TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası, "Kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri ticari faaliyet değil, kamu güvenliğinin vazgeçilmez bir unsurudur" diyerek yazılı basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye’nin; İstanbul ve Çanakkale Boğazları başta olmak üzere yoğun gemi trafiğine sahip limanları, dar su yolları ve stratejik geçişleri dikkate alındığında kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri yalnızca operasyonel bir destek faaliyeti değil, doğrudan can, mal ,çevre ve milli güvenliği ilgilendiren ve kamu yararı kapsamında değerlendirilmesi gereken asli bir kamu görevidir. Bu hayati hizmetlerin ticari rekabet, parçalı işletme modelleri ve kâr odaklı yaklaşımlar altında yürütülmesi deniz emniyetini zafiyete uğratmakta; mesleki bağımsızlık ve emniyet önceliği üzerinde ciddi baskılar oluşturmaktadır. Kılavuzluk hizmetinin doğası gereği, kılavuz kaptanın hiçbir ticari ya da idari baskı altında kalmaksızın yalnızca seyir emniyetini esas alarak karar verebilmesi zorunludur ve bu sorumluluk Limanlar Yönetmeliği’nin ilgili maddesinde açıkça düzenlenen bildirim yükümlülüğü ile doğrudan ilişkilidir; söz konusu maddede kılavuz kaptanların, kılavuzluk hizmeti sırasında tespit ettikleri eksiklikleri, deniz kazalarını, emniyetsiz gemi durumlarını ve seyir güvenliği ile çevreye ilişkin riskleri derhal Liman Başkanlığına bildirmekle yükümlü oldukları ve emniyetli olarak kılavuzluk hizmeti verilemeyecek nitelikteki gemilere hizmet veremeyecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır.
Ancak uygulamada, maddi kaygılar ve ekonomik baskılar nedeniyle kılavuz kaptanlar bildirimde çekimser kalabilmekte, hangi idari kanal üzerinden, hangi kurumsal sorumlulukla bildirim yapılacağı konusunda tereddütler yaşamakta; bu durum mevzuatın öngördüğü hızlı, açık ve etkin bildirimin önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Buna ilave olarak, kılavuzluk hizmetleri işletme hakkının devredilmesine yönelik düzenlenen ihalelerin yüzde 90’lara varması , ilk bakışta kamu yararı gibi gözükse de artan kamu payının şirketlerin sürdürülebilirliği konusunda ortaya çıkacak olan zararların yarattığı ekonomik baskının; ilk önce kılavuz kaptanların sosyal haklarını zayıflattığı ve gelir güvencesi kaygısı nedeniyle mesleki motivasyon ve dikkat seviyesini olumsuz etkilediği, bunun da saniyeler içinde doğru karar alınması gereken yüksek riskli seyir alanlarında deniz emniyetini tehlikeye sokabilecek bir ortam yarattığı gibi şirketlerin oluşan zararları kapatmak için ne tür önlemler alacakları veya hizmetlerin hangi seviyede yürütüleceği büyük bir soru işareti oluşturmaktadır.
Bu sebeple ülkemizin güzide Kamu İktisadi Teşekkülü olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü; modern römorkör filosu, entegre deniz trafiği sistemleri, arama-kurtarma ve acil müdahale kabiliyeti ile bu hizmetleri tek elden, kamu sorumluluğu ve uygulama birliği ilkeleri doğrultusunda yürütebilecek kurumsal yeterliliğe sahip olduğu ve kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerinin KEGM çatısı altında, idari sorumluluk zinciri açık ve mesleki bağımsızlığı güvence altına alınmış bir yapı içerisinde yürütülmesi; bildirim yükümlülüklerinin eksiksiz yerine getirilmesi, deniz kazalarının önlenmesi ve çevresel risklerin azaltılması açısından hayati önemdedir. Üyeleri arasında Kılavuz Kaptan yeterliliğinde Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisleride bulunduran ve kamu kurum niteliğinde olan Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası olarak, kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerinin geçmişte ve gelecekte ticarileştirilmesine yönelik tüm yaklaşımların deniz emniyetini ve kamu yararını zedelediğini, bu hizmetlerin devredilemez bir kamu görevi olarak Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmesinin Türkiye’nin deniz güvenliği, çevresel sorumlulukları ve uluslararası itibarının korunması açısından zorunlu olduğunu açıkça ilan ediyoruz."




