İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aylık Olağan Meclis Toplantısı DTO meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan IMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, denizcilerin diğer sektörlerde olduğu gibi bir işveren olarak görülmesi gerektiğini belirterek, algılananın aksine bu işin büyük riskler taşıdığını çoğu zaman denizcilerin zarar ettiğini söyledi. Metin Kalkavan, sektörün bir çok sıkıntısı olduğunun altını çizerek, ama karamsar olunmaması gerektiğini ve doğru işler yaparak düzlüğe çıkılacağını söyledi. Kalkavan, “Karamsar olmaya gerek yok. Sonuçta denizcilik işindeyiz, deniz bir göl değil. Denizdeysen fırtınalara alışkın olacaksın. Denizcilik meşakkatli bir iş. Herkesin yapamayacağı, herkesin yapmaması da gereken bir iş kolu. Böyle baktığımızda hırsızın hiç mi suçu yok? Çok suçumuz var. Ne oldu da 2008’e kadar her şey iyiydi de şimdi ne oldu? Kriz beklenmedik büyük bir krizdi, bizim krizimiz değil dünya kriziydi. Farklı olan şu; denizci olan ülkeler çok farklı. Gerçekten denizci olan ülkelere bakıyorsun durum farklı. Bu noktalara gelmek kolay şey değil. Ciddi bir emek istiyor, eğitim istiyor. Dolayısıyla bir Norveç’e baktığınızda büyük farkı görebiliyorsunuz” ifadesini kullandı. Metin Kalkavan, “Sektör için ümitsiz olunmaması gerekiyor. Dünya hızla büyüyüp gelişiyor. Bu gelişim ve değişimlere reaksiyon göstermekte geç kaldık. Bizim bir diğer eksikliğimiz de enerjiyi doğru kullanamamaktır. Enerjimizi tartışmakla boşa harcıyoruz. Enerjiyi doğru kullanmak gerek. Dünyada enerjiyi doğru kullananlar yukarı çıkıyor. Bizleri de işveren, iş yaratan olarak görmek lazım. Götürücü hırsız olarak görmek doğru değil. Ama maalesef kime anlatırsak anlatalım Türkiye’de iş adamlığı tanımında çok fazla deformasyon var. Bunu da çok kısa zamanda çözemeyiz” şeklinde konuştu. “Denizciliğe daha çok önem vermeliyiz” Sektörün çok sayıda sorunu olduğunu belirten Türk Armatörler Birliği Başkan Vekili Erol Yücel, “Ulaştırma Bakanlığı oturdu 2013 yılında biz ne kadar navlun ödedik diye araştırma yaptı. Türkiye Cumhuriyeti dış ticaret yüklerini taşıtmak için 9 buçuk milyar dolar navlun ödedi. 1 buçuk milyar dolarını Türk armatörüne 8 milyar dolarını yabancı armatöre ödedi. 2014 yılında 11 buçuk milyar dolar rakam ödendi. Yine değişen bir şey yok. Türk armatörün aldığı pay 1 buçuk milyar doların da altında. Hükümetimizin 2023 hedefleri var. 500 milyar dolarlık ihracat. 700 milyar dolar da ithalat. 1.2 trilyon dolar dış ticaret hacmi. Bu yükü taşıtmak için 36 milyar dolara ihtiyacınız var. 36 milyar dolar ne kadar büyük? Ne kadar küçük? 2014 yılının ihracat rakamı 157 milyar dolar. Şimdi denizciliğimize önem verelim mi? Vermeyelim mi?” ifadesinde bulundu. Türk Bayraklı gemiler Uygulamaların armatörleri Türk Bayrağı’ndan uzaklaştırdığını belirten Erol Yücel, “Biz Türk bayrağını sevmiyoruz. Ben veya sektörüm olarak bunu söylemiyorum. Bizi yönetenler bunu uyguluyor. Ben bir armatör olarak ülkemde burası benim, evim babam ocağım diyemiyorum. Bir Türk bayraklı gemi burada bir arızası olsa, yük beklese 48 saatten fazla burada duramaz. 49. saatte faturalar çalışmaya başlar. Cezalandırılırsınız. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir ülke var mı? Böyle bir şey olamaz” şeklinde konuştu. 300 adet 30 yaş üstü gemi var Türk limanlarına sefer yapacak 30 yaş üstü nehir tipi gemilerin Liman Başkanlıkları tarafından denetime tabi tutulacağını belirten Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Başkanı Salih Zeki Çakır, “Bin ila 12 bin DWT arasında ortalama 300 adet 30 yaş üstü gemi var.  Bakanlık yeni düzenleme ile bu gemileri takibe alarak ilk uğrak limanlarında yükleme öncesi özellikle balast tanklarına yönelik bir denetime tabi tutacak. Düzenlemenin can, mal ve çevre emniyeti açısından kısa ve uzun vadede etkileri olacağı açık. Bunun çok iyi analiz edilmesi lazım. Bundan ilk elde kim zarar görecek iyi hesaplanmalı. Her zararın her zaman faydası yok. Her faydanın da her zaman zararı olmuyor malumunuz. Dahası aynı uygulamayı Ukrayna ve Rusya’nın da başlatacağı duyumunu aldık. Bunun ne anlam ifade ettiğini hepiniz iyi biliyorsunuz. Bu anlamda bütün gemi sahiplerimizin ve kiracılarımızın çok dikkatli olması gerekiyor. Maksadını aşan uygulamalar sektöre zarar verebilir. Şuanda bütün denizcilikte sıkıntı var. Küçük tonajda da durum böyle. Şuanda birçok gemi spot durumda. Batı Akdeniz’den Karadeniz’e yük bağlama umuduyla balastlayıp çıkıyor. Zor günler geçiriyoruz. Herkesin anlayış göstermesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Sektör olarak dayanışma içinde olmalıyız” Geçtiğimiz ay düzenlenen 7. Bunker Konferansı hakkında bilgiler veren Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Deniz Eraydın, “Bunker Konferansı’na 24 ülkeden 260’a yakın kişi katıldı. Konferans çok verimli geçti ve bu tür organizasyonların ülke tanıtımına da olumlu yansımaları oluyor. Uluslararası başarı için sektörün dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Bu konuda bir özeleştiri yapmak istiyorum. Deniz Ticaret Odamız ve bağlantılı derneklerimiz kişisel husumetlerin veya ticari rekabetlerin hesaplaşma zemini olmaması düşüncesindeyiz. Bu platformlar uluslararası sektörel başarılarımızı artırmak için dayanışma gösterdiğimiz yer olmalıdır. Hala ticari rekabet ile sektörel dayanışma arasındaki kalın çizgiyi göremeyen meslektaşımız var.  Daha da kötüsü bu meslektaşımız uluslararası arenada maalesef bizi temsil ediyor. Bu çok değerli platformlara zarar vermenin kimseye faydası olmadığını, herkese zararı olacağını hatırlatır bu ve benzeri davranışlarda bulunan sektör mensuplarını daha rasyonel düşünmeye davet ederiz” ifadesinde bulundu. 7DENİZ