Akdeniz fokunun yaşam alanı olan 1. derece SİT alanı olan Bodrum’un Tilkicik Koyu’na yat limanı ve marina yapılacak olması çevrecileri ayaklandırdı. 1. derece SİT alanı olan koyda Ali Şen’in görüntülediği ‘Ali Baba’ adlı iki yavru fok yaşıyor. Bodrum’un Tilkicik Koyu’nda yapılması planlanan yat limanı için dün 3 firmanın katılımıyla ihaleye çıkılırken, tepkiler de beraberinde geldi. Bodrum Küçük Millet Meclisi, Mavi Yol Girişimi, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi temsilcileri, yat limanının sivil toplum kuruluşlarının görüşü alınmadan yapıldığını ve Bodrum’un doğal ve kültürel yapısına zarar vereceği görüşünde olduklarını belirtti. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Yalıkavak Mahallesi Gökçebel Mevkisi’ndeki Tilkicik Koyu’na yaptırılacak yat limanı için bugün ihaleye çıkıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü eski başkanlarından, işadamı Ali Şen’in villasının da bulunduğu koydaki turizm tesisi ve konut imarlı 400 bin metrekare arazi üzerine yapılacak yat limanı tepkilere neden oldu. İşadamı Şen’in dalış yaparken rastlaması nedeniyle ‘Ali Baba’ ismi verilen iki yavru Akdeniz fokunun da yaşadığı koya yapılacak yat limanına ilk tepki, Bodrum Küçük Millet Meclisi Sözcüsü Ayhan Ongun’dan geldi. Ongun, yaptığı yazılı açıklamada, yarımadanın geleceği ve doğal dokusunun koruması açısından bakıldığında yat limanının ilçe halkına sağlayacağı yarar ya da yol açacağı tahribat ve risklerin yeterince değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Böyle bir yatırımın önce ne ölçüde kamu yararına hizmet edeceği, doğaya ve koylarımıza ne tür zararları olacağı konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini savunan Ongun, şunları söyledi: “Yapılan bu planın bugüne kadar neden çevre halkı ve kamuoyu ile paylaşılmadığını sormak istiyorum. Son dönemde yapılan kıyı yağmacılığı, deniz kirliliği, koylarımızın istilası nedeniyle giderek yaşanmaz hale getirilmeye çalışılan Bodrum’a karşı sorumluluğu olan her kişi ve kurumun duyarlı olması ve haksız uygulamalara karşısında tavır alması gerekir. Kisebükü olayında olduğu gibi siyasi ayırım yapmadan tüm kişi ve kurumların ortak davranarak yarımadanın bu eşsiz güzelliklerini tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkması bir yurttaşlık görevidir. Aksi halde yaşadığımız bu hayal kırıklıkları sonunda Bodrum o cazibe merkezi olma özelliğini yitirecektir. Bodrum’dan kazananlar kadar Bodrum için kazanan Bodrum sevdalılarının da yatırım bahanesi ile yapılan bu tür uygulamalara karşı durmalı. Yarımadada faaliyet gösteren tüm sivil ve demokratik kuruluşların, çevreci örgütlerin Bodrum’a zarar verecek her türlü yatırıma karşı mücadele sürdürmeleri yaşamsal öneme sahiptir. Bodrum’a artı değer kazandıracağız bahanesi ile yarımadanın tarihi ve doğal yapısını bozacak koylarımızı kirletecek, buraları ticari rant alanına dönüştürecek girişimlere ‘dur’ denilmesi gerekir. Kimi çıkar çevreleri dünyanın en güzel yerlerinden biri olan bu şirin kenti kendi çıkarları uğruna yaşanmaz hale getirmek için çalışıyorlar, ne yazık ki başka Bodrum yok.” YAT LİMANI YAPILACAK BÖLGE 1. DERECE SİT ALANI Yat limanı yapılmak istenen bölgenin birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı olduğunu, tarihi kaya mezarlarının bulunduğunu belirten Mavi Yol Girişimi Sözcüsü Filiz Dizdar, şöyle konuştu: “Marinanın yapılmak istendiği yer tamamen Akdeniz foklarının barınma alanı içerisinde bulunuyor. Fokların yaşam alanları gittikçe azalıyor. Yat limanı yapılırsa, buradaki fok yuvaları da yok olacak. Marina yapılacak karadaki alan ise daha önce meraydı ve imar izin yoktu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki imzasıyla burası meradan çıkarılıp, Hazine’ye devredildi ve imara açıldı. Şehir Plancıları Odası’nın Bodrum’un 1/5 bin ve 1/25 binlik planlara itirazları ve Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtığını biliyoruz. O planlar iptal edilirse bu da iptal olur. Bodrum’da yaklaşık 45 sivil toplum kuruluşlarının sözcüsü olarak kesinlikle buradaki tarih, doğa , kültür ve yaban hayatını tamamen olumsuz etkileyeceği için marina yapılmaması konusunda imza kampanyası düzenlemiş ve bilimsel raporlarla uyarılarımızı Özelleştirme İdaresi’ne yapmıştık. Tabii ki dikkate alınmadığını görüyoruz. Rant hırsı doğa, kültür ve tarih, yaban hayatının önüne geçti. Rant için Bodrum’un değerleri birbir yok oluyor. Binlerce rant getirecek marina yapabilirsiniz ama bu doğa tarih ve kültürü bir daha geri getiremezsiniz. Marinalara değil yapılacak yerlere karşıyız.” “500 METRE ARA İLE MARİNA OLMAZ” Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz da alınan kararın, yıllardır cennet koyları korumak için hazırladıkları ve bakanlıklar tarafından da kabul gören Kıyı Master Planı’na tamamen zıt ve ters bir karar olduğu gibi işletmeciden başka kimseye bir yararı olmayacağını söyledi. Yılmaz şöyle devam etti: “Bodrum’un tekne bağlama yerine ve marinaya ihtiyacı olabilir. Ancak, marina yapılacak yer, başta Deniz Ticaret Odası olmak üzere bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte tespit edilseydi çok daha yararlı ve anlamlı olurdu. Yoksa 500 metre ara ile kıyıları marinayla doldurmanın deniz turizmine bir faydası olmadığı gibi onlarca sakıncası var. Bu konuda Bodrum’da deniz turizmi ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınmadığı gibi Ankara’da masa başında beğenilen yerin işaretlediği bir pozisyonda marinanın ihaleye çıkarıldığını öğrendik. İhaleden çok önce Tilkicik Koyu’na marina yapılmaması için bilimsel itirazlarımızı yapmış, vazgeçilmesini istemiştik. Burada yapılacak marinanın çevre ve doğaya vereceği zarar ve olumsuzluklar yıllar geçtikçe ortaya çıktığında geri dönülmesi imkansız bir adım atılmış olacak.” 7DENİZ