Uzun yıllardır ABDʹde ticari faaliyetlerde bulunan Murat Güzel, Demokrat Partiʹnin adayının resmileştiği temmuz ayında Philadelphiaʹda yapılan parti kongresinin organizasyonunda da yer aldı. Güzel, Demokrat Partiʹnin Etnik Konseyi İş Komitesiʹnin başkanlığını yapıyor ayrıca Clinton kampanyasının finans komitesinin üyeliği görevini yürütüyor. Amerika'da bulunan yazarımız Kubilay Ulucan, Murat Güzel ile seçimlerden önce yaptığı röportajı sayfalarımıza taşıdık. Ekonomi ve politika alanlarında Amerika'nın en etkili 50 Türk'ü arasında sayılıyorsunuz. Murat Güzel kimdir? Sizi okurlarımıza tanıtabilir miyiz? Ben aslen Malatyalıyım.

ABD'ye MEB bursu ile yüksek lisans ve doktora öğrenimi için geldim. Burada akademik ve profesyonel çalışmalarımın ardından ticaret yapmaya başladım. Şu anda Amerika içerisinde ürettiğimiz ürünlerin yanı sıra başta Türkiye olmak üzere farklı birçok ülkeden getirdiğimiz ürünleri Amerika'da büyük süpermarket zincirlerine ve imalatçılara satıyoruz. Son bir kaç yılda Amerikaʹda politik aktivitelerle uğraşıyorum. Şirketinizin Türkiye ile ticari ilişkileri nelerdir? 2000'li yıllarda organik gıda üzerine ticari hayatıma başladım. Türkiye'deki organik donmuş, kuru meyve ve sebze ve meyve suyu, yaptığım ticaretin bel kemiğini oluşturuyor. Türkiye ticari olarak şirketimiz adına önemli bir yer işgal etmektedir. Amerika'da politika ile tanışmanız ve aktif uğraşınız nasıl oldu? Politikada demokrat partiyi seçmenizde belirleyici bir etken var mıdır? şişme manken Malumunuz Amerikaʹdaki seçim sisteminde adaylar topladıkları maddi desteklerle kampanyalarını yaptıklarından iş adamlarına bağış için giderler. Bizde bu vesileyle tanıştık. Daha sonra Amerikaʹnın gidişatı ve uluslararası politik konulardaki fikirlerim ilgilerini çekmiş olacak ki 2012 yılında parti kontenjanından Başkan Obamaʹyı seçen ilk Türk delege oldum. Ardından beni içlerine daha çok çektiler. En son Haziran 2016'da Demokratların başkanlık adayı kongresinde organize komitesindeydim. Şu an demokrat partideki görevlerim dışında Hillary Clinton kampanyasında finans komitesindeyim.

Özellikle Pensilvanyaʹdaki Demokrat Parti'de aktif bir şekilde çalışıyorum. Ben, Amerikan sisteminin kurulduğu değerlere sadık kalınması durumunda Dünya'nın daha yaşanabilir bir yer haline geleceğine inanıyorum ve bu bağlamda Amerikaʹya kuru kuruya karşı çıkmak yerine aktif olarak siyasal çalışmalar yapıyorum ve bu çalışmalarda bir karşılık buluyor. Belli bir kimliğimiz var ve Demokrat Parti içerisinde kimliğimizi kaybetmeden siyasetin içerisinde olma imkanımız var. Ayrıca Türk ve Müslüman olarak derdini çektiğimiz ve mücadelesini verdiğimiz birçok konu Demokrat Parti'nin de elini taşın altına attığı konulardır. Bağnaz olmadıkları ve farklı fikirlere açık oldukları için Demokrat Parti altında çalışmak daha kolay ve uygun diye düşünüyorum. Ancak Cumhuriyetçi partiden düzgün kongre ve senatörlerle de ilişkilerim var. Cumhuriyetçilerle de paylaştığımız ortak konularımız var. Bu iki taraflı oynamak değil. Doğru insanlarla çalışmak için futbol takımı tutma mantığını partilere uygulamamak lazım. Amerika'da Türk toplumu ve devleti için olumlu tanıtım faaliyetlerinde bulunan kurumlar var mıdır, bunların çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Elbette, başarılı kuruluşlarımız ve derneklerimiz var. Ancak Türklerin bulundukları konumu asmaları ve Milli meselelerde birlikte seslerini çıkarmaları için hareket etmeleri ciddi bir eksiklikti. Bu amaçla benim de bizzat kuruculuğunda yer aldığım, bir yıl önce kurulan ve Türk Amerikalıları ilgilendiren meselelerde yönlendirme kuruluşu TASC önemli işler yapmaktadır. Cumhurbaşkanımızın tanımıyla ˮ ABDʹdeki Türk-Amerikan derneklerini esnek bir çerçeve içinde ortak bir paydada birleştirmeyi hedefleyen bu komitenin amacı diğer derneklerin yerini almak değildir. Komite önde gelen dernek ve çatı kuruluşlarının ortak meselelerde hep birlikte süratle ve etkin şekilde harekete geçme kabiliyetini hedefliyor.ˮ

Türkiye karşıtı çalışmalarıyla bilinen, ABD'deki Ermeni lobisi ve FETÖ gibi guruplarla milli meselelerde bir nevi çatı kuruluşu olarak hizmet yapan TASC, Amerika'da yaşayan Türklerin öncülüğünde ve sadece kendi ekonomik yardımlarıyla yürüyen bir organizasyondur. Özellikle Amerika'da yaşayan Türklerin de Amerikan toplumunda etkin olup katkılar sağlaması da hedeflerden. Amerika'da yaklaşan başkanlık seçimleri hakkında yorumunuz nedir ve Hillary Clinton'ın kazanma sansını ne öngörüyorsunuz? Kanlı FETÖ terör örgütünün Amerika'daki oluşumu özellikle Hillary Clinton'ı seçimlerde desteklediği söyleniyor, bu konudaki görüşünüz nedir? Trump'ı sadece ABD'nin bir sorunu olarak görmüyorum ve gerçekten tehlikeli bir isim. Clinton ise hakkında konuşulan bütün olumsuzluklara rağmen daha tecrübeli ve konuşup anlaşılabilir bir başkan adayıdır. Clinton'un kazanacağını düşünüyorum ve tahmin edilenin aksine bu dönem içerisinde birçok anlamda Türkiye ve ABD ilişkileri açısından önemli adımlar atılacak ve daha güçlü bir müttefiklik kurulacağına inanıyorum. Belli düşüncelerine katılmasam dahi daha istikrarlı bir ilişki olacağını düşünüyorum. Clinton kampanyasının ABDʹdeki Gülen yapılanmasıyla yakın bir ilişkisi olduğu ve Clintonʹun bizzat Gülencileri desteklediği yönünde oluşturulan algı olduğundan daha fazla abartılmaktadır. Aslında bu Gülencilerin en iyi bildiği işlerden birisi olan PRʹın başarılı bir sonucudur. Birçok farklı eyalette siyasetçilere yardım ederek kendilerine siyasi ilişkiler sağlamanın yanı sıra, Gülenciler Clintonʹı da başkan olması en kuvvetli aday olması sebebiyle destekliyorlar. Fakat Clintonʹun genel kampanyanın büyüklüğüne bakıldığında, kampanya içerisinde Gülencilerin yeri reklamını yaptıkları kadar asla büyük değildir. Ancak diğer Türklerin bu alanı boş bırakması ciddi bir eksikliktir.

Benimle tanışıncaya dek neredeyse kampanyanın nazarında Türkler demek Gülenciler demek haline gelmişti. Türkiye Amerika'daki politikacılara ve Amerikan halkına Türkiye'de yaşanan olayları ve terör örgütü FETÖ'nün çalışmalarını anlatabiliyor mu? Bu konumda Amerika ve politikacılar Türkiye'yi nasıl görüyorlar? Bu konuda Türkiye'nin ciddi şekilde kendini anlatabilme sorunu yaşadığını düşünüyorum. Ülke kanlı bir darbe girişimine maruz kaldı ve yüzlerce vatandaşımızı kaybettik fakat ABD'de yöneticiler hala darbeyi kabul etmek istemediler ve biraz ağırdan aldılar. Daha sonra ise darbe olduğunu kabul ettiler fakat bu darbenin kim tarafından yapıldığına dair ciddi tartışmalar başladı. ABD'de bir çok politikacı bu darbenin iktidar tarafından yapıldığını ve kendini daha güçlendirmek için alanlarını genişlettiklerini ciddi ciddi düşündü. Bunda FETÖ'nün rolü önemliydi elbette. Fakat şimdi ise Amerikalı politikacıların fotoğrafı daha net gördüğünü düşünüyorum.

FETÖ'nün işin içinde olduğunu düşünenlerin sayısı artıyor. Benim bizzat konuştuğum senatör ve kongre üyeleri darbe zamanında Türkiye halkının yanında yeterince duramadıkları için üzgünler. Demokrat Parti delegesi olarak başkan obama ile FETÖ terör örgütü lideri ve üyelerinin Türkiye'ye iade konularında karşılıklı görüşmeniz oldu mu? Bu konuya başkanın yaklaşımı nasıl? Başkan Barack Obama'yla bizzat kapalı bir toplantıda konuyu ele alma fırsatım oldu. Darbe'nin üzerinden yaklaşık 15 gün geçmişti ve bir evde toplanmıştık, kendisine bu soruyu yönelttim ve o da uzunca bir değerlendirmede bulundu. Türkiye'nin stratejik müttefikliği ve bu noktada FETÖ konusunun bu ortaklığı bozacak bir yerde olmasını istemiyor fakat iade sürecinin ise ABD yasalarına ve iki ülke arasındaki anlaşma metnine göre ilerlemesini istiyor. Bu haber Türkiyeʹdeki hemen hemen bütün haber kanallarında yayınlandı. Terör örgütü FETÖ'nün Amerika'daki yapılanmasının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Farkındaysanız artık birçok okulu şaibe altında. Bu konuda yerel ve ulusal basında Gülenistler aleyhine neredeyse her gün bir makale yayınlanıyor ve daha zor durumdalar. FBI birçok okullarında soruşturmalar yapıyor.

Bu meselenin bir tarafı elbette. Diğer bir konu ise yıllardır oluşturmuş oldukları siyasal bağlantıların artık kendi aleyhlerine dönüyor olması. Yani birçok ilişki kurdular ve bazı ilişkileri açıklayamıyorlar dahi. Açıklayamadıkları bağışlar var. Bunlar ciddi şekilde başlarına sıkıntı olacak gözüküyor. Ayrıca Türkiye'de darbe girişiminde bulundular ve ABD'de ise darbe girişimi ile hiç alakaları yokmuş gibi davranıyorlar. Bu pozisyonu çok sürdüreceklerini sanmıyorum ve artık şu kesin bir şey ki FETÖ sadece dinler arası diyalog vs. gibi aktiviteler yapan bir yapılanma olarak bilinmiyor. ABD'de her gecen gün bunu daha farkında. Amerika'da yaşamayı, yatırım yapmayı ve Amerika ile iş yapmayı planlayan Türklere tavsiyeleriniz neler olacaktır? Amerika'da ticaret yapmak öyle sanıldığı kadar zor değil. Bunun için bizim klasik ticari anlayışımızın biraz daha ötesine geçip profesyonelce bir çalışma gerekiyor. Eğer bu konuda iyi bir alt yapı sağlanabilirse çok başarılı işler yapılabilir.

Fakat esas olan piyasayı tanımak ve bu piyasaya kaliteli ürünü en uygun şartlarda nasıl tedarik edilmesi gerektiğini iyi görebilmektir. En önemli olan konuda dürüst olmak ve uzun vadeli ilişkilerin gereğini sabırla yapmak. Her ürün satılabilir yeter ki bu ürünü tanımladığımız şekilde verelim ve işin kolayına kaçmayalım. Ben Türkiyeʹden yeni bir tedarikçiden yeni bir ürün aldığımda, büyük ihtimalle bir kaç konteynerden sonra başka kalitede bir ürün çıkacak diye düşünüyorsam ve Amerikaʹdaki yeni bir müşteriye mal sattığımda paramı büyük ihtimalle sıkıntısız alırım diye düşünebiliyorsam, nerde eksik olduğumuz bellidir diye düşünüyorum. Bunlar aşılınca Türkiye'nin Amerika'ya satacağı çok ürün var.

KUBİLAY ULUCAN - 7DENİZ

Editör: TE Bilisim