Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye’nin en uzun sahil şeritlerinden birisine sahip olan Samsun’da ulaşım alternatiflerinin içine deniz ulaşımını da katmak istediklerini söyledi. Başkan Yılmaz, sahil yolu projesinin kent turizmi için ne kadar büyük ve önemli olduğunun deniz taşıtları sisteminin kurulmasıyla daha iyi anlaşılacağını vurguladı. Samsunʹun Türkiyeʹnin deniz turizmi açısından potansiyel barındıran ender kentlerinden biri olduğunu hatırlatan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, bu nimeti en iyi şekilde değerlendirip halkın hizmetine sunma noktasında yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Sahil yolu projesiyle birlikte deniz ulaşımı sistemini de kente kazandırmak istediklerini ifade eden Başkan Yılmaz, ˮSahil kenti olan Samsunʹa deniz ulaşımı konusunda da alt yapı zenginliği kazandıracağız. Ulaşım alternatiflerinin içine deniz ulaşımını da katmak istiyoruz. Bu konuyu çok önemsiyor ve gerekli buluyoruz. Çünkü halkımız, deniz ulaşımı keyfinden ve imkanlarından olabildiğince istifade edebilmeli. Bu kültür, şehrimizde de yaygınlaşmalıdır. Böylelikle hem insanlarımız yaşadıkları şehrin vizyonunu daha iyi anlayacak, yaşayarak görme imkanı bulacak hem de memleketimiz gelişmiş olacak. Samsunʹun cazibe merkezi olma hedefi var. Bu projeleri hayata geçirirsek bu hedefe bir adım daha yaklaşmış oluruzˮ dedi. “İSKELELER SAHİLLERİMİZİN HAVASINI DEĞİŞTİRECEK” Deniz taşıtları kullanımı konusuyla ilgili çalışmalara başladıklarını ve geri dönüşlerini 1-2 yıl içinde alacaklarını anlatan Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, ˮÇobanlı Kavşağı sahiline büyük bir iskele yapmak istiyoruz. Neden Çobanlı? Çünkü burası Batıpark ile Kurupelit marinası arasının tam ortası. Çobanlıʹda bir rıhtım yaparsak deniz taşıtları, her hangi bir fırtına veya risk halinde kendisini buraya bağlayabilir. Bu iskele bizim şehrimizin belki de ilk defa doğu-batı istikametinde çalışan bir yolcu gemisinin uğradığı, İstanbulʹdaki sabah 06.00, akşam 20.00 saatleri arasında çalışan gemiler gibi bu deniz ulaşımları, şehrimize hoş bir hava katacaktır. Sahil kenti olan Samsunʹa ulaşım alt yapı zenginliği kazandıracağı gibi deniz kenti olmamıza rağmen deniz ulaşımını kullanmama alışkanlığından bizi kurtaracaktır diye düşünüyoruz. Deniz taşımacılığından olabildiğince istifade eden, denizde yaşamanın keyfini çıkarabilen bir kültür ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Deniz ulaşımı, balıkçılardan ibaret olmamalı. Bu bahsettiğimiz deniz ulaşım sistemleri doğu-batı istikametinde olursa güzel olur. Bunlar şehirciliğin önemli motiflerinden bir tanesidirˮ diye konuştu. “BAKANLIKLARLA GÖRÜŞÜYORUZ” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığıʹnın sahillere iskeleler yapma konusunda hassas davrandıklarını kaydeden Başkan Yılmaz, ˮBakanlıklarımızın kıyı kenar çizgisini baz alarak sahillerde yapılacak yapıların tahribata neden olacağı ve çevreyi olumsuz etkileyeceği yönünde kriterleri var. Bunun için hassas bir tutum sergiliyorlar. Şuan görüşmelerimiz sürüyor. Onları ikna edebilirsek iskeleye ilişkin proje çalışmalarına başlayacağız. Kaldı ki deniz taşıtlarını kullanmaya yönelik iskeleler konusunda hem projeci hem de yapımcı bir firmayla temas halindeyiz. Çobanlı Kavşağı’nda en az 4 metre draftlık bir iskele yapmak istiyoruz. Samsunum-1 gemisinden daha büyük gemileri yanaştırabilmemiz ve bağlayabilmemiz için 300 metre uzunluğunda beton kazıklarla sabitleştirilmiş adam gibi bir rıhtım yapmamız gerekiyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Alternatif firmalarla da görüşüyoruz. Buna para harcamaktan kaçınmayacağızˮ açıklamasında bulundu. “KENTİN VİZYONUNU DEĞİŞTİRECEK PROJELERİ ÖNEMSİYORUZ” İskele projesinin şehirde şuan ihtiyaç gibi gözükmese de bunu muhakkak yapmak istediklerine de değinen Başkan Yılmaz, şunları söyledi: ˮİnsanımızın gelir seviyesi yükseliyor. Yaşantılarındaki beklentileri artıyor. Çocuklarımızın bile ihtiyaç ve talepleri inanılmaz boyuta çıkıyor. Onların çocuklarının beklentileri de kendilerinden daha farklı olacak. Onun için bizim torunlarımızın da beklentilerini düşünen bir planlama anlayışı içinde olmamız lazım. Planlamanızı bu beklentileri düşünüp gerekli tedbirleri almaya yönelik yaparsanız şehri geleceğe taşıyabiliyorsunuz demektir. Bu günün ihtiyaçlarını bu günün kaynakları karşılayıp bir takım imkansızlıkların edebiyatıyla ezilip büzülerek zaman kaybederseniz geleceğe umut da veremezsiniz, şehri geleceğe de taşıyamazsınız. Bunun için kentimizin vizyonunu değiştirecek bu mega projelere büyük önem veriyoruz.ˮ 7deniz Başkan Yılmaz, sahil yolu projesinin kent turizmi için ne kadar büyük ve önemli olduğunun deniz taşıtları sisteminin kurulmasıyla daha iyi anlaşılacağını vurguladı. Samsunʹun Türkiyeʹnin deniz turizmi açısından potansiyel barındıran ender kentlerinden biri olduğunu hatırlatan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, bu nimeti en iyi şekilde değerlendirip halkın hizmetine sunma noktasında yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Sahil yolu projesiyle birlikte deniz ulaşımı sistemini de kente kazandırmak istediklerini ifade eden Başkan Yılmaz, ˮSahil kenti olan Samsunʹa deniz ulaşımı konusunda da alt yapı zenginliği kazandıracağız. Ulaşım alternatiflerinin içine deniz ulaşımını da katmak istiyoruz. Bu konuyu çok önemsiyor ve gerekli buluyoruz. Çünkü halkımız, deniz ulaşımı keyfinden ve imkanlarından olabildiğince istifade edebilmeli. Bu kültür, şehrimizde de yaygınlaşmalıdır. Böylelikle hem insanlarımız yaşadıkları şehrin vizyonunu daha iyi anlayacak, yaşayarak görme imkanı bulacak hem de memleketimiz gelişmiş olacak. Samsunʹun cazibe merkezi olma hedefi var. Bu projeleri hayata geçirirsek bu hedefe bir adım daha yaklaşmış oluruzˮ dedi. “İSKELELER SAHİLLERİMİZİN HAVASINI DEĞİŞTİRECEK” Deniz taşıtları kullanımı konusuyla ilgili çalışmalara başladıklarını ve geri dönüşlerini 1-2 yıl içinde alacaklarını anlatan Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, ˮÇobanlı Kavşağı sahiline büyük bir iskele yapmak istiyoruz. Neden Çobanlı? Çünkü burası Batıpark ile Kurupelit marinası arasının tam ortası. Çobanlıʹda bir rıhtım yaparsak deniz taşıtları, her hangi bir fırtına veya risk halinde kendisini buraya bağlayabilir. Bu iskele bizim şehrimizin belki de ilk defa doğu-batı istikametinde çalışan bir yolcu gemisinin uğradığı, İstanbulʹdaki sabah 06.00, akşam 20.00 saatleri arasında çalışan gemiler gibi bu deniz ulaşımları, şehrimize hoş bir hava katacaktır. Sahil kenti olan Samsunʹa ulaşım alt yapı zenginliği kazandıracağı gibi deniz kenti olmamıza rağmen deniz ulaşımını kullanmama alışkanlığından bizi kurtaracaktır diye düşünüyoruz. Deniz taşımacılığından olabildiğince istifade eden, denizde yaşamanın keyfini çıkarabilen bir kültür ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Deniz ulaşımı, balıkçılardan ibaret olmamalı. Bu bahsettiğimiz deniz ulaşım sistemleri doğu-batı istikametinde olursa güzel olur. Bunlar şehirciliğin önemli motiflerinden bir tanesidirˮ diye konuştu. “BAKANLIKLARLA GÖRÜŞÜYORUZ” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığıʹnın sahillere iskeleler yapma konusunda hassas davrandıklarını kaydeden Başkan Yılmaz, ˮBakanlıklarımızın kıyı kenar çizgisini baz alarak sahillerde yapılacak yapıların tahribata neden olacağı ve çevreyi olumsuz etkileyeceği yönünde kriterleri var. Bunun için hassas bir tutum sergiliyorlar. Şuan görüşmelerimiz sürüyor. Onları ikna edebilirsek iskeleye ilişkin proje çalışmalarına başlayacağız. Kaldı ki deniz taşıtlarını kullanmaya yönelik iskeleler konusunda hem projeci hem de yapımcı bir firmayla temas halindeyiz. Çobanlı Kavşağı’nda en az 4 metre draftlık bir iskele yapmak istiyoruz. Samsunum-1 gemisinden daha büyük gemileri yanaştırabilmemiz ve bağlayabilmemiz için 300 metre uzunluğunda beton kazıklarla sabitleştirilmiş adam gibi bir rıhtım yapmamız gerekiyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Alternatif firmalarla da görüşüyoruz. Buna para harcamaktan kaçınmayacağızˮ açıklamasında bulundu. “KENTİN VİZYONUNU DEĞİŞTİRECEK PROJELERİ ÖNEMSİYORUZ” İskele projesinin şehirde şuan ihtiyaç gibi gözükmese de bunu muhakkak yapmak istediklerine de değinen Başkan Yılmaz, şunları söyledi: ˮİnsanımızın gelir seviyesi yükseliyor. Yaşantılarındaki beklentileri artıyor. Çocuklarımızın bile ihtiyaç ve talepleri inanılmaz boyuta çıkıyor. Onların çocuklarının beklentileri de kendilerinden daha farklı olacak. Onun için bizim torunlarımızın da beklentilerini düşünen bir planlama anlayışı içinde olmamız lazım. Planlamanızı bu beklentileri düşünüp gerekli tedbirleri almaya yönelik yaparsanız şehri geleceğe taşıyabiliyorsunuz demektir. Bu günün ihtiyaçlarını bu günün kaynakları karşılayıp bir takım imkansızlıkların edebiyatıyla ezilip büzülerek zaman kaybederseniz geleceğe umut da veremezsiniz, şehri geleceğe de taşıyamazsınız. Bunun için kentimizin vizyonunu değiştirecek bu mega projelere büyük önem veriyoruz.ˮ