Küresel Ticarette ‘Dijitalleşme’ ne durumda? Uluslararası Ticaret Odası (ICC) tarafından yayınlanan yıllık sörvey raporuna göre bankaların 60’ı finansal operasyonlarını dijitalleştirme yolunda hızla ilerliyor fakat sadece 9’u bu teknolojik gelişmelerin verimliliği artırdığını söylüyor. Sadece 9 gibi bir oranın zaman ve giderler bazında verimliliği artırdığını bildirmesi aslında teknolojinin finansal aktarımlarda gereken etkiyi yaratmadığını ortaya koyuyor.

 

Katılımcıların 30’u henüz teknolojik gelişmeleri uygulamaya geçirmeleri için en az 1-2 yıl olduğunu söylerken 7’lik kesim de “dijitalleşme”nin henüz şirket planlarında bile olmadığını söylüyor. Peki endüstri bu kadar hızlı ilerlerken, Bitcoin’ler, kripto paralar havada uçuşurken bankalar neden teknolojiyi kullanmak istemiyorlar? Burada da teknolojinin korkutucu yanını görüyor gibiyiz. Bankalar altyapılarını ve sistemlerini dijitale çevirir ve yatırım yaparlarsa daha henüz çözüme ulaşmayan ve açıkları bulunan siber güvenlik konusu ne olacak? Para tamamen dijitale dönüştüğünde değer nasıl ve neye göre belirlenecek?

 

Sanıyoruz ki bu sebepler bankaları bu tür yatırımlar konusunda biraz geri planda tutuyor ve bir süre de tutacağa benziyor. Küresel ticaretteki dijitalleşme evriminin zor olmasının diğer nedeni de ticaretin ilk adımından son adımına kadar pek çok döküman ve oyuncunun işin içinde olması. Bankalar, gümrük otoriteleri, yükleyiciler, sigortacılar, brokerler, taşıma işinin türüne göre nakliyeciler, armatörler ve daha fazlası... Bu kadar oyuncunun varolduğu bir piyasada “Hadi” demekle geçiş olamıyor tabi ki. Adım adım, planlı ve entegre bir şekilde hareket etmek elzem. Bu da ister istemez geçiş sürecini uzatıyor. ICC’nin raporuna göre, küresel ticaretteki aktif bankaların 65’i, bazı alanlarda evrak işlerinin nispeten kaldırıldığını söylüyor fakat döküman tanımlama sürecinde ise hala eski yöntemlerin kullanıldığını belirtiyorlar. Bankaların çoğu aslında dijitalleşmeye ılımlı baksa da iş uygulamaya gelince çok azının ciddi anlamda hamlede bulunduğu görülüyor.

 

Belki de iş “Big Data”nın nasıl yönetileceği ile ilgili henüz uygulanmış iyi bir teori olmamasından kaynaklanıyordur. Nedir bu Büyük Veri yani ”Big Data”? Büyük Veri terimi, geleneksel veri işleme teknikleri ve uygulamalarını kullanarak işlenmesi ve analiz edilmesi zor olan büyük ve karmaşık veri kümelerini tanımlamak için kullanılıyor. Gizli içgörüler içerebilecek önemli olmayan yapılandırılmamış veri koleksiyonunun toplanması ve müteakip analizi olarak da tanımlanabilir. Büyük veri, geleneksel veritabanı sistemlerinin işlem kapasitesini aşan veriler olduğundan, bu verilerden değer elde edebilmek için farklı bir işleme metodu kullanılması gerekiyor. 2020 yılına kadar 4300 oranında artış beklenen yıllık veri üretiminin analiz süreci sadece verileri toplamakla kalmıyor aynı zamanda gizli anlayışları, eğilimleri ve korelasyonları keşfetmek için analiz sürecini de kapsıyor. Bu da aslında varolan veri analizleri sonucunda sektörlere yeni rekabet avantajları, yeni yatırım ve üretim alanlarının ortaya çıkmasıyla dünya ticaretini de yeni bir rotaya çevirmesi bekleniyor. Peki “Büyük Veri” neleri ortaya çıkartacak? Özellikle 2000’lerin başından beri interneti çok yaygın şekilde kullanıp veri depolama hacminin büyümesiyle hali hazırda işletmelerde hem ticari hem de teknik açıdan değerlendirmeye açık pek çok veri birikir oldu. Bu verilerin bir kısmı akademik uzmanlar tarafından değerlendirmeye alınırken pek çok veri aslında geri planda bir hazine barındırırcasına orada bekliyor! Örneğin, sadece TÜİK üzerindeki deniz ticaret verilerinin analizleri bile yapılsa onlarca farklı kombinasyon ve etkinin inceleneceği pek çok sonuç ortaya çıkar. Limanlarımız ve Türk ticaret filosu üzerinde hatta denizcilik şirketleri üzerinde yapılacak spesifik analizlerin ortaya neler çıkaracağı ise merak konusu. Dünyadaki milyonlarca verinin analizinin yapılması fikri de oldukça ütopik gelse de aslında akıllı telefonlara geçişimiz ve fotoğrafı kaydırma hareketine adaptasyon sağlamamız kadar da hızlı olacak.(!) Ve birilerinin belki de ülkemizdeki bu analizleri yapacak algoritma ve yapay zekayı üretmesi an meselesi, hatta bu neden biz olmuyoruz diye soruyorum?!

 

Küresel ticaret, finans ve dijitalleşmeden bahsettik, biraz da teknik konulara ve sektörümüze yönelirsek denizcilik endüstrisi için yeniliklere ve yeni trendlere doğru nasıl bir kapı açacak inceleyelim. Büyük Veri Analitiğinin Deniz Endüstrisi için Zorlukları neler? Taşıma endüstrisi, farklı kaynaklardan ve farklı formatlardan çok miktarda veri üretiyor. Buna trafik verileri, kargo verileri, hava durumu verileri ve makine verileri dahildir. Sektördeki sensör teknolojisinin uygulanması nedeniyle hacim ve veri çeşitliliği gün geçtikçe artıyor. Veriler genellikle yüksek iletim oranlarıyla uzaktan toplanıp işleniyor. Bu yüzden sanayi artık büyük verilerin birçok zorluğuna aşina durumda. Veri Transferi: Gemiler genellikle çok fazla sayıda sensöre sahip. Belirsizliğin başlıca nedeni, bu sensörlerden veri aktarımından kaynaklanmaktadır. Her bir sensör, belirli bir iletişim bant genişliği gerektirdiğinden, her bir sensörün bilgiyi veri tabanına iletmesi için uygun veri iletişimine sahip olmak önemli.

 

Yunan bayraklı gemi limandan çıkarken karaya oturdu Yunan bayraklı gemi limandan çıkarken karaya oturdu

Veri aktarım hızı, yüksek teknoloji iletişim sistemlerinin yardımıyla hızlandırılabilir. Siber Güvenlik: Daha önce Denizcilik Dergisi’nin geçmiş sayılarında dosya konusu olarak işlenen ve gümbür gümbür gelen bir konu siber güvenlik. Veri ağının ve veri yönetiminin güvenliği ve güvenliği, gelecekteki gönderim için hayati konumda. Korsanlık, virüsler veya terörist saldırılar gibi dış müdahalelerden korunmadığı sürece aslında toplanan veriler pek bir işe yaramayacak. Özellikle verilerin operasyonunun yapılmasında daha büyük kayıplara bile yol açabilir. Veri Kalitesi: Düşük kaliteli veriler, yorumlamada hatalara yol açabilir. Veritabanı tüm yeni girdileri takip edebilecek durumda olmayabilir. İdeal olarak, veriler hatasız olmalıdır. Veri kalitesi ve doğru verinin filtrelenmesi sektör için büyük bir endişe kaynağı olabilir. Veri Entegrasyonu: Denizcilik sektöründeki mevcut veri toplama sistemleri tutarsız ve çoğu zaman güvenilmez olduğundan farklı kaynaklardan elde edilen verilerin analiz için entegre edilmesi gerekecektir. Örneğin, gemi performansını izlemek için yakıt tüketimi, GPS verisi ve makine verilerinin entegre edilmesi gibi. Veri Sahipliği: Sahiplik, veri tabanındaki girdileri okumak, oluşturmak, güncellemek ve silmek için verilere erişim sağlamanın yanı sıra veri yaşam döngüsü boyunca izlenebilirliğe izin verilmesi demek.

 

Taşıma endüstrisi karmaşık bir tedarik zincirine dayandığından gemi sahipleri, operatörler, müşteriler, liman yetkilileri ve klas kuruluşları da dahil olmak üzere birçok paydaş bununla ilişkilidir. Gemi operatörleri, tüm makine verilerine erişebilecek ve klas kuruluşları güvenlik veya sınıflandırma yapıldıktan sonra verilere erişebilecek. Aynı zamanda liman devleti makamları da kargo ve personel bilgilerine erişim sağlayabilecek. Verilerin mülkiyeti, taşıma endüstrisi için oldukça önem arz ettiğinden gemi işletmecilerinin veri sahipliğini ve otorite düzeyini gelecekte dağıtması daha zor olacaktır. Veri Koruma: Veriler, farklı çıkarlar nedeniyle bireysel partiler arasında hareket edecektir. Hassas verilerin, harici olarak veri koruması ve veri kalitesini korumak için güvenlik ve gizlilik önceliklerini paylaşması gerekir.

 

Uygulama ve Yönetim: Endüstrinin, sahip olduğu verileri kullanmanın gizli özelliklerini ve faydalarını anlamak için ileriye bakması ve büyük veri analizlerini benimsemesi gerekmektedir. Taşıma endüstrisi, yeni teknolojiler, araçlar ve süreçleri benimsemek ve standartları düzenlemek için paydaşlar arasında bir ortam ve farkındalık yaratmaya ihtiyaç duyacaktır. Bununla birlikte, mürettebat ve kıyı personeli arasındaki bağlantıyı arttırmanın daha önemli hale geleceği öngörülüyor. Yapay zekalar denizcilik sektöründe ne zaman bizlerin yerini alacak bilemeyiz fakat güvenlik söz konusu olduğunda bir insan üretimi olan yapay zekanın da ne kadar güvenli olduğunu tartışmamız gerekeceğe benziyor. Hem de büyük verinin büyük denizinde ülkemiz olarak büyük balığı yakalayabilmemiz için özellikle teknolojilerin denizcilik sektörüne uyarlanması adına yenilikçi fikirlere önem vererek bu fikirleri desteklememiz gerekiyor. Sektörümüzü geliştirecek, ülkemize değer katacak onlarca fikir sayabilirim burada. Tek eksiğimiz biraz destek ve motivasyon mu acaba?

 

Makale: Kapt. Ayşe Aslı Başak MID-SHIP GROUP LLC - BROKER   

Editör: Haber Merkezi