Merkez üssü Gökova Körfezi olan depremin ardından, fay hattındaki kırılma nedeniyle deniz seviyesi yükseldi. Gümbet Mahallesiʹnde park halindeki araçlar ve sahildeki tekneler zarar gördü. Depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesiʹnden ˮBodrum deniz seviyesi istasyonunda 10 cm tsunami dalgası ölçülmüştür. Bodrum ve civarı kıyı bölgelerimizde tsunami gözlenmiştirˮ açıklaması yapıldı. Gümbet Mahallesiʹnde teknelerin yanı sıra, yaklaşık 60 araç yükselen su seviyesi sonrası sürüklendi. Birçok araç üst üste binerken, araç sahipleri araçlarını park ettiği alanda bulamadı. Çalışan araçlar ise araç sahipleri tarafından bölgeden alınmaya başlandı.TEKNELER PARÇALANDI Gümbet ve Kumbahçe sahilinde denizin yükselmesinin ardından çekilmeyle birlikte dolgu alanında demirleyen tekneler parçalandı. Büyük çaplı maddi hasarın oluştuğu iskelede, teknelerin üst üste çıktığı ve kullanılamaz hale geldiği görüldü. Depremin etkisini üzerinden atan vatandaşlar Gümbet dolgu alanına gelerek teknelerin kontrol etti. Teknesini parçalanmış halde bulan vatandaşlar ise büyük şok yaşadı. Bölgede bulunan iskeleler ise parçalanarak kullanılamaz hale geldi.KANDİLLİ RASATHANESİNDEN AÇIKLAMA Depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesiʹnden Egeʹdeki depremle ilgili yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, ˮGökova Körfezi - Akdenizʹde yerel saat ile 01:31ʹde aletsel büyüklüğü Mw=6.5 (Ml=6.2) olan şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Depremin odak derinliği yaklaşık 5 km civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem Muğla ili ve ilçeleri başta olmak üzere tüm Güney Batı Egeʹde hissedilmiştir.Güney Ege özellikle Girit Yayı - On iki Adalar civarı deprem etkinliğinin en yoğun görüldüğü bir bölgedir. Girit Yayı-Kıbrıs Yayı bölgesinde hâkim olan Afrika plakasının kuzeye doğru hareketi bölgede sık aralıklarla orta şiddette ve şiddetli şiddette depremler üretmektedir. Özellikle Milas-Bodrum-Gökova Körfezi-Datça civarları ülkemizde deprem dizilerinin yoğun gözlendiği bölgeler arasında yer alır. Depremin kaynağının bulunduğu bölge, Gökova Körfeziʹni oluşturan ve genel uzanımı körfeze paralel olan normal faylar tarafından denetlenmektedir. Körfezin kuzey kolunu oluşturan doğu-batı gidişli normal faylar ile ilişkide bulunan ve kara içine doğru genel olarak KD-GB ve KB-GD gidişli normal, doğrultu atım bileşeni olan faylar mevcutturˮ ifadeleri kullanıldı.Geçmişteki depremle ilgili bilgi de verilen açıklamada, ˮDeprem Bölgesinin Aletsel Dönem Deprem Etkinliği (M 5.5) Bölgede Aletsel dönemde meydana gelmiş en etkili deprem (1900 yılı sonrası) 1926 yılı Oniki Adalar- Akdeniz M=7.7 depremidir. Deprem bölgesi Muğlaʹda 1941 yılında M=6.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Depremin merkez üstü I. Derece Deprem Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Dolayısı ile bölgede yaşayan vatandaşlarımızın her zaman depreme karşı hazırlıklı ve bilinçli olmaları gerekmektedir. Ayrıca bölgenin çok aktif olmasından dolayı bölgede yaşayan vatandaşlarımızın depreme dayanıklı binalarda oturmaları afete karşı alınacak en güvenli tedbir olacaktırˮ ifadeleri yeraldı. DAHA YÜKSEK BİR DALGAYA NEDEN OLMASI BEKLENMİYOR Kandilliʹden yapılan açıklamada tsunami bilgilerine de yer verildi. Açıklamada, ˮBodrum deniz seviyesi istasyonunda 10 cm tsunami dalgası ölçülmüştür. Bodrum ve civarı kıyı bölgelerimizde tsunami gözlenmiştir. UNESCO/Hükümetler arası Oşinografi Komisyonu çatısı altında bölgesel Tsunami Hizmet Sağlayıcı olarak görev yapan merkezimiz deprem sonrasında AFADʹa ve ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlara bölgede tsunami olabileceğine dair tehlike mesajını iletmiş olup gözlem ve değerlendirmelerine devam etmektedir. Bu depremin bu andan sonra mevcut gözlenen ve ölçümlenen değerlerden daha yüksek bir dalgaya neden olması beklenmemektedirˮ denildi.Kandilli geçmişte bölgede yaşanan tsunamilerle ilgili ise şu bilgileri verdi: Bodrum Deniz Seviyesi Ölçüm İstasyonunda Gözlenen Tsunami Dalgası Tarihsel kayıtlara göre MS 554 ya da MS 556 yılında Bodrum - Kos arasında meydana gelen 7 büyüklüğündeki bir deprem İstanbul ve İskenderiyeʹde de hissedilmiş olup Kos adasında kıyı bölgelerinde su baskınlarına neden olmuştur. Ege denizinin depremsellik bakımından en aktif kısmı İzmir Körfezi, Karaburun Yarımadası ve Sakız Adasıdır. MÖ 496 ve MS 1949 yılları arasında 20 adet orta ölçekte deprem meydana gelmiş, bunlardan 1389, 1856, 1866, 1881 ve 1949 tarihli olanlar tsunami oluşturmuşlardır. 1956 yılında Güney Egeʹde meydana gelen Amorgos depreminde Kilimli (Kalimnos) adasında 2.5m yüksekliğinde dalga ve 1.5 km derinliğinde su baskın alanı ve Ünye (Ios), İncirli (Nisyros), Batnaz (Patnos), Papazlık (Tilos) ve Lipsi (Lipsos) adalarında ciddi maddi hasar gözlemlenmiştir. Tsunami dalgası Fethiyeʹde 1mʹye ulaşmış, su baskın derinliği 250m olarak gözlemlenmiştir. 12 Haziran 2017ʹde Karaburun açıklarında meydana gelen 6.3 büyüklüğünde depremde de yaklaşık 15 cmʹlik tsunami dalgası gözlenmiştir. 21 Temmuz 365 tarihinde batı Giritʹte meydana gelen deprem ve tsunami Akdenizʹi önemli ölçüde etkilemiştir. Bu depremin Akdenizʹde meydana gelen en büyük deprem olduğu düşünülmektedir. Iskenderiyeʹde tsunami dalgasının kıyıdan oldukça içerilere ulaşmış olduğu, hatta bazı teknelerin evlerin çatılarına yerleşmiş olduğu ve yaklaşık 5000 kişinin boğulmuş olduğu tarihsel çalışmalarla ortaya koyulmaktadır. Giritʹte yapılan çalışmalar tsunami yüksekliğinin 6m olduğunu ortaya koymaktadır. 1303 yılında Batı Helen Yayıʹnda (Giritʹin güney doğusu) meydana gelen büyük deprem ve oluşturduğu tsunami etkisini Doğu Akdenizʹde hissettirmiş, yine İskenderiyeʹde binlerce kişi tsunami nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. 7DENİZ