Röportaj

Harika işlerle dolu bir gelecek bizleri bekliyor

İş hayatına gemi elektrik sistemleri bakım onarım faaliyetleriyle başlayan Control Technic, daha sonra TÜRKAK akreditasyonlu kalibrasyon laboratuvarına dönüşerek çalışmalarına devam ediyor.

Abone Ol

İş hayatına gemi elektrik sistemleri bakım onarım faaliyetleriyle başlayan Control Technic, daha sonra TÜRKAK akreditasyonlu kalibrasyon laboratuvarına dönüşerek çalışmalarına devam ediyor. Firmanın Teknik Müdürü Ömer Aydın, artık sadece hizmet sağlamak değil, sektöre kazanımlar sunan ürünler de üretmek istediklerine vurgu yaparak şöyle diyor; “Madem uzun yıllardır bakım, test ve kalibrasyon işleri yaparak gemi sistemlerini tanıdık, neden bazılarını üretmeyelim? Üstelik de mevcut üretimlerimiz iyi karşılık bulmuşken, neden daha ileriye gitmeyelim? Tabii, benim aklımdaki ürünler, piyasada hakim olan markalarla yarışabilecek, hatta daha da gelişmiş özelliklere sahip, farklı avantajları da olabilecek kapasitedeki ürünlerdir. İşte bunlar için matematik, fizik, istatistik gibi bilimlerin içinde olduğu AR-GE çalışmaları yapabilmek gerekiyor. İleride bu alanda da konuşacağımız günlere…”

 

Control Technic Teknik Müdürü Ömer Aydın firmalarının verdiği hizmetlerden ve sektördeki konumundan bahsederek, “Control Technic gemi elektrik sistemlerinin bakım onarımı ile başladığı yolculuğuna, TÜRKAK akreditasyonlu kalibrasyon laboratuvarına dönüşerek devam etmektedir. Standart bir laboratuvar olmanın daha ilerisinde, gemi teknolojisine hakim bir kalibrasyon laboratuvarı hizmeti verilmesi, tüm denizcilik sektörü için bir avantaj oluşturmaktadır. Bize herhangi bir gemi ürünü test ya da kalibrasyon için getirildiğinde, sadece o ürünü değil, o ürünün bir parçası olduğu sistemi de çok iyi bildiğimizden, yapılan iş daha bilinçli, daha verimli oluyor” şeklinde konuştu. 

 

30 yıllık tecrübe

 

Ömer Aydın, “Şirketimiz, gemi elektrik sistemleri konusunda benim gemi deneyimlerimi de ekleyince, 30 yıllık bir geçmişe ve tecrübeye sahip. Bu, tüm Control Technic çalışanlarına eşsiz bir güven verirken, sektörde alanındaki en güçlü firma görüntüsü yaratıyor. Şirketimiz örnek olarak, bir sıcaklık kontrol sistemindeki dizayn prensiplerini biliyorken, her bir komponentin de çalışma karakteristiklerini, imal edildiği malzemelerin, yarı iletkenlerin özelliklerine de hakim durumdadır. Tüm çalışmalarda matematiksel ve fiziksel modellerine kadar bilerek hizmet vermek, bizim de kendimizden emin olmamızı ve profesyonel hissetmemizi sağlıyor. Bu durum hem müşterilerimiz hem denetleme kuruluşları, hem de sektördeki diğer firmalar tarafından fark edilmekte, alanında lider olarak kabul edilmemizi de getirmektedir” dedi.

 

Analitik yöntemlere sahibiz ve bilimsel metodlara değer veririz

 

 

Farklılaşmalarının en büyük nedeninin şirketlerinin hizmet verdiği konularda gereken tüm teorik bilgilere sahip olmasını gösteren Aydın, “Analitik yöntemlerle ilerlemesi, bilimsel metotlara değer vermesidir. Ülkemizde çalışma hayatının içinde olan büyük kesim, teorik derslerden kaçmak istiyor ve görsellikle öğrenmeyi tercih ediyor. Oysa izleyerek öğrenmek, ilerleme için gereken pratik ihtiyacın sadece bir bölümünü karşılayabilir, asla kişileri profesyonel seviyeye taşıyamaz. Çalışanlarımıza bunu aşılıyoruz. Control Technic bu felsefe ile çalışmalarını TÜRKAK akreditasyonlu bir kalibrasyon laboratuvarı seviyesine çıkartmıştır” ifadelerini kullandı.

 

Pandemide kapasitemizin üzerine çıktık

 

Pandemi döneminde gemi trafiğindeki yavaşlama tamir bakım alanındaki yankılarını değerlendiren Aydın, “Bizim gibi şirketlerin sahip oldukları motivasyon ve sektördeki konumları gereği, her zaman kapasitelerinin üzerinde işleri vardır. Bizim de öyle. Çalışmalarımız saha hizmeti ile sınırlı olmadığı için pandemi döneminde evlerden çalışılabildi. Sürekli ilerleme ve yeni projeler, fikirler peşinde koşmak, bizleri her zaman meşgul edecek iş yükleri getiriyor. O kadar çok doküman işlerimiz var ki, prosedürler geliştirmemiz, günlük iş formları, uygulama ve iş geliştirmeler, personel eğitimlerinin planlanması ve içeriklerinin oluşturulması, güncellemeler, ISO 17025 laboratuvar dokümanlarının ve tüm sistemin takibi… Bütün bunlar pandemide bizi sıcak tuttu. Diğer yandan sokağa çıkma yasağı dönemleri dışında hem ofislerimizde hem de sahada çalışmalarımızı yürüttük. Saha işleri tabii ki yavaşladı ancak tabii ki iş arkadaşlarımızı tehlikeye atmak en son isteyeceğimiz şeydir. Özetlemek istersek, pandemi bizim biraz ev ödevlerimize odaklanmamızı sağladı. Pandeminin en olumsuz etkilerinden biri ise, yeni iş arkadaşları ararken karşılaştığımız, işten uzaklaşma sonucu oluşan rehavet durumudur. İnsanların bundan kurtulup, hızla aktif iş hayatına dönmelerini umuyoruz” ifadesinde bulundu.

Son yıllarda tersanelere yanaşmış gemilere yöneldik

 

Gemilere hizmet götürme konusuna da değinen Aydın, “Son yıllarda tersanelere yanaşmış ve bakıma gelen gemilere hizmet vermeye yönelmiş durumdayız. Bu hem müşteri yelpazemizin netleşmiş olmasına hem de planlı işlerin bizi daha iyi yerlere taşıyacağına inancımızdan kaynaklanıyor sanırım. Şirketimizin tersanelere yakın olması nedeniyle, işleri yönetmek daha kolay, çalışmalar daha verimli olabiliyor. Elbette Yalova’daki tersanelerle de güçlü bağlarımız var, iyi işler yapıyoruz. En az bir ekibimiz her gün oraya gidip geliyor. Control Technic bazı konularda tüm dünya piyasalarında markalaşmış, o işlerden bahsedilince lider olarak kabul edilen bir konuma yükselmiştir. Bunlardan bir tanesi, en güçlü olduğumuz Türkçe’de, Açık Tip Kesici, Ana Şalter dediğimiz, orijinal adı “Air Circuit Breaker“ olan üç fazlı jeneratör şalterlerinin test ve bakımlarıdır. Bu iş dalında tüm marka model ürünlere hakim olarak, hepsine servis verebilme kapasitesine sahip, tecrübeli yapımızla dünya lideriyiz. Özel yatırımlarımızla, bu büyük şalterlere gemilerde, yerinde bakım ve testler uygulayabiliyoruz, sertifikalandırabiliyoruz. Çalışmalarımız tüm klas kuruluşları tarafından uygun görülmektedir. Bu durum bizi motive ederken, aynı zamanda sorumluluk da yüklemektedir. Sektördeki pozisyonumuz müşterilerimize de güven sağlamakta, doğru seçim yaptıklarını düşündürmektedir. Bir diğer uzmanlık alanımız da, çeşitli analog gösterge dizayn ve üretimleridir. Gemilerin dümen açı göstergelerini, ana makinelerin devir göstergelerini ve devir ölçme sistemlerini üretiyoruz. Bu konularda şirketimize özgü tasarımlarla ilerliyoruz. Uzun yıllardır devam eden bu çalışmalar, tüm dünyada karşılık buldu ve günlük işimizin bir parçası haline geldi. Birçok ülkeden siparişler alıp, şimdilik ufak olan ihracatlar yapıyoruz. Hizmet bölgesi olarak, tersaneler dışında, arada bir limanlardaki gemilere ya da ender olarak şehir dışı işlerine de gittiğimiz olabiliyor” dedi.

 

“Harika işlerle dolu bir gelecek bizleri bekliyor”

 

Aydın, “Türkiye’nin coğrafi konumu ve bugüne kadar gemi sektöründe vermiş olduğu hizmetleri, bunun getirdiği bilinirliği düşünürsek, harika işlerle dolu bir gelecek bizleri bekliyor. Tersaneler, limanlar, Boğaz, imkanlar çok fazla. Önümüzdeki dönemlerde tüm sektörün bol bol işe gömüleceğinden eminim. Fakat burada dikkat edilmesi gereken, hatta bir problem olarak ele alınıp, üzerinde çalışılması gereken bir handikap var. Ülkemizde katma değeri yüksek ürün üretimi ve işçilik, istenen seviyeye gelemiyor. Bu durum teknik eğitimlerin ne yazık ki iyi sonuç vermemesine, insanlarımızın da kişisel çaba ile mesleki ilerlemeye yönelmemesiyle çok alakalı (İstisnalar hariç). Karşımıza her zaman çıkan bu sorun, bizim gibi şirketlerin önünü tıkıyor. İstenen nitelikte ve sayıda teknik personele sahip olmamızı engelliyor ya da zorlaştırıyor. Zincirleme olarak, hizmet kalitesi ve hızı etkileniyor. Buna engel olmak ve mevcut işleyişin devam edebilmesi için, personelimizi sürekli eğitimlerle destekliyoruz, sıkı bir kalite kontrol mekanizması geliştiriyoruz. Müşterilerimizin karşısına her zaman, profesyonel arkadaşlarımızın çıkmasını hedefliyoruz. Ortaya konacak iyi performansların ülkemizi gemi bakımı konusunda tercih edilecekler arasında ilk akla gelecek yer yapabilir. Tüm sektör firmalarının, çalışanlarının bu konuda sorumluluğu bulunmakta. Bununla birlikte, tersanelerin kapasiteleri ve tecrübeleri hızla yükselmektedir. Bu yükseliş, bol miktarda yetkin teknik personelle de desteklenebilirse, etkileyici sonuçlar alınacaktır” ifadelerini kullandı.

 

Yetkinlik belgeleri

 

Sahip oldukları yetkinlik belgeleri ve temsilciliklerden de bahseden Aydın, “Control Technic uzun yıllardır Bureau Veritas ISO 9001:2015 ve RMRS Firm Conformity sertifikalarına sahiptir. 2021 sonunda ise TÜRKAK ISO/IEC 17025 Kalibrasyon Laboratuvarı sertifikasına da sahip oldu. Birbirlerini destekleyen bu standartları uyumlu bir şekilde yürüterek, çalışmalarımızı kayıt altında tutuyoruz ve hizmet kalitemizi üst düzeye taşıyoruz. Müşterilerimiz tarafından da denetleniyoruz ve iş dünyasındaki ilerleyişimiz izleniyor. Zaman zaman yerinde denetim yapan müşterilerimizin, kalite departmanı sorumlularını misafir ediyoruz. Şirketimizin dünya standartlarında kurumsal yapıda işliyor olması, bizimle çalışmayı seçen iş ortaklarımızın güvenini kazanıyor.

“Saygın markaların temsilcisiyiz”

 

Aydın, ”Şirketimiz, denizcilik sektöründe söz sahibi saygın bazı markaların temsilciliğini yürütmektedir. Bu çalışma hem ürünlerin satışını, montajını, teknik servisliğini hem de tüm dünyaya yedek parça tedarikini kapsamaktadır. Örnekler vermek gerekirse; Graviner Oil Mist Detector markasıdır ve ürünün icadını da yapan en köklü isimdir. Safetec, Leroy Somer, Hyundai Electric, Sealantern, GCE markaları diğer çalıştıklarımızdır. Her biri kendi alanında uzmanlaşmış, çok bilinen ve çok satmış markalardır. Sürekli ilerleme politikamız doğrultusunda, artık sadece hizmet sağlamak değil, üretmek, bir şeyler tasarlamak, sektöre bazı ürünleri ülkemiz adına kazandırmak istiyoruz. Zaten devam eden AR-GE çalışmalarımızı, daha profesyonel boyutta sürdürmek, katma değeri yüksek ürünlere imza atmak, tip onay belgelerini alabilmek gibi hedeflere yönelmeyi planlıyoruz. Madem uzun yıllardır bakım, test ve kalibrasyon işleri yaparak gemi sistemlerini tanıdık, neden bazılarını üretmeyelim? Üstelik de mevcut üretimlerimiz iyi karşılık bulmuşken, neden daha ileriye gitmeyelim? Tabii, benim aklımdaki ürünler, piyasada hakim olan markalarla yarışabilecek, hatta daha da gelişmiş özelliklere sahip, farklı avantajları da olabilecek kapasitedeki ürünlerdir. İşte bunlar için matematik, fizik, istatistik gibi bilimlerin içinde olduğu AR-GE çalışmaları yapabilmek gerekiyor. İleride bu alanda da konuşacağımız günlere…” dedi.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ