Meclis yine birbirinin aynısı olsa da yeni Türkiye'nin en son halkasıydı koalisyon hükümeti. Aynı düzenin, aynı çarkın yine içindeyiz. Darmadağın eski hükümet, yeni hükümet zamları, birbirinin tekrarı olan trajedileri ve komedileri yaşatacaktır. Ertelenen dosyalar açılacak, yeni kavgalar olacak, yeni umut söylemleri havada uçuşacaktır. Kurulacak yeni hükümet, insan hayatının her mevsiminde yaşanan sorunları çözme umudu içinde olacak mı? Ufacık, kısacık, neşeli bir hükümetti meclisimizde gelip geçti diyecek miyiz? Meclis içindeki vekiller, meclis dışındaki iş dünyasına ve halka umut veren olacak mı? Yeni kurulacak hükümet ister takdir edilsin, ister dışlansın hepimiz aynı ülkenin yurttaşıyız ve Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız deyip hizmet etmelidirler. Bu seçimde halkın mesajını okuduğumuzda çıkan sonuç, 'Bizler bu ülkenin gerçek sahibiyiz, bizler ekonominin can suyuyuz, bizler adaletiz, bizler ortak vatanız, bizler hakemiz ve gerektiğinde kırmızı kartlarımıza başvurabiliriz. Yok öyle kendi hırslarınız için ülkeyi kaosa sürüklemek, yok öyle istediğiniz gibi siyaset yapmak, artık kart elimizde ve aklınızı başınıza alın ve ülkeye hizmet edin' mesajı çıktı sandıklardan. Hoş geldin yeni hükümet diyemedik çünkü daha kurulamadı. Sağlık ile huzur ile savaşsız, kavgasız ve hatta yalansız siyaset yapan, insanca yaşanacak bir ülke için hayırlı bir hükümet kurulacağını ümit ederiz. Belki bir mucize olur da bu muhteşem ülkemiz, Atatürk'ün önderliğinde yoklukta ve savaşta, tüm imkansızlıklara rağmen birlik ve büyük olmayı başardığı gibi sizler de 'Büyük Türkiye' tahtını layıkıyla hep birlikte yönetirsiniz. Belki bir mucize daha olur da hep sözü edilen, özlenen, anlatılan ve anlatılamayan muhteşem ülkemin hakkını gerçekten verebilirsiniz yeniden. Gurur, hırs ve kibir çekişmelerini bırakıp, onurlu, başı dik, zihni ve varlığı özgür, büyük Türkiye aşkı ile kenetlenin yeniden. Umut etmek için çok sebebi var insanın, bu ülkeyi bir bütün olarak görüp sanayide devrim yaparak başlayabilirsiniz. Denizcilik endüstrisini geliştirerek, masalarınızda bekleyen yatırımlara ve teşviklere el atarak sektörü canlandırabilirsiniz. Kabotaj Yasası ile amaçlanan Türk denizciliği geliştirilmelidir. Kabotaj Kanunu ile kazandığımız avantajı, denizcilik sektörümüzün her alanında layıkıyla kullandığımızı söylemek de ne yazık ki mümkün değil. Gerek yük taşımacılığında, gerekse yolcu taşımacılığında denizyollarını gerektiği gibi kullanamadık. Halbuki 8 bin 333 kilometrelik sahil şeridi ve üç yanının denizlerle çevrili olması açısından ülkemiz, en ucuz ve en çevre dostu taşımacılık türü olan deniz taşımacılığını geliştirmek için her türlü avantaja sahip bir ülke. Yıllardır denize sırtını dönen vatandaşımıza denizi sevdirmeliyiz. Bu yeni kurulacak hükümetimiz, doğru denizcilik politikalarıyla kabotaj taşımacılığını canlandırmanın yollarını aramalıdır. Üç tarafımızın denizlerle çevrili ve bir de iç denizimizin olduğu ülkenin farkına varın! Yeni kurulacak hükümete çağrımız, yüzünüzü denize dönün! Artık, güçlenen gemi sanayi altyapısı, modern tersaneleri ve büyüyen deniz ticaret filosuyla uluslararası rekabete açık denizcilik sektörümüzün ülke ekonomisine katkısını artırmak için deniz endüstrisinin Ar-Ge'sini kurarak gelişmesinde katkı sunun! Bu vesile ile deniz şehitlerimizi rahmetle anıyor, ekmeğini denizden kazanan denizcilerimizin ve denize gönül veren halkımızın 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum.