Marmara Deniziʹnin küçük olmasına rağmen balıkçılık açısından önemli potansiyele sahip olduğunu ve Karadenizʹden sonra ikinci sırada geldiğini belirten Mustafa Sarı, ˮSon yıllarda özellikle küresel iklim değişikliğinin etkisini hisseder hale gelmemize bağlı olarak hem Karadeniz hem Marmaraʹda balıkçılığın bir karakter değişikliğine doğru gittiğini görüyoruz. Bu karakter değişikliğinden şunu kastediyoruz; bizim avcılık sezonumuz eylül ayında açıldı. Halen denizlerimiz sıcak olduğu için suyun soğuması ile sürü oluşturan hamsi gibi küçük balık türlerimizin o dönemde henüz sürü oluşturmadığını görüyoruz. Suyun sıcaklığının düşmemesi sonucunda bu sürü oluşturan göçücü balıkların göçü, eskiden alışılmış takvime uygun olarak devam etmiyor.ˮ dedi. ˮMarmaraʹya büyük sürüler halinde göçler gelmediˮ Sarı; ekim, kasım ayları gibi yoğunlaşan palamut göçünün, bu yıl tam olarak gerçekleşmediğini vurgulayarak şöyle devam etti, ˮÇünkü geçen yıla göre hem Marmara hem Karadeniz daha sıcak. Yani bir kış kuraklığı yaşıyoruz. Henüz daha Ocak 2018ʹin ilk haftasına gelmiş olmamıza rağmen Türkiyeʹnin tamamı için söyleyebiliriz, henüz büyük ölçekli bir kar yağışına, kışa şahit olmadık. Bu yüzden balık göçleri gerçekleşmedi, Marmaraʹya büyük sürüler halinde göçler gelmedi. Buna bağlı olarak da hem Karadeniz hem Marmara Deniziʹnde balık avcılığı rakamlarımız düşük gidiyor.ˮ Bandırma Su Ürünleri Balık Haliʹnden alınan 2017 yılına yönelik verilerin aslında çok şey söylediğini vurgulayan Sarı, ˮ2016 yılına göre hale giren hamside yüzde 40ʹlık bir azalma görüyoruz. Palamut ve çinekopta da yüzde 70ʹe yakın bir düşüş söz konusu. Bunlar tam birbirine bağlı olarak yaşayan, birbirinin göçünü takip eden balık türleri.ˮ değerlendirmesinde bulundu. ˮ2.7 derecelik sıcaklık farklılığı varˮ Sarı, Marmara Deniziʹnde 18 Aralık 2017 tarihinde su sıcaklığının 12.7 santigrat derece olduğunu hatırlatarak, ˮ12.7 santigrat derece su sıcaklığı ne anlam ifade ediyor? Aynı günün 2016 verisine bakarsak bunu o zaman anlayacağız. Aynı bölge, 18 Aralık 2016ʹda 10 derece civarında bir sıcaklığa sahip. Yani Marmara Deniziʹnde 2016 ve 2017 yılları arasında 2.7 derecelik bir sıcaklık farklılığı var. 2.7 derecelik su sıcaklığı, tüm balık göçlerinin takvimini değiştirir mahiyette, nitelikte.ˮ ifadelerini kullandı. ˮAşırı avcılık var denizlerimizdeˮ Avlanan balık miktarındaki azalmanın sadece deniz suyunun sıcaklığıyla ilgili olmadığına da değinen Sarı, denizlerdeki aşırı avlanmaya dikkati çekti. Sarı, bu konuda etkin önlemlere ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti, ˮAşırı avcılık var denizlerimizde. Çok büyük filomuz var. Tekne boyutlarımız çok fazla, bu büyüklükteki bir filoyla avlandığımızda doğal olarak aşırı avcılık ortaya çıkacaktır. Çare ne? Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü bu av filosunu azaltmak için bir takım politikalar uyguluyor. Teknelerin geri alınması gibi. Bu her ne kadar tam etkin olarak uygulanamıyorsa da doğru bir yaklaşım, bunu sürdürmemiz lazım.ˮ Balıkçılara alternatif geçim kaynakları üretilmesi gerektiğini, onları turizme yönlendirmenin doğru bir yaklaşım olabileceğini dile getiren Sarı, ˮAlternatif geçim kaynakları geliştirmemiz lazım ki böylece balık stokları üstündeki avcılık baskısını birazcık azaltabilelim.ˮ ifadelerini kullandı.  ˮDenizlerdeki kirlilik had safhadaˮ Mustafa Sarı, denizlerde bir diğer önemli sorunun da kirlilik olduğuna işaret ederek, ˮDenizlerdeki kirlilik had safhaya çıktı. Ben Bandırmaʹda yaşıyorum, Bandırmaʹnın, Erdekʹin tüm atıkları, arıtılmadan Marmara Deniziʹne gidiyor. Marmara Deniziʹnin etrafında 20 milyondan fazla nüfus yaşıyor. Bu kadar insanın kirliliği doğrudan ya da dolaylı olarak denize gidiyor. Türkiye sanayisinin büyük bir kısmı Marmara Deniziʹnin çevresinde bunların büyük bir kısmı denize gidiyor. Çok azı arıtılıyor. O zaman yapmamız gereken, bir taraftan da balık stoklarını korurken öbür taraftan mutlaka kirlilik kaynaklarını azaltmamız gerekiyor.ˮ diye konuştu. Sarı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, üniversiteler ve balıkçıların bir araya gelip sorunları masaya yatırması, gerçekçi, uygulanabilir, doğru çözüm önerileriyle derhal uygulamaya geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.    7DENİZ