Navlun analitiği danışmanlık şirketi, 13 önemli ticaret hattında sevk edilen ton başına emisyonu ölçen CEI'nin yılın ilk çeyreğinde 104,7 ile en yüksek seviyeye ulaştığını açıkladı. 

Boğazlarda 9 ayda 37 bin 128 gemiye kılavuzluk hizmeti verildi Boğazlarda 9 ayda 37 bin 128 gemiye kılavuzluk hizmeti verildi

CEI'nin ilk üç ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre %63 oranında arttığı Uzak Doğu'dan Akdeniz'e uzanan ticaret yolları bu durumdan en çok etkilenenler oldu. Xeneta'nın analizi, bu ticarette Ümit Burnu üzerinden taşınan konteynerlerin ortalama 5.800 deniz mili fazladan yol aldığını ortaya koyuyor.

Xeneta analisti Emily Stausbøll, bunun sadece bir mesafe sorunu olmadığını belirtti. Stausbøll, gemilerin kaybedilen zamanı telafi etmek için daha yüksek hızlarda seyrettiğini söyledi. Hız-güç eğrisi, gemiler daha hızlı seyrettikçe yakıt yanığının ve emisyonların katlanarak artması anlamına geliyor.  

Xeneta verileri kargo sahiplerinin ve nakliyecilerin yeni seçenekleri benimsediğini gösteriyor. Örneğin Dubai Havalimanı'ndan Avrupa'daki varış noktalarına yönelik hava kargo talebi mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla %190 oranında arttı.

Stausbøll, "Hava taşımacılığı deniz taşımacılığından daha pahalı olmakla kalmıyor, aynı zamanda çok daha az sürdürülebilir. Dolayısıyla, Orta Doğu üzerinden hibrit deniz-hava hizmetlerine geçiş, taşınan her bir ton yük başına karbon emisyonunun artmasına neden olacaktır" dedi.

Bunun deniz taşımacılığı maliyetleri üzerinde de önemli etkileri olacak. Avrupa Ekonomik Alanı'ndaki limanlara giden gemiler, daha uzun Cape seferleri için önemli ölçüde daha yüksek AB Emisyon Ticaret Sistemi maliyetlerine maruz kalacak.  Bu durum tedarik zincirleri ve nihayetinde hammadde maliyetleri, mamul mallar ve blok genelinde perakende enflasyonu üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak. 

Stausbøll, taşıyıcıların bu maliyetleri, ister deniz taşımacılığı ücretlerini artırarak ister ek ücretlerle olsun, malları gönderen işletmelere yansıtmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Stausbøll, “Her iki durumda da ödenecek mali bir bedel var... okyanus yük konteyner taşımacılığı sadece bir sektör, ancak bu durum savaşın karbon emisyonları ve iklim üzerinde yaratabileceği büyük etkiyi açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.

Kaynak: seatrade-maritime.com

Editör: Haber Merkezi