9 Mayıs İMEAK DTO için bir milat özelliği taşıyor. Denizcinin odasını fark ettiği tarihin başlangıcıdır 9 Mayıs. Yaklaşık 20 yıldır denizcilik sektörünün içinde sayılırım, böyle bir seçim görmedim, kimse de görmemiştir. Öncelikle ‘Hoş geldin Çakır Başkan’ öngörü yazımın bir senaryodan ibaret kalması nedeniyle taraflardan özür diliyorum. Ancak, tespitlerimin hala arkasındayım, dileyen bir kez daha okuyarak ne demek istediğimi anlar. Yıllardır yüzde 10 katılımın dahi olmadığı, seçmen iradesinin gerçekten ortaya bir türlü konulamadığı odada, çok sesliliğin hakim olduğu yeni bir dönem başlayacak. Kimse artık DTO’yu ‘armatörün sorunlarından başka bir şeyle ilgilenmiyorlar’ diye eleştiremeyecek. Çünkü, artık meslek gruplarından gelenler sorunlarını oda meclisine iyi ifade edebilecek insanlardan seçildi. Hatlardaki kopukluk giderildi. Bu durum yeni Başkan Metin Kalkavan’ın da elini rahatlatacak. Gerçekten 10 yılda odaya çok emek harcayan ve birçok değer katan Kalkavan; artık kulislerde konuşulan ama oda meclisine bir türlü gelmediği için çaba gösteremediği ne kadar çok sorunun yaşandığına şahit olacak. İnanıyoruz ki, artık gerçekten ustalık dönemini yaşayan bir başkan olarak da, çantası zaten çözümlerle dolu. İnşallah ilerleyen günlerde teker teker çıkardığı anahtarlara hepimiz şahit olacağız. SOYADI HEGEMONYASI BİTTİ Odada bir şey daha değişti. İMEAK DTO artık soyadı hakimiyetinden çıkıp, kurumsal bir kimliğe doğru yol almaktadır. Artık Kalkavan, Kaptanoğlu, Kıran, Mete soyadları, odanın dönem dönem değişen ev sahiplerine değil, Türk denizciliğini global seviyelere yükselten ailelere aittir. Odanın dümenini ise, bundan böyle yalnızca denizciliğe katkı sağlayabileceğini ispatlayabilen tutabilecektir. Kaptan Salih Zeki Çakır’ın adaylığı, oda başkanlığının artık atamayla değil, gerçek bir seçim sonucunda bilek hakkıyla alınabileceğini de ispatlamıştır. Evet, odamızın bir dönem daha başkanlığını üstlenen Sayın Metin Kalkavan’ın dediği gibi Bu seçimde bir kaybeden veya bir kazanan olmadı, kazanan Türk denizciliğidir. Seçimlerde bir grup kırmızı, diğer grup ise beyaz oy pusulası kullandı. İki rengin karışımından doğal olarak pembe elde edilir. İşte o pembe, odanın geleceğini, Kalkavan’ın ‘Artık rengimiz deniz mavisidir’ sözü ise Türk denizciliğinin yükselme dönemini ifade etmektedir. Allah selamet versin. Selçuk ONUR