Toplantıda Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri AKA ,Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes TÜREL , TOBB Başkan Yardımcısı Halim METE, Deniz Ticaret Odası Yön. Kur. Bşk Metin KALKAVAN , Türk P&I Genel Müdürü Remzi Ufuk TEKER,   Antalya DTO Yön. Kur. Bşk Bekir İnanç KENDİROĞLU konuşmacı olarak yer aldı.  Türkiye’nin turizm başkentleri sayılan Antalya, Bodrum, Marmaris sularında faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 gezi teknesi ve guletin yüzde 95’i denizlerde güvensiz yol alıyor. Yaklaşık 3 milyon 500 bin turist sigortasız koşullarda denizlere açılıyor. Özellikle turizm açısından deniz turizminin payı düşünüldüğünde gerek risklerin ortadan kaldırılması gerekse güvenli denizcilik ve yolcu güvenliği uluslararası platformlarda ciddi bir öneme sahip. Genel turizm gelirleri içerisinde deniz turizminin payı yüzde 20... Deniz trafiği bu kadar yoğunken ve taşınan kişi sayısı bu kadar yüksekken, hem araç sahiplerinin hem de yolcuların can güvenliği teminat altında değil.  Türk Ticaret Kanunu’na göre deniz araçlarının tonajı 300 Grosston ve üzerinde ise veya 12’nin üzerinde yolcu taşıyor ise P&I  (Su Araçları Sorumluluk Sigortası)  kullanımı zorunlu iken bu zorunluluk turizme hizmet veren gezi teknelerinde yok. Bu anlamda P&I sigorta teminatı olmazsa olmaz diyen Ufuk Teker “Turizm açısından bakıldığında, kaza neticesinde oluşan mağduriyetlerin sigortacı tarafından çözümlenmiş olması, deniz turizm sektörünün tamamını etkilemeden sorun giderilmiş olacaktır. Memnun turist daha çok turist demektir” diyor.    Panelde konuşan Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri AKA; “Türkiye önemli bir deniz ülkesi. Turizm gelirlerinin yüzde 20’si deniz turizminden geliyor. Geçen yıl Türk sahipli yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçişini kolaylaştırmak adına çeşitli düzenlemeler yapılmıştı. KDV %1’e indirilmiş ve %8’lik ÖTV sıfırlanmıştı. Bu düzenlemelerden sonra bugün itibariyle 5553 tekne Türk bayrağına geçiş yaptı. Hopa’dan İskenderun’a tüm sahillerde gelincik tarlası gibi Türk bayraklı tekneler dolaşacak” dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes TÜREL “640 km sahil bandına sahip ancak marinalar konusunda zengin değiliz. Antalya’yı deniz ile barışık şehir haline getirmek için çalışıyoruz. Kruvaziyer liman projemiz şuan ihale aşamasında. Deniz taşımacılığında arz talep ters çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda Antalya, 200.000 turist ağırlamıştı; bu sayı, 50.000’lere düştü. Bizim potansiyelimiz 1 milyon turist. Bu kruvaziyer limanla talebi yaratacağız” şeklinde konuştu.  TOBB Başkan Yardımcısı Halim METE “Denizcilikle ilgilenen birçok kesim var. Son 20 yılda önemli gelişmeler oldu. Ancak hala istediğimiz yere gelemedik. Denizlere öne çıkan şehirler Kruvaziyer turizminden nasibini alamıyor. Deniz turizminin payı daha çok artmalı” dedi.  Deniz Ticaret Odası Yön. Kur. Bşk Metin KALKAVAN panelde “deniz ülkesiyiz ama denizci ülkesi değiliz. Denizden daha fazla nasıl faydalanabiliriz bunun için çalışmalıyız. Eğitim standartlarını yükseltmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.  P&I, pazarın yüzde 90’ına hakim… Uluslararası standartlarda hizmet veren ve yaklaşık 2.200 sigortalı deniz aracını portföyünde bulunduran tek kurum Türk P&I… Türk armatörün ihtiyaçlarını, batı standartlarında ama Türk kanunlarını sağlayarak hizmet veren şirket her zaman hızlı ve etkin çözümler üretiyor.  Türk P&I Türk bayraklı gemiler arasındaki pazarda yüzde 90 paya sahip… Yolcu taşımacılığında, römorkörde, barc ve yüzer kreynler gibi ünitelerde, deniz inşaat araçlarında ve çeki sigortalarında pazar payı yaklaşık yüzde 50’nin üzerinde. Bazı gemi tiplerinde ise yüzde 100’e varan pazar paylarına erişmiş durumda. Su araçlarının gövde ve sorumluluk sigortalarını tek bir çatıda toplayan Türk P&I, 1 Milyar $’a kadar sorumluluk teminatı verebiliyor. Türkiye’de yat sigortacılığı konusunda da uzman marka olan Türk P&I hem yerli hem yabancı bayrakta risk kabul ediyor. Yabancı bayraklı Türk sahipli uluslararası sefer yapan gemilere de güvence veren Türk P&I, 145 ülkede 370’in üzerinde temsilciden oluşan ekibiyle dünyanın dört bir yanında sigortalılarına hizmet veriyor. Ayrıca yabancı bayraklı ve yabancı sahipli teknelere de sigorta hizmeti veriliyor.  Türk P&I klasik koruma ve tazmin sigortası dışında; küçük yolcu gemileri ve feribotlar için sorumluluk sigortaları, balıkçı tekneleri için sorumluluk sigortaları, dalış okulu ve tekneleri sorumluluk sigortaları, turistik tekneler dahil olmak üzere özel ve ticari yat sorumluluk sigortaları, tekne ve makine sigortası / Gövde Harp Sigortası / Artan Değer Sigortası, diğer 3. şahıs sorumluluk sigortaları (Terminal İşletenleri Yasal Sorumluluk Sigortası, Gemi Tamircisi Yasal Sorumluluk Sigortası vb.) sunmakta.  Bu sigortalar karşılığında Türk P&I tarafından teminat altına alınan riskler arasında kişisel yaralanma/ölüm / hastalık, çatma – çatışma, enkaz kaldırma, sabit veya yüzer cisimlere verilen zararlar, kirlilik, çeki masrafları, yük hasarı / eksiklik, cezalar, kaçak yolcular yer alıyor.  Son 1,5 yıldır tekne makine sigortası da yapmaya başlayan Türk P&I tekne ve makine sigortasında kısa sürede ilk 5 şirket arasında girmeyi başardı.  Önümüzdeki yıl ilk 3’ü hedefleyen şirket deniz sigortacılığı konusunda liderliğe doğru yol alıyor. Yurtdışına yönelik hedef ise öncelikli olarak Hazar Bölgesi, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan ve Türkmenistan pazarları… Türk P&I bu bölgelerde yerel uzmanlığını kullanarak yerel partnerlerle büyümeyi planlıyor.  Deniz turizmi mutlak sigorta koruması altına alınmalı! Deniz Turizm araçları arasında P&I sigortası kullanımı dahili kabotajda ne yazık ki çok yaygın değil. Sadece Yunan Adalarına ve uluslararası sefer yapan turistik deniz araçları ile hatlı yolcu taşımacılığı yapan deniz araçları arasında P&I sigortası kullanımı yoğunlukta. Toplam deniz aracı sayısına bakıldığında P&I sigortalı deniz aracı sayısının  yüzde 5 oranının altında olduğu öngörülüyor. Yani Türkiye’de hem deniz aracı sahipleri hem yolcular herhangi bir kaza riskine karşı korumasız… Türk P&I Genel Müdürü Remzi Ufuk Teker “Geçtiğimiz yıllarda ciddi kazalar meydana geldi. Bunlardan en çarpıcıları Bodrum ve Antalya’da yaşandı. Kazalarda hayatını kaybeden turistlerin tazminat talepleri karşısında işletmeciler ödeme yapmakta zorlandı. Bu konuyu uluslararası krizler açısından da ciddiye almak gerekiyor. Olası kazalarda yolcu sigortalarının yapılmamış olması ciddi krize bile sebep olabilmektedir. Bu açıdan öncelikle deniz turizmi mutlak sigorta koruması altına alınmalıdır. Mevzuatta uygun limit olmaksızın teknelerin liman çıkışlarına izin verilmemesi,  denetimlerin çok iyi yapılması gerekmektedir” dedi.  Yolcular P&I sigortasını sorgulamalı! Türkiye’de riske en açık araçlar arasında günübirlik tur yapan tekneler geliyor. Bu araçların çalışma müsaadeleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından veriliyor. Bu teknelerin her yıl yenilemek zorunda oldukları denize elverişlilik belgelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı sigorta zorunluluğu isterken 3. şahıslara karşı teminat limitleri belirtilmiyor. Seferlere katılan yolcular sigortalı görünse de ne yazık ki tazminat limitleri yok. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Liman Başkanlıklarının gezi teknelerinin sigortasız denize açılmalarına müsaade etmemesi gerektiğini ifade eden Türk P&I Genel Müdürü Remzi Ufuk Teker “Denizde kazalar kara ulaşımına göre az olsa da hasarları ne yazık ki büyük oluyor. Burada yolculara da büyük görev düşüyor. Tavsiyemiz sigortasız araçlara binmemeli ve sigortayı sorgulamalıdır. Aksi takdirde herhangi bir olumsuz durumda hiçbir şekilde yasal haklarını temin edemezler. Türk P&I gezi tekneleri için sunduğu sigorta ürünlerinde, yolcular, çevre, mürettebata karşı tüm sorumluluklar sigortalanıyor” diyor.  7DENİZ