Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenen 2. Türkiye Denizcilik Zirvesi, denizcilik sektörünün yoğun katılımıyla gerçekleşti. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kapsamında Türkiye denizcilik tarihinde önemli bir yere sahip Tersane İstanbul’da gerçekleşen 2. Türkiye Denizcilik Zirvesi’ne Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, denizcilik sektöründeki STK temsilcileri, akademisyenler, İMEAK DTO yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.

 

Kabotaj Kanunu, Türk denizciliğinin gelişip büyümesinde çok önemli role sahip

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan zirvede ilk konuşmayı İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı. Denizciler için 1 Temmuz tarihinin ayrı bir önemi ve anlamı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kıran, “1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türk liman ve iskeleleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı münhasıran Türk bayrağı taşıyan gemilere verilerek millileştirilmiş, her türlü denizcilik faaliyetinin Türk vatandaşları ve Türk bayrağı taşıyan gemilerce yapılması kabul edilmiştir. Böylece 96’ıncı yılını kutladığımız Kabotaj Kanunu, denizciliğimizin gelişip büyümesinde çok önemli bir rol oynamıştır” dedi.

 

 

Denizciliğin son 20 yılında neler yapıldı  

 

Türk denizcilik sektörünün son 20 yılda büyük başarılara imza atarak karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükseldiğini aktaran Kıran, “Sektörün hızlı gelişmesine imkan tanıyan 500’e yakın mevzuat düzenlemesi bu dönemde uygulamaya konuldu. Bu kapsamda kabotajda çalışan gemilere yönelik ÖTV sıfırlanmış, Türk uluslararası gemi sicilinin kapsadığı deniz araçları listesi güncellenmiş, Türk bayrağı idare ve sektörün mükemmel işbirliği ile Paris Liman Devleti Kontrolü Mutabakat Muhtırasında Beyaz Listeye girmiş, tersanelerin kira sorunu kalıcı olarak çözülerek kira sözleşmeleri 49 yıla uzatılmış, MİLGEM projesi ile başlayan askeri deniz araçlarının özel sektör tersaneleri tarafından da inşa edilip ve bugün artık bu teknolojiyi ihraç edebilir hale gelmeye imkan sağlanmış, yabancı bayraklı yatlara geçici bir süre zarfında Türk bayrağı çekme izni verilerek, sahillerimizin Türk bayraklı gemiler ile donanması sağlanmış, denizcilik eğitimine ilişkin de başta Piri Reis Üniversitesi olmak üzere çok sayıda denizcilik fakültesi, denizcilik meslek yüksek okulu ve denizcilik meslek liseleri açıldı. Dünyada her geçen yıl artan gemi çalışanı ihtiyacı dikkate alındığında insana yapılan yatırımın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bu ve benzeri reformlar sayesinde bugün Türk denizciliği 31.2 milyon DWT filosu, yıllık 4.6 milyon DWT üretim kapasiteli 84 tersanesi, toplamda yaklaşık 550 milyon ton yük elleçleyen 210 liman ve iskelesi ile sektörün diğer tüm unsurları ile birlikte kol kola ülkemizin denizci millet denizci ülke hedefi doğrultusunda emin adımlarla yoluna devam etmektedir” diye konuştu.

 

 

Türk sahipli filomuzun yenilenmeye ihtiyacı var

 

Tamer Kıran, konuşmasına şöyle devam etti; “Türk denizciliği gelişerek, büyüyerek ilerliyor. Ama önümüzde alınacak daha çok uzun bir yol, atacağımız daha çok büyük adımlar var. Hem covid-19 salgınında küresel tedarik zincirinde yaşanan dönüşüm, hem de Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı ve İklim Değişikliği çerçevesinde atılan adımlar önemli fırsatları ve bununla birlikte tehditleri içinde barındırıyor. Özellikle iklim değişikliği ile mücadele ve Yeşil Mutabakat uygulamaları ile gelecek düzenlemeler sonucu önümüzdeki 10 yıl gibi kısa bir sürede Türk sahipli filomuzun büyük oranda yenilenme ihtiyacı ortaya çıktı. Bu konuda odamızın 370 gemi ile yaptığı araştırmada çok ciddi bir sorunla karşılaşacağımız ortaya çıktı.”

Denizcilerin terk edilme vakalarındaki artış IMO'nun gündeminde Denizcilerin terk edilme vakalarındaki artış IMO'nun gündeminde

 

 

‘Denizciliği her alanda güçlendirmemiz mutlak zorunluluk haline geldi’

 

Pandemi ve yakın zamanda yaşanan olayların denizciliğin önemini ortaya çıkardığını vurgulayan Kıran, şunları söyledi; “Dolayısıyla dış ticaretini tonaj bazında yüzde 90’ını deniz yoluyla yapan ülkemiz için de deniz taşımacılığı hayati önemi sahiptir. Türk sahipli deniz ticaret filomuzun güçlendirilmesi amacıyla yeni bir yol haritasının belirlenmesi büyük önem arz ediyor. Denizciliğimizi bir bütün olarak düşünüp, devlet politikası haline getirerek istisnasız her alanda güçlendirmemiz mutlak bir zorunluluk haline geldi. Önümüzdeki zorlu dönüşüm sürecini de kamu-özel sektör el ele vererek başarıyla gerçekleştireceğimize dair inancımız sektör olarak tam.”

 

7DENİZ /ÖZEL

 

Editör: Haber Merkezi