2009 yılı Nisan ayında faaliyetlerine başlayan Nekton Bot, polietilen malzemeyi kullanarak özel amaçlı hizmet tekneleri imal eden bir firma. Bu hizmet teknelerini; güvenlik ve devriye botları, sağlık hizmet botları, liman hizmet botları ile yolcu ve servis botları oluşturmakta. Bunların dışında özel proje hizmetleri de veren firma, temelde bu dört kategoride faaliyetlerini sürdürmekte ve bu hizmetlerin yanı sıra 2009 yılından bu yana hem proje hem de imalat yapmakta. Son dönemde yaptıkları çalışmalar ve imal ettikleri botlar hakkında bilgi almak üzere Nekton Bot A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Kuter'i firmalarında ziyaret ettik. Ürün bazında çok fazla çeşitliliğe sahip olduklarını, her bir ürünün müşterinin talebi ve verdiği datalar doğrultusunda oluşturulduğunu söyleyen Kuter; ' Kendi bünyemizdeki tasarım ofisimizde, müşterinin ihtiyaç duyduğu teknenin bilgileri doğrultusunda çalışıp, teknenin boyutu, içindeki ekipmanı, donanımı, hızı, çalışma koşullarını belirleyip, önce müşterinin onayına sunuyoruz ve üzerinde mutabık kalındığı takdirde imalatını yapıyoruz. Botlarımızın en önemli özelliği ana yapı malzemesidir ve yüksek yoğunluklu olan polietilen malzeme, ülkemizde kullanılan çok yeni bir malzemedir. Polietilen teknelerin veya gemilerin birçok yerinde kullanılmış olmasına rağmen, daha önce teknenin ana yapı malzemesi olarak kullanılmamış. Kullanılmaya başlanmasının sebebi de deniz koşullarına dayanıklılığı, çürümemesi, ömrünün çok uzun olması ve elastikiyetidir' dedi. Kuzey ülkelerinde, özellikle Norveç ve Kanada'da polietilenin soğuğa karşı dayanıklılığı da göz önüne alınarak yaklaşık 30- 40 yıldır ufak boyutlu tekneler yapıldığını, son 10-15 yıl içerisinde bu teknelerin boyutlarının büyüyüp, biraz daha hizmet teknelerine dönüşmeye başladığını belirten Kuter, dünyanın kabul ettiği denizcilik kuralları çerçevesinde bu malzemeyi, belirli bir boyuta kadar olan tekneler için, ana yapı malzemesi olarak kabul ettirmeyi başardıklarına dikkat çekti. Polietilenin ölçülebilen ömrü 50 yıldan uzun Kuter, polietilen malzemesinin avantajları konusunda şunları aktardı: ' Öncelikle malzeme çok hafif. Hafif olduğu için de muadil teknelere göre daha süratli tekneler yapabiliyoruz. Malzemenin elastikiyeti dolayısıyla kırılganlığı daha düşük ve bu nedenle darbelere daha dayanıklı, şeklini muhafaza edebilen tekneler üretiyoruz. Malzemeyi işlemek, kaynatmak, kesmek, biçmek ve birbirine ilave etmek oldukça kolay. Saydığım özellikler nedeni ile teknelerimizi bir kalıpta yapmıyoruz. Hizmet tekneleri ana başlığı altında hemen her türlü amaca hitap edebilen tekneler üretebiliyoruz' diyerek bu malzemenin sağladığı en önemli avantajın ömrü olduğunu söyledi. Kuter, malzemenin, laboratuar ortamında yapılan yaşlandırma testlerinde ölçülebilen ömrünün 50 yıldan uzun olduğunu, denizde böyle bir malzemenin de olmadığını aktardı. İmalat kapasitemiz yüzde 90'ın üzerinde 2013 yılının Nekton Bot için ilk ticari yıl olduğunu ifade eden Kuter, bu durumu şöyle açıkladı: 'Kuruluştan bu yana 3 buçuk yıl içerisinde öncelikli olarak imalatın oturması için çaba sarf ettik ve sonrasında yeni tekne projeleri oluşturmak, o projeleri ve atölyenin düzenini, işçilerimizi, makinelerimizi ve diğer her şeyimizi sertifikalandırmak için uğraştık. Sonrasında da ortaya çıkardığımız yeni özellikli polietilen teknelerimizin tanıtımı için çabaladık. Açıkçası özetlediğim tüm bu işler 2012'nin sonlarına kadar bizi meşgul etti. Dolayısıyla 2013 yılı Nekton Bot için ticari anlamda geri dönüşün başladığı ilk yıl oldu. Amacımız sistemi oturtmak, ürünlerimizi tanıtmak ve daha kaliteli hale gelmelerini sağlamaktı. Yıl ortalamasına bakarsak imalat kapasitemizin yüzde 90'ın üzerinde dolu olduğunu söyleyebilirim. Yurtdışında birçok yeni pazara açıldık. Latin Amerika'dan Asya'ya kadar tekne satar duruma geldik' diyerek 2014'ün firmaları açısından daha da güzel bir yıl olacağını umduğunu belirtti. 2014 hedefinde ihracat payını yüzde 60-70'lere çıkartmak var Son iki yıldır yurtiçindeki tekne fuarlarına katılmadıklarını söyleyen Kuter, yurtiçinde kendilerini tanımayan firma kalmadığı için tanıtım faaliyetlerini yurtdışında sürdürdüklerini ifade ederek, kendimize Ortadoğu ve Afrika'yı hedef pazar olarak seçtik dedi. Bu tanıtımlar sonucunda hiç beklemedikleri pazarlardan talepler almaya başladıklarını ve bu duruma yurtdışında katıldıkları fuarların etkisinin olduğunu düşünen Kuter; ' Şu anda Venezuela'ya tekne yapıyoruz. Bunun dışında Rusya, Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerle birlikte tekne imalatı konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Benzer görüşmelerimiz bazı Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Latin Amerika ülkeleriyle de başladı. 2014 yılında daha çok yurtdışı odaklı tanıtıma, bu yatırımlara ve ilişkilere önem vereceğiz. Firmamızın kuruluşundan bu yana hedefi ihracattı. 2014 yılında ihracat payımızı yüzde 60-70'lere çıkartmayı hedefliyoruz. Zaten gidişatımız da o yönde. Hedefimiz Nekton Bot'u sektörde bir dünya markası haline getirmek.' dedi. Şu anda yaklaşık 15-20 ülke ile ticari ilişkileri var Şu anda yaklaşık 15-20 ülkede acentesi, temsilciliği veya irtibatta bulunduğu firma olduğunu belirten Kuter, bunların ise; Afrika'da Gana, Nijerya, Angola, Libya ve Cezayir; Ortadoğu'da Dubai, Abudabi, Katar, Suudi Arabistan, İran ve Irak; Asya'da Azerbaycan, Kazakistan, Rusya, Bangladeş ve Hindistan; Avrupa'da Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz ve Norveç; Amerika'da ise Panama, Venezuela, Kolombiya ve Meksika'da Nekton Bot'u temsil eden birçok firmanın olduğunu aktardı ve '2014 yılında da bu ilişkilerimizi geliştirerek sürdürmeyi hedefliyoruz' dedi. Kuter, bu hedefleri gerçekleştirebilmek adına, mevcut çatıları altındaki nitelikli eleman sayısını arttırmayı ve personelini daha eğitimli ve disiplinli hale getirmeye çalıştıklarını da sözlerine ekledi. 'Firmamızı krizin ortasında kurduk' Türkiye'deki bot üretiminin 2008 yılında yaşanan kriz öncesinde çok iyi durumda olduğunu, hem kaliteden hem de fiyatlardan dolayı yabancı firmaların Türkiye'den bot almaya başladığını aktaran Kuter, krizin denizcilik sektöründeki olumsuz yansımalarından dolayı birçok firmanın piyasadan kaybolduğunu belirterek, krizle beraber Türkiye'de bot üretim pazarının yara aldığını söyledi. Sektörün bu aşağı yönde gidişinden çok fazla etkilenmediklerini ifade eden Kuter; ' Firmamızı krizin ortasında kurduk. Kurduğumuz günden bugüne kadar olan süreçte yukarı yönde, dikine gelişen bir grafiğimiz var' dedi. Afrika pazarında, hizmet teknelerinde Türk üreticilerin aktif olduğunu, birçok Avrupalı tersane ve tasarım firmasının dahi projelerini Türkiye'deki imalatçılara yaptırdıklarını söyleyen Kuter, son olarak şu bilgileri aktardı: ' Fakat yine de Türk firmalarının yurtdışı pazarında, geçmiş yıllara kıyasla yükselen bir grafiğinin olduğunu düşünmüyorum. Krizle birlikte bunun sebebi olarak da plansız büyümeyi gösterebiliriz. Çünkü plansız büyüme göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir faktördür. Bu büyüme esnasında kriz gibi bir engel baş gösterdiğinde ise plansız ani bir küçülmeye dönüştü.'