KOSDER Armatörleri İşletmecileri Derneği ve Brokerler Derneği fikir alışverişinde bulunmak, bilgi ve tecrübelerini paylaşmak amacıyla bir çalıştay gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan KOSDER Derneği Müdürü Özgür Topuz, ilkini gerçekleştirdikleri toplantıda Brokerler Derneği üyeleri ile KOSDER Derneği üyeleri arasındaki bağları güçlendirmeyi, hızlı ve doğru bilgi akışını sağlamayı amaçladıklarını ve ileride gerekli gördüklerinde bu tür toplantıların devam edeceğini söyledi. Daha sonra söz alan KOSDER Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Salih Zeki Çakır, toplantının amacından bahsederek yapılacak çalışmalar ve KOSDER Derneği hakkında bilgiler verdi. Kaptan Salih Zeki Çakır, “Bugün bu salonda deniz taşımacılığımızın en dinamik paydaşlarından olan gemi ve yük brokerleri ile gemi sahip ve işletmecilerimiz bir araya getirip bir ortak akıl oluşturma amacıyla toplanmış bulunuyoruz. KOSDER Derneği, 88 gemi sahibi ve işletmecisinin bireysel üye olduğu, 300 geminin temsil edildiği sosyal girişimdir. Denizciliğimizin üyelerine marjinal fayda sağlayacak en önemli sivil toplum örgütünü ortaya koymak için yönetimimiz gayret göstermekte, hem iç hem de dış paydaşlarımızla iyi diyalog çerçevesinde misyonunu ifa etmeye çalışmaktadır. Ayrıca bu sosyal girişimi ekonomik girişimle desteklemek için yaptığımız çalışmaları da takip ettiğinizi düşünüyorum. Karadeniz ve Akdeniz havzasında küçük tonaj koster tanımına giren ortalama 2 bin 200 gemi deniz taşımacılığı yapmakta. Son güncellemelere göre bu gemilerin 700 tanesi Türk bayraklı gemiden oluşmaktadır. Bütün bölgelere ortalama yıllık 44 bin adet yük bağlaması yapılmakta. Bunun sonuncunda navlun 8-9 milyar civarında oluşmaktadır. Türklerin gemileri ortalama 14 bin sefer yapmakta ve 2 milyar dolar civarında navlun hasılatı yapmakta. Bu veriler ışığında iki meslek grubu arasında var olduğuna inandığımız sinerjiyi artırmak gayesiyle bugün burada bazı konuları tartışmaya açmak istiyoruz. Zaman zaman da bazı konularda özeleştiri ve empati yaparak birbirimizin sorunlarını anlayıp çözüm yollarını konuşacağız” ifadelerini kullandı. Kaptan Çakır, “Karşılıklı önyargılar varsa, bakış açılarının haklı sebepleri üzerinde duracağız. Küresel iş geliştirme anlayışında genel kabul görmüş etik kuralların denizciliğimizde uygulanma seviyesinde görüş belirtilecek, etik dışı girişimlerin farkındalığına dikkat çekeceğiz. Gemi sahipleri ve brokerlerin mevcut denizcilik eko sisteminden payını artırmada çözüm ortağı veya stratejik konumu olup olmadığı sorgulayacağız. Etle tırnak gibi miyiz onu sorgulayacağız. Özellikle geçmiş yıllarda armatör nezdinde sefer bağlantısının bütün bu sorumluluğunun yüklendiği kolaycılığın günümüz şartlarında ne düzeyde olduğuna bakacağız. Bizim kuşağın çok kullandığı ʹben seni tanırım arkadaşʹ yaklaşımından brokerlerin taşıtan ve kiralayan konumuna indirgenmesi ne seviyelerde yorumlanmaktadır. Uluslararası deniz taşımacılığında olduğu gibi büyük broker Houseların ortaya çıkamamasının sebeplerini düşünüyoruz. Uluslararası örneklerin aksine ülkemizde büyük sayıda tek merkezden hem ticari hem de teknik olarak yönetilebilen gemi sahipliği oluşumlarının üzerinde kafa yoracağız. Bunun getireceği avantaj ve dezavantajları tartışacağız. Her iki meslek grubu arasında geçmişten bugüne, güven bilgi ve tecrübe üzerine inşa edilmiş bir ticari hatta dostluk ilişkisinde günümüz şartlarında ne durumdayız ona bakacağız. Gelişen bilgi teknolojileri ve iletişimin gemi sahipleri ile brokerler arasında ilişkileri nasıl etkilediğini ortaya koyacağız. İnternet denizciliğimizde yaygın olarak kullanılmaya başladığında bir endişemiz vardı. İnternet kullanılmaya başladığında artık basılı yayınların sonu geldi dedik. Ama bu gerçekleşmedi. Bir diğer konu da artık brokerlik mesleği artık ortadan kalkacak diye düşündük ama geldiğimiz noktada brokerlik olmadan bu iş yapılamaz hale gelmiştir. Bu endişelerin yersiz olduğu ispatlandı. Gemi sahiplerinin sürdürülebilir rekabetçi gücünün artmasına brokerlerin nasıl katkı sunduğunu anlamaya çalışacağız. Yerli gemi sahipleriyle yabanı gemi sahipleri arasında sizlerin deneyimleriyle olumlu ve olumsuz yanlarını karşılaştırma fırsatı bulacağız. Yerli ve yabancı yük sahiplerinin Türk tonajına bakışı, gemi sahibine bakışı, yaklaşımı ve tercih edilip edilmediği konusunda konuşacağız. Yaptığımız işlerden daha iyi nasıl yararlanabiliriz, bu konuda fikir alışverişi yapmak istiyoruz. Deniz taşımacılığımızın entelektüel sermayeleri olduğuna inandığımız siz değerli arkadaşlarımızla daha çok nasıl işbirliği yapılabilir bu konuları tartışmaya açmak istiyoruz. Bu ve benzer konulara derinlik kazandırabilecek tecrübeye her biriniz sahipsiniz. Kısacası hayat bizlere seçenekler sunar ve seçimi bize bırakır. Seçim hepimizin” şeklinde konuştu. Daha sonra kürsüye gelen Gemi Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Kösoğlu yaptığı konuşmada, KOSDER Derneği’nin değerli üyeleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, “Biz her ne kadar bilinmeyen ya da önemsenmeyen bir meslek grubu olarak görünsek de, her birimiz tüm denizcilik sektörünün kilit noktalarından biriyiz. Yaptığımız iş armatörlere bilgimizi kendi süzgecimizden geçirerek aktarmaktır. Sizi kendi işlerinizle meşgulken bir sürü gereksiz bilgiyle uğraşmanızı önleyerek size ihtiyacınız olan hazır bilgiyi sunmaktır. Bir nevi sizin gözünüz ve kulağınızız. Bu kosterde biraz daha ön plana çıkıyor. Zaten kısıtlı bir piyasa var. Burada kim nerede ne yapıyor diye bilmek sizin açınızdan çok önemli. Biz de bunu sağlamaya gayret ediyoruz. Sektörde bir laf vardır. İyilik Allah’tan, kötülük brokerdendir diye bir laf vardır. Maalesef bu bizim kaderimiz. Bunun bilerek bu işe başlıyoruz. Biz kendimizi anlatamadık yıllardır. 2010 yılında 5 Mayıs’ta 62 kurucu üyesiyle derneğimizi kurarak organize bir hale geldik. Şuanda aktif olarak 306 üyemiz var. Bu üyelerimizle bir oluşum sergiliyoruz ve aldığımız tepkilerden anladığımız kadarıyla da gayet iyi gidiyoruz. Biz bu birlikteliği biraz geç kurduk. Ama bu hatayı kendimizde buluyoruz” şeklinde konuştu. Gündemde olan koster yenileme projesi hakkında da görüşlerini bildiren Köseoğlu, “Gerçekten yakında takip ettiğimiz bir proje. Her ne kadar projenin başlangıcında dahil olamasak da bir ucu mutlaka bize fayda olarak dokunacak olan bir proje. Birçok arkadaşımız Avrupalı kiracı firmalara da hizmet veriyor. Siz bu yeni gemileri onlara sunduğunuzda mutlaka eliniz güçlenmiş oluyoruz. Mutlaka o işleri kendi ülkenizin armatörlerine taşıtıyorsunuz. Benim gönülden destek verdiğim ve elimden gelen tüm desteği verebileceğim bir proje. Brokerler olarak da desteğimiz tam. Ben bu milli bayrak konusunda çok umutluyum. Bizim kabotaj denilen meselemiz var. Ülkemizde birçok mal hala karayoluyla taşınıyor. Milli gemilerle bunun denize aktarılacağını ve milli sermayeye bir katkı olacağını, küçük partilerle taşınacağına büyük tonajlarla toplu taşınması mutlaka yarar sağlayacaktır. Yabancı brokerlerle aynı işi yapan aynı kalitede iş çıkaran birçok arkadaşımız var. Biz de yabancı brokerle çalışma alışkanlığı vardı ama bunu aştık. Armatör para kazandığı zaman sektördeki diğer alanlarda para kazanıyor. Sizin para kazanmanız bizim para kazanmamız demek. Ben şahsım adına böyle bakıyorum. Eminim buradaki arkadaşlarımda böyle bakıyordur. Bunun içinde elimizden ne gelirse onu yapmaya hazırız. Oluşan bu birliğin ve projenin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Daha sonra Brokerlik Mesleğinin Dünü, Bugünü, Geleceği konulu bir sunum yapan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Harun Şişmanyazıcı, borkerlik mesleği hakkında bilgiler verdi. HARUZ ŞİMANYAZICI’NIN SUNUMUNU BURADAN İNDİREBİLİRSİNİZ. [metaslider id=25093] İbrahim Kocamış - 7DENİZ