İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Nisan ayı Meclis Toplantısı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Piri Reis Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran, küresel ekonomi, dünya ticareti, lojistik, IMO regülasyonları, iklim değişikliği, Koster Yenileme Projesi ve Hurda Teşviki gibi birçok konuyu değerlendirdi.

 

Konuşmasına artan Covid-19 vaka sayılarının yeniden kapanmaları gündemi getirdiğini belirterek başlayan Başkan Kıran, her şeye rağmen pandemi ile mücadelede hızlı aşılamanın önemini ve faydasının ABD ve İngiltere örneklerinden görüldüğünü söyledi. ABD’nin son dönemlerde pandemi ile mücadelede başarılı olması ve hükümetinden gelen peş peşe destek paketlerinin ülkenin yüzde 7’ler üzerine çıkabilecek tarihi bir büyüme olasılığını arttığını aktaran Kıran, “ABD ekonomisine ilişkin bu gelişmelerin başka bir yansımasını enflasyon beklentilerine artış olarak izliyoruz. Buna bağlı olarak 10 yıllık tahvil faizlerinin 0,60’lardan 1,70’lere gelmesi risk iştahını azaltıp sermayeyi ABD’ye yönelterek finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açmaya başladı” dedi.

 

Geçtiğimiz ay Merkez Bankası Başkanlığında yaşanan değişimi değerlendiren Kıran, finansal piyasalarda dalgalanma yaratan bu gelişmenin yeni başkan Kavcıoğlu’nun enflasyon ile mücadele konusunda peş peşe gelen kararlılık açıklamaları ile yatışmaya başladığını ifade ederek, sürdürülebilir büyüme için düşük enflasyon ve fiyat istikrarının son derece önemli olduğunu kaydetti. Kıran, bu hedef doğrultusunda Kavcıoğlu’nun açıklamalarını önemsediklerin belirtti.

 

Konteynerde sipariş yükseldi

 

Öncü göstergelerin geçen yılın son iki çeyreğine göre yaşanan yavaşlamaya rağmen bu yılın ilk çeyreğinde büyümeye devam edildiğini gösterdiğini aktaran Kıran, “Diğer taraftan denizcilik piyasalarına bakacak olursak yılın ilk üç ayı itibariyle navlunlar canlı kalmaya devam etti. Özellikle konteyner tarafında talep artışının devamı liman sıkışıklıkları ve lojistik yetersizlikler navlunları ve gemi kiralarını rekor seviyelere taşıdı. Dökme yük taşımacılarında da Çin kaynaklı ticari gemilerin pozitif etkisiyle hareketli bir piyasa yaşandı.

 

Yıllık bazda 2020 yılında talep tarafında 11.6 milyar ton seviyesinde olan deniz taşımacılığında gemi filosunun büyüklüğü detveyt ton olarak da 2.139 milyar tona ulaştı. 2020 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren hızla artan talep karşısında birçok piyasamızda navlunlarda hızlı artışlar yaşandı. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentilerde de talebin arza göre birçok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği öngörülüyor. Nitekim dökmelerde ve bir ölçüde tankerlerde yeni gemi inşa siparişlerinde filoya kıyasla azalma devam ederken konteynerde siparişin filoya oranı yüzde 12.12’ye yükseldi.

 

Global filonun 2.2 milyar detveyt ton büyüklüğüne ulaşması bekleniyor

 

Ton bazında 2020 yılında yüzde 3.6 düşen ticaret hacmi ton mil bazında yüzde 1.7 geriledi. Bu yıl için beklentiler global ticarette beklenen gelişmeyle birlikte ton bazında yüzde 4.2 artarak 12 milyar tona yaklaşması ton mil bazında ise yüzde 4.1 artarak 61.3 trilyon ton mile ulaşmasıdır. Yük türü ve ton bazında baktığımızda ise sırasıyla gaz gemilerinde yüzde 7,5 konteyner gemilerinde yüzde 5,5 kimyasallarda yüzde 4.1, petrol tankerlerinde 3.8, ve bulkerlerde de yüzde 3’lük bir artış öngörülmektedir. Global filonun 2021 yılında teslim edilmesi beklenen 79 milyon detveyt ton ile 2.2 milyar detveyt ton büyüklüğüne yaklaşması beklenmektedir” diye konuştu.

 

‘Ülkemizin dünya deniz taşımacılığındaki payının arttırılması geleceğimiz için önemli’

 

Ülkelerin, Covid-19 sonrası dönem için küresel ticarette rekabet avantajı sağlamak amacıyla ciddi hazırlıklar içinde olduklarına dikkat çeken bir yandan sağlık, haberleşme, iletişim, ulaştırma, lojistik ve enerji altyapılarının hızla gözden geçirildiğini ve yanı sıra yeni alt ve üst yapı yatırım paketleri ardı ardına açıklandığını kaydetti. Lojistik sektörünün tüm bu hazırlıkların odak noktasında yerini aldığını dile getiren Kıran, “Önümüzdeki süreçte küresel ticarette rekabetçiliğin ölçüsünü yine lojistik performansı belirleyecek. Ülkemizin 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda lojistik ve ulaştırma başlığı altında demiryolu ve denizyolu taşıma paylarının arttırılması, ticaretin kolaylaştırılması, ve ülkemizin rekabet gücünün arttırılması amacıyla Türk sahipli deniz ticaret filosunun gelişimi ve Türk sahipli filonun gelişimine yönelik uzun vadeli ve düşük faizli finansal destek mekanizması oluşturulması temel amaçlar olarak belirtilmiştir. Ülkemizin yer aldığı coğrafyadaki stratejik öneme haiz konumu, genç nüfusu ve sahip olduğu avantajlardan faydalanarak dünya deniz taşımacılığındaki payımızın arttırılması geleceğimiz için büyük önem taşımaktadır. Denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün mutlaka arttırılması gerekmektedir. Dünya ticaret hacmi her geçen gün artmaktadır. Bugün 12 milyar ton alarak gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 90’nı deniz yoluyla yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

2030’da sıfır emisyonlu gemilerin inşaya hazır olması belirlendi

 

Son yılların en önemli gündemi haline gelen küresel ısınma ve iklim değişikliği konusuna da değinen Kıran, Avrupa Birliği’nin (AB) iklim değişikliği ve çevresel bozulmalara karşı sera gazlarının salınımının azaltılması amacıyla uygulamaya koyduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ilişkin olarak “AB planladığı bu dönüşümü Avrupa için ekonomik ve endüstriyel bir fırsata çevirmek amacıyla oyunu kuran ve kuralları koyan merci olarak hareket etmektedir” dedi. Yeşil mutabakatın denizcilik sektörünü ilgilendiren çok önemli düzenlemeler içerdiğine dikkat çeken Kıran, “AB yeşil mutabakatının başarısının ulaştırma sisteminin sürdürülebilir kılınmasıyla mümkün olacağının altı çizilerek 2050 yılında AB’nin karbon nötr hedefine ulaşmak için ulaştırma sektörünün 2050 itibariyle emisyonlarının yüzde 90 azaltılması hedefi ortaya konmuştur. Bu yolda denizcilik sektörü açısından kilometre taşı olarak 2030 yılında yani bundan sadece 9 yıl sonra sıfır emisyonlu gemilerin inşaya hazır olması belirlenmiştir” dedi.

 

‘Türkiye’nin Yeşil Mutabakat konulu yol haritası hazırlaması zorunludur’

 

Türkiye’nin Yeşil Mutakabak konulu bir yol haritası çıkarmasının zorunlu hale geldiğini aktaran Kıran, şunları söyledi: “Kısa dönemde 2021-2030 yılları arasında ülkemiz açısından gemi sahiplerinin enerji verimliliği tedbirlerini alarak yakıt tüketimlerini ve karbon emisyonlarını azaltması gemi dizayner ve tersanelerimizin düşük emisyonlu gemilerin üretimine yönelmesi yeşil modernizasyona yoğunlaşması, Ulaştırma ve Altyapı, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Hazine ve Maliye Bakanlıklarımızın denizcilikte yeşil dönüşüm için regülasyonları geliştirmesi teşvik tedbirlerini uygulamaya sokması ve denetim sistemini oluşturması büyük önem taşımaktadır. Bu eylemler ile yeşil dönüşümü gerçekleştirerek yenilecek Türk deniz ticaret filosu Avrupa’ya coğrafi yakın olma avantajını kullanarak 2030-2050 yılları itibariyle karbon sıfır ekonomiye erişebilecektir.

 

DTO olarak bu dönüşüm sürecini yakından takip ediyor ve hazırlıklarımızı şekillendirmeye çalışıyoruz. Uygulamaya konulacak tedbirler ve yapılacak düzenleme değişiklikleri karşısında Türk sahipli deniz ticaret filosunun hazırlık durumu ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Odamız bünyesinde deniz ticaretinde iklim değişikliği tedbirlerinin Türk sahipli gemi filosuna etki değerlendirme analizi projesi çalışması başlatılmıştır. Bu proje çerçevesinde ticaret filomuzdaki gemilerin mevcut durumunun yürürlüğe girecek düzenlemelere uyumunun ortaya konulması maksadıyla bir anket hazırlanmıştır. Bu vesileyle tüm armatör üyelerimize çağrıda bulunarak hazırlanan anketin mümkün olduğunda filomuzdaki çok sayıdaki gemimiz için doldurulmasının etki analizlerinin gerçekçi şekilde ortaya konulması açısından faydalı olacağını belirtmek istiyorum.”

 

‘Denizciliğimizi devlet politikası haline getirmek mutlak bir zorunluluk oldu’

 

Kıran, konuşmasına şöyle devam etti; “Uluslararası ticarette oyun kurallarının yeniden belirlendiği önümüzdeki süreçte Türk sahipli deniz ticaret filomuzun, gemi inşa sanayimizin, limanlarımızın, kısaca denizciliğimizi bir bütün olarak düşünüp devlet politikası haline getirerek her alanda güçlendirmemiz mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir. Denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün mutlaka arttırılması gerekmektedir. Ticaret filomuzu artık 29 milyon detveyt tondan 50 milyon detveyt tona çıkarmamız, limanlarımızı dünyanın en büyük, en önemli lojistik merkezleri, tersanelerimizi ise yeni nesil gemilerin üretildiği yerler haline getirmemiz gerekmektedir. Aksi taktirde dış ticaretimiz ulaşımdan kaynaklı problemler nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır ki son dönemlerde yaşadığımız konteyner kriziyle ilgili karşılaştığımız durum ortadadır.”

 

Koster Filosu Yenileme Projesi hayata geçirilmeli

 

Bakanlığın gündeminde bekleyen ve acilen çözülmesi gereken konulara da değinen Kıran, şu ifadeleri kullandı; “Sektörümüzün en önemli konularından bir tanesi tonaj harcı takip kütüğünün bir an önce yasalaşmasıdır. Sektörümüz gemilerin temin ve işletilmesinde uluslararası eşit rekabet koşulları sağlanarak ülkemizi uluslararası bir denizcilik merkezi haline getirmek, deniz ticareti ve deniz taşımacılığını ülke ekonomisine katkısını arttırmak amacıyla bu kanun taslağının yasalaşmasını beklemektedir.

 

Bir diğer konumuz Koster Filosu Yenileme Projesi’nin hayata geçirilmesidir. Türk sahipli koster filomuz gerek Akdeniz içinde gerek Türkiye’nin ithal ve ihraç yüklerinin taşınmasında gerekse de Ege ve Akdeniz’deki yakın yol taşımacılığı söz konusu olduğunda tüm bölgenin ticaretinde önemli rol oynamaktadır. Yaş ortalaması 27 olan koster filomuzun yenilenmiş ülke filolarına karşı rekabet gücünü kaybetmemesi büyük önem taşımaktadır. Yaklaşık 875 adet olan koster filomuzun yenilenmesi için ilk etapta 10 adet geminin hayata geçirilmesi planlanan bu projenin kredi imkanı yaratılarak artık sonlandırılmasını bekliyoruz. Yine sektörümüz tarafından hurda teşviki kanununun hayata geçmesi için yapılması gereken yasal düzenlemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlıkları tamamlanmış olan bu düzenlemenin ivedilikle çıkmasını beklediğimizi belirtmek isterim.”

 

Deniz çalışanlarına aşılamada öncelik verilmeli

 

Kıran, konuşmasının sonunda deniz çalışanlarının aşılanmasına vurgu yaptı. Kılavuz kaptanları ve deniz çalışanlarının en kısa zamanda aşılamada öncelikli listeye alınmasının gerekliliğini vurgulayan Kıran, “Deniz ve gemi çalışanlarımız meydana gelen artışlar sebebiyle uluslararası seyahatte ciddi sıkıntılar yaşamaya başlamışlardır. Bu sabah Bangladeş’in de gemi adamı değişikliğini durdurduğunu öğrendik. Bizim için gemi adamı değişikliği için önemli bir yerdi. Dolayısıyla pandeminin artışıyla doğru orantılı olarak ülkelerin kapanması her geçen gün artıyor. Bu bağlamda aktif görevde olan deniz çalışanlarımıza aşılamada öncelik verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

Bildiri hafızalardaki acı tecrübeleri hatırlattı

 

Tamer Kıran Karadağ'da resmi ziyaretlerde bulundu Tamer Kıran Karadağ'da resmi ziyaretlerde bulundu

Kıran, “Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük ve en stratejik altyapı çalışması olarak belirttiği Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıkların tamamlandığını ve temelin yazın atılacağını duyurdu. Bir devlet projesi olan bu projenin ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hafta başından itibaren ülke gündemini meşgul eden bildiri konusuna gelince toplumsal hafızada geçmişte yaşadığımız acı tecrübeleri hatırlatan üslup ile çok yanlış olmuştur. Bu konuda tavrımız çok nettir. Demokrasiye her zaman bağlı olduk. Milli irade ve hukukun üstünlüğüne her daim saygı duyduk. Bundan sonra da bu ilkelerden asla taviz vermeyeceğimizi ve hep tarafı olmaya devam edeceğimizi bir kez daha tekrarlamak isterim” dedi.

 

7DENİZ – ÖZEL

Editör: Haber Merkezi