasalda yüzde 3.6, dökme yük piyasalarında yüzde 3.6,  petrol ürünlerinde yüzde 3.1 artış bekleniyor” diye konuştu.

 

 

Navlunlar ve gemi kiralamaları rekor seviyelerde

 

Kıran, şunları söyledi; “2020 yılında yüzde 1,5 daralarak 5 milyar 167 milyon tona düşen toplam küresel dökme yük ticaretinin 2021 yılında ton bazında 3.7 artarak 5 milyar 356 milyon tona ulaşması bekleniyor. Dökme yük piyasasında liman sıkışıklığı - ki aksamalardan kaynaklı olarak navlunlar haziran ortasında son 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Konteyner tarafında da talep artışın devamı, liman sıkışıklıkları ve lojistik yetersizlikler gibi faktörler nedeniyle navlunlar ve gemi kiralamaları rekor seviyelerde seyrediyor. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentiler de talebin arza göre birçok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği yönünde.”

 

Elleçlenen yük miktarı yüzde 3,5 arttı

 

Türk limanlarındaki elleçleme oranlarını da hatırlatan Kıran, “2020 yılı Ocak – Mayıs döneminde 205 milyon 150 bin ton olan elleçlenen yük miktarı, 2021 yılının aynı döneminde 212 milyon 415 bin ton olmuştur. Böylece Ocak-Mayıs 2021 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla elleçlenen yük miktarı yüzde 3,5 artmıştır” dedi.

 

‘Müsilajla mücadelede her türlü katkıyı sağlamaya hazırız’

 

Mayıs ayından itibaren kamuoyunun gündemine gelmeye başlayan Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununu yakından takip ettiklerini belirten Kıran, yer aldığı Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantılarını gerçekleştirdiklerini aktararak, “Yaklaşık 1 aylık süreçte yapılan çalışmalar sonucunda Marmara Denizi’nde gözle görülebilir bir iyileşme elde edildiğini söylemek mümkün. Ancak tehlikenin tamamen ortadan kalkması için önümüzdeki yıllarda da devam edecek uzun soluklu bir çalışma gerekiyor. Bu çerçevede Marmara Denizi’ne verilen yüksek azot ve fosfor seviyelerinin aşağıya çekilmesi büyük önem arz ediyor. Sorunun çözümü için DTO olarak aktif rol aldığımız ve elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu tekrar belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

TÜDEV’de DTO’nun kontrolü daha da güçlendi

 

Kıran, pandemiden dolayı uzun süredir ertelenen ve geçtiğimiz ay gerçekleşen Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) 2019 Yılı Mali Genel Kurulu, 2020 Yılı Olağan Seçimli Genel Kurulu ve Vakıf Senedi Değişikliği Müzakeresi’ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Toplantıyı başarıyla tamamlamalarından dolayı memnuniyetini dile getiren Kıran, şöyle devam etti; “Denizcilik kamuoyunu uzun zamandır meşgul eden Vakıf Senedi Değişikliği ile vakfımızın yürütme organı olan yönetim kurulunda DTO’nun kontrolünü daha da güçlendirdik. TÜDEV yönetim kurulunun oluşturulmasında DTO’nun teklif ettiği üye sayısı 3’ten 6’ya çıkarılıp 9 asıl üyeden 6’sının DTO tarafından aktif meclis üyeleri tarafından belirlenmesi sağlandı.

 

Bundan başkan DTO’nun görevinin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde halihazırdaki TÜDEV yönetim kurulu üyelerinin durumu ve yeni üye tayini Vakıf Senedi Taslağı’nda ilk kez düzenlendi. Bu yeni hükme göre DTO yönetim kurulunun görevinin sona ermesine müteakip vakıf yönetimine DTO tarafından teklif edilen üyelerin de görevi kendiliğinden sona erecek boşalan üyeliklerin yerine DTO’nun yeni yönetimin kurulu tarafından 2 ay içerisinde yeni üyeler teklif edilecektir. Yeni değişikliklere paralel olarak DTO tarafından teklif edilen asıl yönetim kurulu üyeleri arasında bir boşalma olması halinde yedek üyeler sırasıyla asıl üyeler yerine getirilecektir. Bir diğer önemli konu Vakıf Senedi’nin yönetim kurulunun nasıl oluşacağını ve değiştirilmesi için gereken karar yeter sayısı 3’te 2’den, 5’te 4’de çıkartılarak değiştirildi. Bu değişikliklerle DTO ile TÜDEV arasında zaten var olan yakın bağ bir kez daha vurgulanmış ve daha da kuvvetlendirilmiştir.”

 

‘Deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün arttırılması gerek’

 

1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nın denizciler için önemli bir gün olduğuna işaret eden Kıran, “1 Temmuz 1926 yılında 815 sayılı kanun ile Türk bayraklı gemiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kabotaj imtiyazı tanınmıştır. Yüzlerce yıldır yabancılara verilen imtiyazları sona erdiren önce Lozan Anlaşması ardından Kabotaj Kanunu ile sadece bağımsızlığımız ve denizlerimizdeki hükümranlık haklarımız için değil aynı zamanda denizciliğimizin hızla gelişmesi için de çok önemli adımlar atılmıştır. Türkiye için denizcilik sektörü vazgeçilmezdir. Denizcilik sektörümüzün bugün modern ileri teknoloji gemileri inşa kapasitesine sahip tersaneleri, limanları, yetişmiş personeli, büyüyen deniz ticaret filosu ve diğer iş kollarıyla ülke ekonomisine katkısı her geçen gün artmaktadır. Denizci ülkemiz için gelinen bu dikkate değer seviye ile yetinmemeliyiz. Ülkemizin yer aldığı coğrafyadaki stratejik konumu, genç nüfusu, denizcilik tecrübesi, bilgi altyapısı ve tüm avantajlarından faydalanarak dünya deniz taşımacılığındaki payımızın arttırılması geleceğimiz yönünden büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün arttırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

 

 

7DENİZ – ÖZEL

Editör: Haber Merkezi