Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst&Young), farklı sektörlerden üst düzey şirket yöneticilerinin ekonomik görünüme yönelik beklenti ve yakın vadeli planlarını mercek altına alan 22. Global Sermaye Güven Barometresi adlı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Dünya genelinde 45 ülkeden 3.000’e yakın orta ve büyük ölçekli şirket yöneticisinin görüşü alınarak gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre; iş dünyası liderleri COVID-19’un küresel ekonomi üzerinde ciddi etkileri olacağını düşünüyor. Tedarik zincirlerinde oluşan kırılganlıklar ile birlikte çok sayıda yönetici şirket operasyonlarını yeniden yapılandırırken, küresel ekonomik toparlanmanın 2021 yılına sarkacağı öngörülüyor.

 

Plan ve programlar revize

 

Araştırmaya göre yöneticiler sermaye dağılımını yeniden şekillendirirken, kriz sonrası için birleşme ve satın alma planları yapıyor.

 

Araştırma; finansal hizmetler, tüketici ürünleri ve perakende, teknoloji, yaşam bilimleri, otomotiv ve ulaşım, petrol ve gaz, enerji, madencilik ve metal, ileri imalat, gayrimenkul, konaklama ve inşaat olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerde görev yapan yöneticilerin görüşlerini yansıtıyor.

 

İş modeli ve otomasyon

 

Araştırmaya katılan yöneticilerin yaklaşık dörtte üçü (yüzde 73), COVID-19’un tedarik zincirlerinde aksama ve tüketimde düşüş olmak başta olmak üzere küresel ekonomi üzerinde ciddi etkiler yaratmasını bekliyor. Yöneticiler krize karşılık olarak aynı zamanda operasyon modellerini de yeniden gözden geçiriyor. Dünyanın pek çok bölgesinde faaliyetlerin durdurulmasının çok sayıda şirketin tedarik zincirinde kırılganlıklar yarattığı gözleniyor. Yöneticilerin yarısından fazlası (yüzde 52) mevcut iş modelini değiştirmek üzere adımlar atarken, yüzde 41’i otomasyonu hızlandırmaya yönelik yatırım yapıyor.

 

Düşük kar kaçınılmaz

 

İş dünyası liderlerinin yaklaşık yarısı (yüzde 49) şirketlerinin, 2019 yılında iki yıl önce göre aynı veya düşük kar marjları kaydettiğini belirtiyor. Yöneticilerin yüzde 95’i, mevcut krizin küresel ekonomi üzerindeki yavaşlatıcı etkileri göz önünde bulundurarak, kar marjlarında aşağı yönlü baskının artmasına karşı hazırlık yapıyor.

 

Sermaye dağılımı değişiyor

 

Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 72’si gelir hedefleri üzerinde oluşan baskı ve karlılık hedeflerini yakalamak amacıyla hâlihazırda büyük çaplı dönüşüm projeleri gerçekleştiriyor. Bununla birlikte şirketlerin yine yüzde 72’si strateji ve portföylerini daha sık aralıklarla gözden geçirmeyi planlıyor. Öte yandan yöneticilerin yüzde 43’ü normalleşme başladığında dijital ve teknoloji alanındaki yeni yatırımlarında, yüzde 42’si ise portföyleri genelinde sermaye dağılımında değişiklik yapmaya odaklanacaklarını ifade ediyor.

 

Toparlanma seneye

 

Araştırma sonuçları yöneticilerin kriz sonrası ekonomik toparlanmaya yönelik planlar yaptıklarına ve birleşme ve satın alma faaliyetlerinin dönüşümde önemli bir paya sahip olacağına işaret ediyor.

 

Yöneticilerin yüzde 54’ü ‘U’ şeklinde yavaş ilerleyen ve 2021 yılına sarkan bir ekonomik toparlanma süreci yaşanacağını öngörürken, yüzde 38’i ‘V’ şeklinde daha hızlı ilerleyen bir toparlanma süreci yaşanmasını bekliyor ve 2020 yılının 3. çeyrek döneminde normal ekonomik aktivite seviyesine dönüleceğini düşünüyor. Yöneticilerin yüzde 8’ ise ‘L’ şeklinde ilerleyen bir toparlanma ile uzun süreli bir resesyon döneminin görüleceğini ve normal ekonomik aktiviteye dönüşün 2022 yılında geleceğini tahmin ediyor.

Dış ticaret açığı martta 7,5 milyar dolar oldu Dış ticaret açığı martta 7,5 milyar dolar oldu

 

Birleşme ve satın alma

 

Şirketlerin çoğunluğunun orta vadeli bir toparlanma öngörmesiyle birlikte araştırmaya katılan yöneticilerin yarısından fazlasının (yüzde 54) önümüzdeki 12 ay içinde aktif olarak birleşme ve satın alma faaliyeti gerçekleştirmeyi planlandıkları ifade ediyor. Bununla birlikte yöneticilerin yüzde 38’i potansiyel bir birleşme ve satın alma işlemini değerlendirirken hedef şirketin işletme direncine odaklanacaklarını belirtiyor.

 

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi