“En büyük hedeflerimizden biri dünyanın en iyi yakıt sörvey firmalarından biri olmak. Artık, Türkiye için kendime bir hedef koymuyorum. Avrupa’nın sayılı firmalarından biri olduğumuzu biliyorum. Dünyada yakıt sörveyinin devi olan 3 tane firma var. Dördüncüsü ise biziz. Keza biz, Türkiye’de kimsenin temsilcisi değiliz ama Türk firması olarak 4 ülkeye temsilcilik veren tek survey firmasıyız” diyen Sam Marine Genel Müdürü Ahmet Mirahor ile bir araya geldik.

Konteyner taşıyıcıları yeni sözleşmeleri görüşüyor Konteyner taşıyıcıları yeni sözleşmeleri görüşüyor

 

Piri Reis Üniversitesi’nin TÜDEV olduğu dönemlerde, 2005 yılı Güverte Bölümü mezunu Ahmet Mirahor. Mezuniyet sonrasında yurtdışında üçüncü kaptan seviyesine kadar yükselmiş ve ülkeye dönmüş. Döndüğünde kendisine 2 aylık bir boşluk yarattığını söyleyen Mirahor: Yaz döneminde, dinlenme niyetindeydim. Bir aile dostumuzun sörvey firmasında işleri biraz yoğundu. Benimde karada olduğumu biliyordu. “Bir iş var ve seni gönderelim bu işe” dedi. Gittim ve yaptıktan sonra da raporları bıraktım. Aradılar beni, müşteri aramış güzel bir oran yakalamışsın dediler. “Bir işleri daha var. Denize çıkmak ister misin? Müşteri seni göndermek istiyor” diye sormalarının ardından yaklaşık bir yıl o firmada çalıştım. Galiba işimizi doğru yapıyoruz ki başkalarının da dikkatini çektik. Bir zaman sonra gözetim firmasından ortaklık teklifinde bulundu. Ben de çalıştığım yere karşı etik davranmak için açıkça söyledim…

 

Çalıştığı yerden destek görmeyince…

 

“Açıkçası pek destek görmedim. Destek görmeyince kararımı tek başıma verdim ve başka bir firmada ortak olarak başladım. Daha sonra ortak olduğum o firma benim yapmak istediğim işler dışında hizmet vermeye başladı. Benim asıl ilerlemek istediğim yakıt sörveyiydi. Dünyada marka olabileceğimi düşündüğüm bir alandı. Oradan da ayrıldım ve tek başıma 2013 yılında Sam Denizcilik ve Danışmanlık Hizmetleri’ni kurarak kiracılara hizmet vermeye başladım. İşler hedeflediğimden farklı noktalara gidince ikinci şirket olan Sam Uluslararası Gözetim ve Denizcilik Hizmetlerini de kurdum. O günlerde söylediğim dünyada bir marka olma hedefim vardı. Şu anda bunu gerçekleştirmiş durumdayız. Ben yurtdışından hiçbir firmanın temsilciliğini yapmıyorken, yurtdışında benim temsilciliğimi yapan Avrupa’da ve Afrika’da 3-4 tane ofis var. Roterdam’da. Mısır’da, Las palmas’da ofisimiz var”cdedi.

Büyürken kaliteyi elden bırakmadık

Şirketi kurduğu 2013’te bugünlere geleceğini hedeflemeyen Mirahor, “Hedefimde kontrollü büyümek var. Büyürken de kaliteyi elden bırakmamak çok önemli. Bunu iyi başardık. Şu anda bütün Danimarka piyasası tarafından tanınan ve iş alan bir firmayız. Biz özellikle dökme yük gemi kiracılarına hizmet veriyoruz. Biz, gemisi Türkiye’ye gelecek tahliye veya yükleme yapacak gemi kiralama firmalarının gözü kulağı oluyoruz. Yani onların burada zamandan kaybı yaşamamalarını, kullandıkları yakıttan tasarruf etmelerini, tahliye sürecinde geminin fiziki kondisyonunda herhangi bir kayıp yaşamamaları için varız. Onlara aldığımız paradan çok daha fazlasını kazandırıyoruz. Tahliye sırasında, özellikle hurda tahliyelerinde, geminin fiziki kondisyonlarının başlangıç ve tahliye aşmalarını takip ettiğimiz için gemideki çıkacak hasarların ve o kiracının gemiyi kullandığı zaman aralığındaki hasarların onarılmasını sağlıyoruz. Diğer zamanlarda yaşanan hasarların ve aksaklıkların kiracımıza ödettirilmesinin önüne geçiyoruz. Bu süre içerisinde geminin yakıt miktarını da kontrol ettiğimiz için kiracının yakıttan da zarar etmemesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sahip oldukları belgeler hakkında da bilgiler veren Mirahor, “Bu işi ülkemizde Ekonomi Bakanlığı takip ediyor. Bakanlıktan uluslararası gözetim şirketi yetki belgesini aldık. Yeni çıkan yasa ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da bu konulara dahil oldu. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün tekrar gözetim firmalarının bu işleri yapabilmeleri için bazı koşullar gerektiğini söyledi. Bunlar için yeni bir yasa tebliğ etti. Onları da tamamladık. Sörveyörlerimizin hepsi deniz kökenli oldukları için çok fazla zorlanmadık. İngiltere’den ve Hollanda’dan çeşitli eğitimler ve sertifikalar aldık. Piri Reis Üniversitesi’nden bir programla yakıt sörveyiyle ilgili personellerimize eğitimler verdirerek Türkiye’deki ilk yakıt sörveyi sertifikasını elde ettik. Yurtdışındaki güncel marine sörvey ile ilgili değişiklikleri takip ediyoruz. Oradan da bizim payımıza ne düşüyorsa oralara da katılıp belgelerimizi alıyoruz” dedi.

Dolaylı yoldan verdiğimiz hizmetleri direkt yapacağız

Mirahor, “Bizim sadece yakıt sörveyi ile hizmet vermeye başladığımız firmalar, onlara verdiğimiz hizmetin kalitesiyle bunun yanından şu hizmeti de senden alabilir miyiz diye sorduklarında, biz de o alanda yeni hizmet oluşturduk. Hizmet yelpazemizi gittikçe büyütüyoruz. Bundan sonraki hedeflerimizin gemi kiralayan firmalara danışmanlık hizmeti vermek var. Bu konuda çalışmalara devam ediyoruz” diyerek geleceğe yönelik hedeflerini aktardı.

Dünyada isim yaptık

Bölgesinde değil dünyada isim yapmak isteyen bir firma olduklarını vurgulayan Mirahor, “Hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Tamamen denizden gelen, denizcilik geçmişi olan ekip arkadaşlarıyla çalışıyoruz. Operasyon kısmında denizden gelmese bile lojistik ya da satın alma tecrübesi olan arkadaşlarla sahibiz. İşlerimize kendimiz gidiyoruz. İşi A firmasından alıp B firması olarak yapacağımı temin edip C firması olarak o işi tamamlamıyoruz. Bizim sektörde rakip aslında çok güzel kelimedir. Birbirlerinin eksiklerini gösterip onarmaya çalışmaktır. Bizim çok iyi ilişkiler içinde olduğumuz rakiplerimiz de var. Tabii tam tersi uzak olduğumuz rakiplerimiz de var. En büyük hedeflerimizden biri dünyanın en iyi yakıt sörvey firmalarından biri olmak. Artık, Türkiye için kendime bir hedef koymuyorum. Avrupa’nın sayılı firmalarından biri olduğumuzu biliyorum. Dünyada yakıt sörveyinin devi olan 3 tane firma var. Dördüncüsü ise biziz. Bu üç büyük firma da bize Türkiye’de temsilcilik vermek istediler. Çünkü bizim bu işteki ünümüz Türkiye sınırlarının dışına ulaştı ve bizi taşeron değil Türkiye temsilcisi olarak dünyaya lanse ettiler” dedi.

Potansiyeli kullanmıyoruz

Ülkemizin denizcilik alanında potansiyelini kullanamadığını vurgulayan ve bu söyleyeceklerim Türk deniz ticareti için acı bir noktadır diyen Mirahor, “Bizim ülkemizde gerçekten sörvey yapan çok iyi firmalar var. Bunun yanında sörvey firması kurup da daha önce gemiye çıkmamış adamalarla bu işi yapmaya çalışanlar da var. Onlara da saygı duyuyoruz. Umarız onlar da kendilerini geliştirip kaliteyi yakalarlar. Gemilere verilen servislerle ilgili olarak Tuzla ve Yalova çok özel bir alan. Tersanelerin olduğu yerler. Çok kaliteli ve bu işleri yapabilecek firmalar var. Müşteriye hizmet verdikten sonra büyük teşekkür alabilecek yeterlilikte firmalar mevcut. Ne yazık ki bizim ülkemizde insanların sektörde kendileriyle ilgili pazara kötü bıraktıkları intibalardan dolayı, maalesef ve maalesef ülkemize şu anda transit geçişler öncesi ve sonrasında, limanlardan kalktıktan sonra, Ukraynalı, Polonyalı ve Rus firmalar Türkiye’ye gelip bu işleri burada yapmaktalar. Bu aslında bizim için büyük kayıp. Biz maalesef diğer sektörlerde olduğu gibi rakiplerimizle bir centilmenlik durumunu sağlayamıyoruz. Biz rakiplerimizden bir şeyler öğrenmek yerine rakiplerimize zarar vermeyi tercih ediyoruz. Bundan dolayı pazarda bir boşluk oluşuyor ve bu boşluğu birileri dolduruyor. Bir makinenin özel bir arızası vardır, üreticinin gelip yapması gerekir onu anlarım ama diğer konularda bizde o kadar yetkili insan var ki, yurtdışına hiç ihtiyacımız yok. Bu bütün sektörler için geçerli diyebiliriz” açıklamasını yaptı.

Çocuklarımıza daha temiz bir dünya için…

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nun 2020 yılından itibaren gemilerde salınan kükürt oranının yüzde 0.5'e indirilmesi düzenlemesi hakkında görüşlerini açıklayan Mirahor, “Biz değişiklik için hazırlıklıyız. Araştırmalarımızı yaptık. Denizcilik sektöründen önce dünya atmosferinin ve deniz kirliliğini önleme amaçları da var. Bizi en çok heyecanlandıran da bu. Belki çocuklara daha temiz bir dünya bırakabiliriz. Bu yakıt regülasyonu sayesinde başka insanlar da ekmek yiyecek. O anlamda da mutluyuz. Çünkü bu tankların temizlenmesi gerekecek. Kimi firma kendisi yapacak, kimisi de dışardan hizmet alacak. Ülkemizde de bu işleri yapan çok iyi firmalar var. Onların da iş potansiyelini artıracaktır. Aslında bu şekilde olması başka işlerin açılmasıyla istihdamın da olmasını sağlıyor. Dünyada bu tür değişiklikler daha hızlı oluyor. Ben bu geçişin kolay olacağını düşünüyorum. Umarım deniz ticaretini daha iyi noktalara taşır” şeklinde konuştu.  

Şirket olarak 2019’da büyüdük

 “2019 şirket olarak büyümeyi en çok hissettiğimiz yıl oldu. Dünyada ticari bir savaş var, bunun farkındayız. Krizin bizi etkileyen ve avantajımıza olan noktaları oldu. Bunu inkar edemem. 2020 için sorarsanız inanın bir görüş bildirmek çok zor. Bu soruyu 2017’de sorsaydınız 2018’in nasıl geçeceği hakkında görüşümü söylerdim. Ya da 2018’de 2019 için yorum yapabilirdim ama 2020 için yorum dahi yapamıyorum. Ne olacağı konusunda hiçbir fikrim yok. Çünkü dünya genelinde çalışan, emek veren, bir noktaya ulaşmaya çalışan insanların tüm bu çabaları bazı yöneticilerin ağzından çıkacak iki kelime karşısında yok olabiliyor. 2020’de bu zamansız, twitt’lerin, mesajların ne boyutlarda olacağını bilemeyeceğim için 2020 için bir yorum yapamıyorum” diyen Mirahor şöyle bitirdi “Sadece endişeliyim”.

Röportaj: İbrahim Kocamış

Editör: Haber Merkezi