Nijerya karasularında saldırıya uğrayan Kadıoğlu Denizcilik'e ait Paksoy 1 isimli yük gemisinde bulunan 10 Türk denizci korsanlar tarafından darp edilerek kaçırılmıştı. 13 Temmuz'da kaçırılan denizciler için harekete geçen tecrübeli Avukat Selçuk Esenyel'in girişimleri sonuç verdi ve denizcilerimiz serbest bırakıldı.

 

Olayın hemen ardından Kadıoğlu Denizcilik adına denizcileri kurtarmak için Nijerya'ya giden Avukat Esenyel, 7deniz'e yaptığı açıklamada, kaçırılan mürettebatla şu anda birlikte olduğunu ve Türkiye'nin Nijerya Büyükelçiliği ile Nijerya Askeri Ateşe'sinin kendilerini helikopterle herhangi bir yerden almayı beklediklerini belirtti.

 

 

Bu gece yarısı uçakla Türkiye'ye dönüyorlar

Kılavuzluk hizmetlerine ilişkin yeni yönerge Kılavuzluk hizmetlerine ilişkin yeni yönerge

 

Denizciler kaçırıldıktan birkaç gün sonra Nijerya'ya giden Esenyel, mürettebatı kurtarmanın mutluluğunu taşıdığını belirterek, “10 türk denizcimizle hareket halindeyiz. İnşallah bu gece yarısı uçağa binip yarın sabah bayramın ilk gününde vatanımıza ve ailelerimize kavuşacağız” dedi.

 

 

Esenyel: Sevinçliyiz, mutluyuz, gururluyuz

 

Esenyel, kaçırılma süreciyle ilgili ile şunları söyledi: “13 Temmuz'da denizcilerimiz buradaki ormanlık bir alana kaçırıldılar. Belirli bir süre irtibat kurulamadı. Bu süreçte de ben Nijerya'ya geldim. Yaklaşık 20 gün önce. Ben geldikten sonra korsanlar şirketle ve bizimle iletişime geçti. Ardından ben kendileriyle sürekli uydu telefonuyla görüşme halindeydim. Fidye pazarlığı ve teslim şartlarına ilişkin olarak buradaki yerel kontaklarımla birlikte bu süreci yönettim. Hem daha önce Afrika'da bulunmuş olmam, hem de korsanlık konusundaki tecrübem sebebiyle buraya geldik ve pazarlıklarımızı yaptık. Bu pazarlıklar bittikten sonrada teslime ilişkin olarak yine yerel kontaklarımla birlikte süreci yönettik. Nijerya'da nehirin içerisinden mürettebatımızı kurtardık. Sevinçliyiz, mutluyuz, gururluyuz. İnşallah en kısa sürede evimizie kavuşacağız.”

 

 

'Süreci yerel kontaklarımızla yönettik'

 

Kurtama sürecinde ciddi bir destek alamadıklarının altını çizen Esenyel, “Bu süreçte buradaki yerel kuvvetlerle yönetemedik operasyonu. Sebebi ise, mürettebatın kaçırıldığı bölgeye kara ulaşımı yok. Sadece nehirle ulaşım sağlanabiliniyor. Ve o nehir korsanların üyesi olduğu kabileler tarafından kontrol edilen bir bölge. Dolayısıyla herhangi bir hücumbot veya savaş gemisiyle veya sahil güvenlik botuyla en ufak bir hareket edildiğinde, kaçırılan kişilerin ya yerlerini değiştiriyorlar ya da öldürüyorlar. Dolayısıyla ordunun o bölgeye müdahale etme şansı sıfıra yakın. Zaten bu coğrafi konumun avantajını kullanarak bu işi gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla en ufak bir askeri teçhizat hareket ettiğinde haberleri oluyor ve o anda yer değiştiriyorlar. Yani söylediklerine uymak zorundasınız. O yüzden de herhangi bir riske girmemek adına biz orda bu işi oralı olan yerel kontaklarımızla birlikte ve fidyecilerle korsanlarla doğrudan ben temas ederek süreci yönettik ve 20 gün sonrasında da sağ salim mürettebatımızı kurtardık” diye konuştu.

 

 

'Baskıyı, birlikte durarak atlatmışlar'

 

Türk denizcilerin psikolojik ve sağlık durumuna ilişkin olarak ise, şöyle konuştu: “Zor tabi. Büyük bir psikolojik savaş. Korsanlarla telefonda konuşurken onların egemenliği, egosu, psikolojik baskısı, bunlar önemli konular. Kolay bir süreç değildi, hem benim açımdan hem de mürettebatımız açısından. Sağlıkları sıhhatleri şu anda yerinde ama tabi onlarda psikolojik baskıya maruz kaldılar. Psikolojik baskıyı sağ salim birlikte durarak atlatmışlar. Hepsi çok iyi. Hiçbirinin sağlık problemi yok. İnşallah kısa bir sürede de eve varacağız.”

 

Çimen GÜMÜŞ

 

7DENİZ-ÖZEL

 

 

Editör: Haber Merkezi