Marmara Denizi'nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği seferberlik sonucunda deniz salyası (müsilaj) yüzeyden temizlendi.

 

Ancak denizin 20-30 metre derinliklerinde tehlike devam ediyor. Uzmanlar Marmara Denizi için son baharda bir plankton patlamasıyla müsilajın çoğalabileceği uyarısında bulunuyor.

 

Müsilaj akıntıyla Kuzey Ege'ye de yayılmış durumda. Dalgıç ve su altı kameramanı Serço Ekşiyan, Kuzey Ege'deki durumu görüntüledi.

 

Büyük parçalar halinde bulunan müsilajın görüş mesafesini de azalttığı görülüyor. Müsilaj Akdeniz'in en önemli canlısı olan deniz çayırları için de büyük tehdit oluşturuyor.

 

Oksijen kaynağı olan bu canlılar, sudaki katı maddeleri çekerek suyu berraklaştırıyor, kıyı erozyonunu engelliyor, yavru balıklar ve makro organizmalara da sığınak görevi görüyor.

 

Kuzey Ege'de deniz çayırları öldü

 

Kuzey Ege'de çekilen görüntülerde müsilaj nedeniyle ölen deniz çayırları görülüyor. Denizin 5-10 metre arasındaki derinliklerinde ölü deniz çayırlarının üzerindeki müsilaj dikkat çekiyor.

 

Deniz tabanında etkili olan müsilaj, çayırların üzerini kaplayarak fotosentez yapmasını engelliyor ve böylece ölümüne neden oluyor.

 

3 yıl arayla çekilen fotoğraf 

Çanakkale Boğazı'nda gemi yangını: 1 mürettebat yaralandı Çanakkale Boğazı'nda gemi yangını: 1 mürettebat yaralandı

 

Kuzey Ege'de aynı noktada çekilen 2 fotoğraf ise tehlikeyi gözler önüne seriyor.

 

2018 yılında çekilen fotoğraftaki "acetabularia" isimli makro alg olan deniz canlısının renkleri ve suyun berraklığı dikkat çekiyor.

 

Ancak aynı noktada 2021 yılında çekilen diğer fotoğrafta ise acetabularianın öldüğü ve suyun müsilaj nedeniyle bulanıklaştığı görülüyor.

 

 

Sonbaharda yeni bir plankton çoğalmasıyla yeni şeyler yaşayabiliriz, öngöremiyoruz'

 

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Deniz Biyoloğu Cem Dalyan, "Yüzeyde köpük dediğimiz tabaka gitmiş durumda ve derinlere doğru gittikçe müsilajın gerilediğini görüyoruz. Ancak son yaptığımız istişareler 20-30 metre arasında hala yapının kendini koruduğunu gösteriyor" diye konuştu.

 

Müsilajla mücadelede temizliğin değil atık yönetimi uygulamasının önemli olduğunu dile getiren Daylan, "Yapacağımız en iyi şey negatif ya da pozitif her şartta denizlerin üzerindeki, ekosistemler üzerindeki etkimizi azaltmak zorundayız. Yapacağımız şey başarılı bir atık yönetimi gerçekleştirmek ve müsilajın sonlanmasını beklemek" dedi.

 

Şu anki durumun öngörülemez olduğnu kaydeden Daylan, şunları kaydetti: "Belli bir tabakada sıkışması belki de sonlanma yolunda işaret olabilir. Ama sonbaharda yeni bir plankton çoğalmasıyla yeni şeyler yaşayabiliriz, bilmiyoruz, öngöremiyoruz, göreceğiz."

 

'Deniz patlıcanını avlamamız gerekiyor' 

 

Dalyan, Kuzey Marmara'da deniz patlıcanının miktarının son dönemde arttığını belirterek, "Bu müsilajın ona avantaj sağladığı anlamına gelebilir. Doğada böyle zincirleme reaksiyonlar söz konusudur. Eğer siz deniz patlıcanının besini olan şeyi ortamda bulundurursanız, sayısı artacaktır. Bu süreçlere izin vermemiz ve mesela deniz patlıcanını avlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

 

 

'Tehlikeli sonuçlar doğurabilir'

 

Cem Dalyan, Kuzey Ege'de bir tehlikenin söz konusu olduğuna dikkat çekerek, "Marmara'nın suları üst akıntıyla Kuzey Ege'ye, Gökçeada ve Saroz civarına gidiyor" dedi.

 

Oralarında yapısını bir miktar etkilemiş durumda olduğunu aktaran Dalyan, şunları kaydetti: "Daha aşağılara da etki edebilir bu müsilaj. Daha aşağılarda yasak olmasına rağmen deniz patlıcanı avcılığı yapılıyor. Kuvvetli denetim mekanizmasıyla buna engel olmamız gerekiyor. Çünkü hakikaten patlıcan müsilaja karşı bir savunma mekanizmasıyla onun çoğalmasına izin vermemiz gerekiyor ve bu kaçak avcılık üzerindeki denetimi sıklaştırmamız gerekiyor."

 

Yaptığı dalışlarda Kuzey Ege'de bazı yerlerde ufak öbekler halindeki deniz çayırlarının tamamıyla yok olduğunu gördüğünü belirten Dalyan, "Deniz çayırları Akdeniz'in en önemli canlısı olarak kabul edilir. Bunun yok olması son derece önemli, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Kökler görüntüledik ve o köklerin üstü tamamıyla müsilaj kaplıydı. Belli ki yok olmuş ve bunun önemli sebebi müsilaj" diye konuştu.

 

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi