Avrupa Birliği’nin Tuna’ da kıyısı bulunan ülkelerle geçtiğimiz aylarda imzaladığı Tuna Nehri’nin, nehir ulaşımına açılması için çalışmalar yapılması konusunda anlaşma yaptıkları bilgileri bizlere de ulaşmış bulunuyor. Bu gerçekleştiği takdirde Tuna Nehri’nin ticari ulaşıma ve yat trafiğine açılması muhteşem bir gelişme olacaktır. Bildiğiniz gibi Tuna Nehri Donaueschingen’den, Karadeniz’e döküldüğü Sulina Limanı’na kadar 2779 kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. Bu uzunluğun 2415 kilometresinde nehir gemileri ve yatlar sefer yapmaktadır. Sefer yapılmayan ve yeniden düzenlenerek sefer yapılır duruma getirilecek uzunluk ise 364 kilometre bir uzunluktur. Tuna Nehri, kaynağından Karadeniz’e döküldüğü noktaya kadar nehre kıyısı bulunan ülkelerden Almanya, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya, Moldova ve Ukrayna olmak üzere toplam 10 ülkenin topraklarından geçerek Karadeniz’e Sulina Limanı’ndan dökülüyor. Günümüzde nehir seferlerine uygun olan bölge ise 1690 kilometrelik bölümüdür. Tuna Nehri’nin havzasının yüz ölçümü ise 817 bin kilometre karedir. Tuna Nehri’nin Novi Sad’daki köprü yıkıntıları ve İkinci Cihan Harbi’nden kalan mayınlar nedeniyle bu bölgede nehir seferleri yapılamıyor. Yapılan anlaşmanın tam içeriğini bilmemekle birlikte, yıkık köprülerin kaldırılması, mayınların temizlenmesi, nehir yatağının derinliğinin en az 7,5 metreye indirilmesi, özellikle Sulina Kanalı’nın ağzına yığılmış olan kumların temizlenmesi ve nehir kıyılarında yatlar ve ticari nehir gemileri için lojistik tedarik merkezleri ve yanaşma bölgeleri kurulması sağlandığı takdirde dünyanın en önemli nehir ulaşımı böylece sağlanmış olacak. Tuna Nehri Almanya’dan başlayarak, Karadeniz’e döküldüğü Sulina Limanı’na kadar bölge güvenli nehir trafiğine açıldığında, Tuna’ya kıyısı bulunan ülkeler ticari ve turizm olarak çok büyük kazanç sağlayacaklardır. Avrupa’nın kuzeyinde bulunan ve milyonlarca yata sahip ülke vatandaşları okyanusu ve de Cebelitarık’ı geçmeden, Tuna Yolu ile Karadeniz’e, Karadeniz’den boğazları geçerek Ege ve Akdeniz’e inebilecektir. En fazla yararı sağlayacak ülke Türkiye Bu imkândan en fazla yarar sağlayacak ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Türkiye Tuna Nehri’ne kıyıdaş olmamakla birlikte, çevresel ve ekonomik açıdan bu nehrin tamamının ulaşıma açılması ile en çok faydalanacak ülkelerden birisidir.  Sıcak iklimi, tarihi ve kültürel yapısı, turizm açısından beklentinin çok üstünde hizmet sunan tesisleri kuzey ülkelerin binlerce yatına ev sahipliği yapacak ve de tatil köyleri dolup taşacaktır.  Ayrıca Türk Boğazları, 1992 yılında açılan Main-Tuna kanalı ile bütün Avrupa’yı katederek Karadeniz’e ulaşan Ren-Main-Tuna Nehir Yolu’nun Akdeniz’e çıkışını sağlayan tek nehir ulaşım yoludur. Yatların dışında, Türkiye’nin halen iç sularında sefer yaparak yolcu ve yük taşıyacak hiçbir gemisi yoktur. Ayrıca da bu nehirlerde sefer yapacak süvarilerin bilgi ve deneyimlerinin olmadığını tahmin ediyoruz. Eğer hızlı hareket edildiği takdirde Tuna Nehri’nin yeniden yapılandırılması konusunda uzman Türk kuruluşlarının buralarda görev alması ve de Türk amatörler için yeni bir gelir kaynağı yaratılması söz konusudur. Deniz Ticaret Odamızın ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın hızla harekete geçmesi, komisyonlar kurularak işin içine dahil edilmesi Türkiye’nin faydasına olacaktır. Bizden söylemesi…