ABD Başkanı Donald Trump bir yandan yüksek petrol fiyatlarını eleştirmeye devam ederken, diğer yandan kendisinin ˮABDʹde enerji devrimi başlatmakˮ, ˮAmerikan enerjisini serbest bırakmakˮ ve ˮenerji hakimiyetiˮ gibi politikaleşebilmesi için Amerikan petrol endüstrisi yüksek fiyatlara ihtiyaç duyuyor.
Trump, cumartesi günü Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ˮAz önce Suudi Arabistan Kralı Selmanʹla konuştum ve kendisinden İran ve Venezuelaʹdaki karışıklık ve işlevsizlikten dolayı petrol üretimi farkını kapatmak için Suudi Arabistanʹın petrol üretimini 2 milyon varile kadar artırmasını istedim. Fiyatlar çok yüksek! (Kral Selman) Kabul etti!ˮ açıklamasını yaptı.
Söz konusu açıklama Trumpʹın yüksek petrol fiyatlarıyla ilgili en son eleştirisi olurken, öte yandan, ABD enerji sektörüyle ilgili verdiği vaatlerin gerçekleşmesi için petrol fiyatlarının şu andaki gibi 70-80 dolar bandında seyretmesi ve ABDʹli enerji şirketlerine yüksek gelir sağlamaya devam etmesi gerekiyor.
Petrol fiyatlarının Haziran 2014ʹte 115 dolar seviyesinden Ocak 2016ʹda 30 doların altına gerilediği dönemde ABD petrol endüstrisinde 250 milyar dolarlık yatırım erirken, 250 bin kişilik istihdam kayboldu ve 300ʹden fazla küçük ve orta ölçekli enerji şirketi iflas etti.
Geçen sene petrol fiyatlarının yükselmeye başlamasıyla birlikte, ABDʹnin petrol endüstrisi toparlanırken, ülkenin ham petrol üretimi hızla artışa geçti ve bu yılın şubat ayında Suudi Arabistanʹı geride bırakarak Rusyaʹnın ardından dünya genelinde ikinci sıraya yükseldi.
Yüksek petrol fiyatları öncelikle ABDʹli şirketlerin finansmanını ve yatırım imkanlarını olumlu etkiliyor. Yüksek fiyata satılan her varil petrol, ABDʹli şirketlere daha fazla gelir ve yatırım imkanı oluştururken, firmaların petrol üretimini artırıyor.
Ayrıca, artan petrol üretim ve gelirler, ülkenin petrolde dışa bağımlılığın kademeli olarak azalması, ABD ekonomisiyle istihdama katkı ve federal hükümet için ek vergi kaynağı anlamına geliyor.
Küresel piyasada pay için fırsat
Ayrıca, ABDʹnin ham petrol üretimi hızla artarken, bu durum ülkenin küresel piyasada payını artırması için önemli bir fırsat oluşturuyor.
ABDʹnin kaya petrolü alanındaki teknolojik liderliği ve inovasyonları, yüksek petrol fiyatlarına en hızlı şekilde uyum sağlama özelliğiyle ABDʹye diğer ülkelere kıyasla çok önemli bir avantaj sunuyor.
AA muhabirinin ABD Enerji Enformasyon İdaresinden (EIA) derlediği verilere göre, 5 Ocak - 22 Haziran arasındaki yaklaşık 6 aylık sürede ülkenin ham petrol üretimi günlük ortalama 9,5 milyon varilden 10,9 milyon varile yükselirken, bu dönemde 1,4 milyon varillik bir artış kaydetti.
10 gün önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve kartel dışındaki ülkelerin petrol üretimlerini arttırma kararının ardından ise, bu yılın ikinci yarısında Suudi Arabistanʹın petrol üretimini günlük ortalama 500 bin varil, Rusyaʹnın ise ancak 150 bin varil artırabilmesi bekleniyor.
Bu durumda, Trumpʹın Suudi Arabistanʹdan petrol üretimini artırmasını istemesi yerine, kendi ülkesinin üretimini ve özellikle ham petrol ihracatını artıracak, küresel petrol piyasasında ABDʹnin payını yükseltecek adımlar atması önem taşıyor.
Öte yandan, ülkenin ham petrol ihracatı geçen hafta günlük ortalama 3 milyon varille rekor kırarken, bu miktar Suudi Arabistanʹın 8 milyon varillik seviyesinin çok gerisinde kalıyor. Bunun nedeni olarak ise, ABDʹnin ham petrol ihracatı için gerekli olan altyapı eksikliği gösteriliyor.
Gümrük vergileri ve ticaret savaşının enerjiye olumsuz etkileri
Trumpʹın bugüne kadar enerjiyle ilgili politikaları, ülkenin enerji sektöründe regülasyonların gevşetilmesine, Atlantik Okyanusu açıklarıyla Alaskaʹnın kutup bölgesinde petrol ve doğalgaz aramalarına imkan sağladı.
Öte yandan, Trumpʹın çelik ve alüminyum ithalatına ek gümrük vergileri getirmesi ülkede petrol ve doğalgaz boru hattı gibi altyapı projelerinin maliyetini yükseltirken, bu vergilerin kaldırılmaması durumunda ülkenin petrol ve gaz ihracatının uzun dönemde baskı altında kalması bekleniyor.
Trumpʹın Çin ile girdiği ticaret savaşında Pekin hükümetinin ABDʹden ithal ettiği ham petrole sınırlama getireceğini açıklaması Amerikan petrol endüstrisi için geri adım olarak değerlendiriliyor.
ABDʹnin en fazla ham petrol ihraç ettiği ülkelerden biri olan Çin, ekim-mart döneminde ABDʹden günlük ortalama 360 bin varil ham petrol ithal ederken, Trumpʹın gümrük vergileri nedeniyle ABDʹnin en fazla enerji ticareti yaptığı komşu ülkeler olan Kanada ve Meksika ile ilişkilerin bozulma riski her geçen gün artıyor.
Trumpʹın ˮenerji hakimiyetiˮ politikası
Trump hükümetinin ˮenerji hakimiyetiˮ politikası, ABDʹnin petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatını artırarak Washingtonʹın jeopolitik olarak dünya genelinde etki alanını genişletmesi olarak tanımlanıyor.
Temmuz 2017ʹde Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile görüşen Trump, bu ülkenin enerji alanında Rusyaʹya bağımlılığın azaltılması için ABDʹnin Polonyaʹya yardımcı olacağı sözünü vermişti.
Ancak, bunun gerçekleşebilmesi için petrol ve doğalgaz fiyatlarının şu andaki seviyelerde seyretmesi, ABDʹli enerji şirketlerine daha fazla gelir sağlayarak yeni yatırımlara ve projelere olanak yaratması gerekiyor.
Sonuç olarak, yüksek petrol fiyatlarını eleştiren ve fiyatların düşmesini savunan Trump, kendi ülkesinin enerji firmalarının gelir ve yatırım ihtiyaçlarını göz ardı etmiş oluyor.
Amerikan petrol endüstrisinin şu andaki en önemli ihtiyacı olarak ihracat kapasitesini artırmak için ek gelirler ve yeni yatırımlar öne çıkıyor.
ABDʹnin küresel piyasaya açılan kapısı olarak bilinen Meksika Körfezine ulaşan petrol ve doğalgaz boru hatlarının kapasitesinin artırılması gerekirken, çelik ithalatına getirilen ek gümrük vergileri boru hattı projeleri için ek masraflar yaratıyor.
Ayrıca, Trump, en çok petrol ve doğalgaz ticareti gerçekleştirdiği komşu ülkeler olan Kanada ve Meksika ile ticari ilişkilerin bozulmasına da neden olarak vadettiği enerji politikalarına büyük engel oluşturuyor.
7DENİZ