MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak denizcilik sektörünün sorunlarını meclis kürsüsünden dile getirerek AK Parti iktidarını sektörün sorun ve sıkıntılarına karşı duyarsız olmakla ve sorunların karşısında aciz kalmakla suçladı.
2008 yılında başlayan küresel ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerin başında denizcilik sektörünün geldiğini defalarca meclis kürsüsünden dile getirdiğini, bugün bir kez daha konuyu gündeme taşıdığını söyleyerek AK Parti hükümetini göreve çağırdı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımʹı sert sözlerle eleştiren MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak TBMM Genel Kurulu’nda denizcilik sorunlarıyla ilgili yaptığı konuşmada şunları dile getirdi;
ˮTuzla’da 2008’den bu yana yaklaşık 40 bin kişi çalışırken bu sayı şu anda 3.500 kişiye kadar düşmüştür. Dünlerde 40 bin kişi, yan sanayisiyle birlikte değerlendirdiğinizde yaklaşık 300 bin kişiye ekmek veren bir sektör bugün maalesef kapanma noktasına gelmiştir. Bugün Tuzla’da tersanelerin çalışmıyor olmasından görülüyor ki AKP Hükümeti ve Sayın Bakan maalesef üzüntü duymamaktadır. Büyük bütçelerle yapılan yeni tersane yatırımları yarım kalmıştır, mevcut tersanelerde on binlerce işçi, yetişmiş personel sektör dışına çıkmıştır ve köyüne geri dönmüştür. Oysa kriz başladığında, başında hükümet “Teğet geçecek” söyleminden vazgeçseydi ve buna biraz da tedbir alsaydı bugün tersanelerimiz bu durumda olmayacaktı. Kriz öncesi kredi verebilmek için denizcilerin kapısından eksik olmayan bankalar, denizcilikten kazandıklarını unutup mevcut kredileri geri çağırmak için birbirleriyle yarışmasalardı bugün binlerce kişi işsiz kalmayacaktı, ekonomimiz bu derece de sıkıntıya girmeyecekti.
Durum bizde böyleyken dünya deniz ticaret filosu hükümetlerin destek ve teşvikleriyle kriz yıllarında da üretime devam etmiştir. Bizde de AKP hükümeti her ne kadar söylemlerinde “Üç tarafı denizlerle çevrili ülke sahibiyiz” deseler de denize sırtını dönmüşlerdir. Uzak Doğu ülkeleri, Çin başta olmak üzere Güney Kore, Vietnam, Bangladeş gibi ülkeler denizcilik sektörünün devlet tarafından desteklenmeleri ile ayakta kalmışlar ve dünya yeni gemi inşa pastasından çok büyük kısmını ele geçirmişlerdir.
TÜRKİYEʹNİN ALDIĞI PAY YÜZDE BİR
Dünyanın en önemli denizcilik yayınlarından olan Ship Yard Monitor isimli derginin Ocak 2013’te yayımladığı son rapora göre, armatörler geçen yıl gemi yatırımları için 1,087 adet gemi siparişi vermişlerdir. Bundan bizim aldığımız pay yüzde 1’dir.
Denizcilikten sorumlu Sayın Bakan, bu konuda denizden sorumlu olmasına rağmen, yetkili olmasına rağmen sınıfta kalmıştır. Bunu kendisi de kabul etmiştir. Çünkü müsteşarlık olan Denizcilik Müsteşarlığını kapatıp bir genel müdürlük düzeyine indirgemiştir ve dolayısıyla da bunu kendisi de kabul etmiştir.
Dün, 57’nci Hükümete kızan Sayın Bakan, 57’nci Hükümet döneminde tersanelerin çok zor durumda olduğu günlerde 50 milyon TL gibi bir kredinin verilmesini sağlamış ve sektörün ayağa kalkmasını, hayatını idame ettirmesini sağlamışlardır ve bu kredilerin hepsinin de geri dönüşleri olmuştur.
TERSANE ALANLARINI YANDAŞLARINA TAHSİS ETTİ
Geçmişte ne olmuşsa olmuş, bundan sonra ne yapabiliriz? Sayın Bakan, bunlarla ilgili hazırlık yapmış mıdır? Bana göre hazırlık yapmamıştır. Peki, Sayın Bakan, hiç mi iyi bir şey yapmamıştır? Sayın Bakan, iyi bir şey yapmıştır, o da şudur: Yeni tersane alanları açmıştır ancak açtığı alanları da kendi yandaşlarına tahsis etmiştir.
Dolayısıyla bu yanlış devam etmiştir ve bugün Türkiye’deki tersanelerin sadece ve sadece yandaşlarının dışında çalıştığını söylemek maalesef mümkün değildir.
Kredi Garanti Fonu’ndan kredi kullanılmasını sağlayan Sayın Bakana bu kredinin yanlış çıktığını ve bunun kimseye faydasının olmayacağını söylediğimizde, Sayın Bakan “Kredibilitesi olanlara biz kredi veriyoruz.” demiştir ve sıkıntısı olanlara verilmemek üzere bir kredi tahsisi yapmıştır. Bu da sektörü zor durumda bırakmıştır.
Bugün ne yapılabilir? Sayın Bakan, bir şey yapmalı, tekrar kendisi bir ekip, bir komisyon oluşturmalı, bununla ilgili denizcilik sektörünün mutlaka sorunlarını tespit etmelidir. Eğer bunu yapmıyorsa, tersanelere bir can suyu veremeyecekse ve bununla ilgili bir çalışma yapmayacaksa, Sayın Bakan, bu tersaneleri kapatsın. Eğer bunu da yapamıyorsa, akil adamları devreye soksun, tersanelerle ilgili bir akil adamlar heyeti oluştursun, bu sıkıntıları yerinde tespit ederek Türkiye Büyük Millet Meclisine bu konuyu getirmelidirler” dedi.
LOJİPORT