TEU hacmi olarak dünyanın en büyüklerinden biriyle yapılan bir taşıma organizasyonunda konteynerin kaybolmasına ne ihracatçı firma ne gümrükçü, ne gemi acentesi ne de taşıma işleri organizatörü olarak bizler şaşırmadık, diyen Hüseyin Akkuş Blockchain, dijitalleşme ve teknolojiyle birlikte gelinen noktada sorunlarında ciddi oranda arttığına dikkat çekiyor. 

 

Nedir bu “Körleşme?”

 

Tiyatro’da sık sık yönetmenler için “körleşme” olarak ifade edilen bir tabir kullanılır. Bir yönetmen oyun seçer oyunun yönetimi için ekibiyle ön hazırlığa başlar, metin incelenir, düzenlemeler oyunla ilgili gerekli araştırmalar yapılır, dramaturji raporu (1) çıkarılır vs. Ön çalışma sonucunda yönetmen, çıkarmak istediği oyunla ne anlatmak istediğinin ve amacının ne olduğundan emin olarak okuma provası ve mizansen provalarıyla birlikte oyunun oluşum sürecine başlar. Ancak aynı sahnelerin, aynı repliklerin prova aşamasında defalarca tekrarlanması, yönetmenin ortaya çıkarmak istediği şeyin ne olduğunu unutmasına, yapmak istediği şeyin belirsizleşmesine ve yaptığı şeye yabancılaşmasına neden olur ve yönetmen körleşir. Tam bu anlarda yönetmen oyun çalışmasına sonradan dahil olacak bir yardımcı yönetmenle çalışır veya kendi fikirlerini tazeleyebilmesi için bir meslektaşını üçüncü bir göz olarak prova aşamasına dahil ederek yanlış giden şeyleri oyun çıkmadan tespit eder ki, ortaya çıkan oyun sahnelenmeye değer olsun.

 

Uluslararası taşımacılığı ve tedarik zincirini oluşturan tüm yapıların şu an içinde bulunduğu durum ve bir çeşit sıkışıklığın, bir noktada bu körleşmenin sonucu olduğuna dair kanaatim olduğu için böyle bir yazı yazmaya ihtiyaç duydum. Yazmaya başlamamda fitili ateşleyen de Ambarlı Limanından Felixstowe limanına organize ettiğim 1x40 HC konteynerin kaybolması oldu.

 

Öngöremediğimiz birbirinden farklı krizlerle baş başayız 

 

Yazıya “körleşme” diyerek başladım çünkü sorun tespiti, sorun çözümü, verimlilik, verimli çalışma (2) gibi konularda taşımacılık sektörünün körleşme ile baş başa bırakıldığı bir durumla karşı karşıya kaldığına dair bir fikrim var. Bunun en güzel örneği filo, TEU hacmi olarak dünyanın en büyüklerinden biriyle yapılan bir taşıma organizasyonunda konteynerin kaybolmasına verilen lojistikçi tepkisi. İhracatçı firma duruma şaşırmadı, gümrükçü şaşırmadı, taşıma işleri organizatörü olan bizler şaşırmadık, gemi acentesi temsilcisi şaşırmadı. 2022 yılında bir konteynerin yerinin tespit edilememesi çok olağan karşılanabilecek bir algı taşıyor. 

 

Blockchain, dijitalleşme, teknolojiye yatırım gibi söylemlerin artık demode kaldığı bir ortamda geldiğimiz nokta bir konteynerin kaybolmasına kimsenin şaşırmaması olmuş! Konteyner taşımacılığında pastanın tamamına yakınına sahip olan birkaç dev hattın bu gibi yatırımlarda bizlere anlatmak istediği daha verimli ve işlevli bir taşımacılık faaliyeti değil miydi? 4-5 sene öncesinde konteyner hattı CEO’larının birbiri ardına gelen açıklamalarını takip ediyorduk. (3) Ancak ne yazık ki gelinen noktada taşımacılık faaliyetinin evirildiği nokta, operasyonel işleyişin bizi asla öngöremediğimiz birbirinden farklı krizler ve sorunlarla baş başa bırakmasının sonucu olarak kanıksayarak körleştik.

 

Şirket yapılarının karmaşıklaşması ölçülebilirliğin kaybolmasına yol açıyor

 

Gelinen noktada taşımacılık faaliyeti yapan şirketlerin iş hacminin büyümesi faaliyet alanlarının genişlemesiyle birlikte sorunlarda da ciddi bir artış görüldü. Bundan 10 yıl önce sadece limandan limana konteyner taşımacılığı hizmeti veren bir gemi acentesi şu an gümrükleme, sigorta, iç taşıma, yük sabitleme, fumigasyon, son taşıma, yurtdışı gümrükleme gibi hizmetlerin tamamını verebiliyor. Bu da şirket yapılarının her geçen gün daha büyük daha karmaşık bir hal alması ve ölçülebilirliğinin kaybolması durumuyla bizleri karşı karşıya bırakıyor. Bu gibi karmaşık iş faaliyetinde tekil çalışan olarak sorun tespiti sorun çözümü gibi konularda etkisiz kalıp sadece verilen iş tanımı içinde “görevini yerine getirme” ye dönük bir çalışma biçimine itildik ve bana kalırsa sorunun en büyük kısmı burada başlıyor. 

 

Gelişimin ve ilerlemenin önündeki en büyük engel her zaman için alışkanlık ve kanıksama olmuştur.  Sektörün bütünü olarak mevcut sorunlara zaten bu işin doğasında bu tarz sorunlar var bu sorunları kendi tarafımızda en iyi şekilde elleçlemekle yükümlü olmak üzerine bir algının oluşması bütün bu süreci daha da sancılı hale getirmektedir.

 

Bir de sorunların sonucuna bakalım. Çeşitli varsayımlara dayanarak geciken konteynere bir hikaye yazalım. İngiltere’de ticari faaliyetini gerçekleştiren alıcı firma piyasaya arz edebileceği üründen yoksun kaldığından elinde kullanabileceği mevcut stok ürünü zararı kapatmak adına fiyatı yükselterek satmaktadır. Piyasada zaten ilgili ürüne talep olmasından ve arzda geciken konteyner sebebiyle bir artış olmadığından alıcılar yaşanan bu artışı kabul edip kendi ticari faaliyetinde burada maruz kaldığı ek maliyeti başka şekillerde kompanse etme yoluna gider.

 

Bu durumun binlerce farklı ürün gamında on binlerce konteyner için yaşandığı bütün bir senaryoyu düşünün. Global ekonomide enflasyonun ana sebebi budur gibi bir iddiam elbette yok ama yaşanan navlun artışlarının operasyonel verimliliğin yeterli olmamasının, teslimat sürelerinin uzamasının kendi hayat pahalılığımızda nelere yol açabileceği fikri yeterince korkutucu. 

 

Sektörün üçüncü bir göze ihtiyacı var 

 

Bu körleşme durumuna karşı aynı tiyatro yönetmenlerinin yaptığı gibi sıkışılan noktalarda üçüncü bir göze, neyi eksik bıraktığımızı gösterecek birilerine ihtiyaç duyulmakta. Bunu mümkün kılacak olan da tedarik zincirini oluşturan tüm yapıların birbirini daha iyi anlamasıyla mümkün gibi görünmekte. Yaptığımız işi ne kadar anlayabilirsek, kanıksadığımız sorunların önüne geçme konusunda o kadar ustalaşabilir ve lojistik sektörünün tüm bileşenleri için daha güzel bir çalışma ortamı olur, bunun böyle olmaması için hiçbir sebep yok. 

 

Konu yine dönüp dolaşıp insan faktöründe çözümleniyor. Mevcut dijitalleşme ve teknolojik yatırımların ne kadar insan faktörüyle uyumlu ve birleştirici unsur olduğu, tek başına dijitalleşme faaliyetlerinden daha önemli. İnsan faktörünün dışarıda kaldığı ortamda gemi acentesi, forwarderı, gümrükçüsü ihracatçısı bir olup Ambarlı’dan felixstowe’a giden konteyneri bulamıyoruz.

 

UTİKAD, akademi gibi organlar aracılığıyla tedarik zincirini oluşturan yapıların birbirlerinin işleyişini daha iyi tanıması ve anlaması mümkün. Bu tarz bir akademik çalışmanın tüm sektöre çok ciddi bir katkısının olacağına inanıyorum. Bu sayede önüne geçilebilecek sorunlarla birlikte belki konteyner kaybetmeyiz.

 

Son olarak bildiğim kadarıyla henüz yayınlanmayan “Türkiye Denizyolu Ulaştırması Güven Endeksi” başlığı altında pek çok akademik çalışma mevcut. Sektörel olarak hangi noktada olduğumuza dair çok önemli bir veri sunacağını düşündüğümden sıkı takibini yapmak son derece kritik.

 

  1. Dramaturji:  Dramatik kompozisyon ve dramanın temel elementlerinin sahnede sunumuna verilen ad
  2. Verimlilikten kastedilen şirket yapılarının işleyiş faaliyetindeki bütünsel verimlilik iken  verimli çalışma tekil olarak kişinin mesai saati içindeki verimi kastedildi.
  3. Gemi acentelerinden dijitalleşme ile alakalı bazı açıklamaları ve linkleri. (Geçmiş tarihli haber linkleri seçilmeye özen gösterildi)
    https://careers-origin.maersk.com/home/stories/everything-will-be-digitised

    https://www.marineinsight.com/know-more/7-major-blockchain-technology-developments-in-maritime-industry-in-2018/

Editör: Haber Merkezi