19 Ocak 2019 tarihinde Çankaya Zülfü Livaneli Konferans salonunda ANKA Enstitüsü tarafından, ‘‘Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’’ konulu bir panel düzenlendi. Ankara’da düzenlenen panele konuşmacı olarak emekli Tümamiral Deniz Kutluk, Doç.Dr.Behçet Öznacar, Dr.Ahmet Zeki Bulunç ve Dr.Volkan Özdemir katıldılar. Panel yöneticiliğini Alp Kırıkkanat’ın yaptığı panelde ilk olarak; Doğu Akdeniz’deki yetki alanları meselesinin KKTC’den nasıl göründüğü ve değerlendirildiği konuşuldu.

 

"Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir anlaşma mümkün değil"

Tıkanan Crans Montana sürecinde Rumların garanti ittifak, siyasi eşitlik gibi konularda takındıkları olumsuz tavrın, deniz yetki alanları konusunda da devam ettiği belirtildi. Adadaki iki toplum arasında sürmesi beklenen olası görüşmelerin, iki ayrı eşit ve egemen devlet temelinde yürütülmesi gerektiği katılımcılar tarafından özellikle altı çizilen bir nokta olarak ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı bir anlaşmanın da mümkün olmayacağı belirtildi. Esasen Kıbrıs meselesinin 1974 yılında çözüldüğü ve artık bu konuda GKRY’nin ne düşündüğünün de fazla bir öneminin olmadığı ifade edildi. Bununla birlikte, bölgenin Türkiye açısından jeopolitik ve jeostratejik önemi vurgulanırken; Kıbrıs adası güneyinden boru hatlarıyla Yunanistan’a ve oradan da Avrupa’ya enerji aktarımının hedeflendiği East-Med projesinin ekonomik gerçekliğinin olmadığı belirtildi.

 

"Herhangi bir rezervin tespiti henüz yapılamadı"

Diğer yandan Mısır’a ait Zohr sahası ile İsrail’e ait Leviathan sahaları dışında, ada güneyinde hatırı sayılır herhangi bir rezervin tespitinin de henüz yapılamadığı ifade edildi. Türkiye’nin bölgedeki askeri gücünün, bu bölgede yaratılmak istenen oldu bittilere karşı koyabilecek yetenekte olduğu vurgulanırken; ülkemizin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sınırlarını belirlemesi ve BM’e deklare etmesinin önemi üzerinde duruldu.    

Tamer Kıran'dan '18 Mart' mesajı Tamer Kıran'dan '18 Mart' mesajı

Ayrıca İtalya, Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır’ın uygulamaya çalıştığı siyasi, ekonomik ve askeri iş birliğine karşılık olarak, ülkemizin diğer bölge ülkeleriyle ve özellikle Libya ile deniz yetki alanları konusunda karşılıklı görüşmelere başlanmasının fayda sağlayabileceği üzerinde konuşuldu.

Kamuoyuna açık bir şekilde yapılan panele, çok sayıda izleyici katıldı.

7DENİZ ÖZEL

Editör: Haber Merkezi