Uluslararası Atom Enerjisi Ajansıʹnın (UAEA) nihai raporuyla yürürlüğe giren anlaşmada İranʹa nükleer programından dolayı uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar kaldırıldı.
Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Tahran yönetimine uygulanan petrol, doğalgaz, bankacılık, finans, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarındaki yaptırımlar kaldırılırken, İranʹın yurtdışındaki yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı da serbest bırakılacak. Bunun yanı sıra İranʹın uluslararası piyasalara özellikle Batı ülkelerine petrol ihracatının da önü açıldı.
İranʹla P5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansıʹnın (UAEA) nihai raporuyla yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle İranʹa nükleer programından dolayı uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar kaldırıldı ancak uygulanan silah ambargosunun 5 yıl daha devam etmesi öngörülüyor.
Uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmesinden endişe edilen İranʹa yönelik Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar, İranʹın anlaşma yükümlülüklerini yerine getirdiğini kanıtlamasının ardından kaldırıldı.
- İranʹa uygulanan yaptırımların kalkmasıyla ne olacak?
Anlaşmayla birlikte Tahran yönetimine uygulanan petrol, doğalgaz, bankacılık, finans, havacılık ve deniz taşımacılığı alanlarındaki yaptırımlar kaldırılırken, İranʹın yurtdışındaki yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı da serbest bırakılacak. Bunun yanı sıra İranʹın uluslararası piyasalara özellikle Batı ülkelerine petrol ihracatının önünde herhangi bir engel kalmadı.
İran Merkez Başkanı Veliyullah Seyif dün devlet televizyonundaki bir konuşmasında, yaptırımların kalkmasıyla birlikte ilk aşamada İranʹın dondurulan 32,5 milyar dolarının serbest bırakılacağını söyledi. Seyf, bu miktarın 28 milyar dolarının Merkez Bankasıʹna ait olduğu bilgisini verdi.
- Günlük petrol ihracı iki katına çıkacak
Anlaşmanın yürürlüğe girerek yaptırımların kaldırılmasındaki en önemli gelişmelerden biri de İranʹın petrol piyasasına yeniden tam kapasiteyle dönüş yapması olacak. Ancak İran petrolünün piyasalara hemen arz edilmesi de beklenmiyor. Tahran yönetimi petrol arzında kademeli bir artış öngörüyor. İran Petrol Terminalleri Şirketi Genel Müdürü Piruz Musevi, Ekimʹde, İranʹın yeni rezervlerle petrol ihracatı potansiyelinin günlük 6 milyon varile yükseldiğini söylemişti. İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene ise dün yaptığı açıklamada, petrol ihracatını günlük 2 milyon varile çıkarmayı planladıklarını ifade etti. Zengene, ˮYaptırımlar kalktıktan kısa süre sonra petrol ihracatını günlük 500 bin varil, 6-7 ay sonra ise günlük 1 milyon varil artırabileceğimizden eminizˮ dedi. İranʹın petrol piyasasına ilk etapta günlük 500 bin varil daha petrol arz etmesiyle varili 30 doların altına düşen petrol fiyatlarının daha da düşmesi tahmin ediliyor.
Batıʹnın Tahranʹa yönelik yaptırımlarının ardından İranʹın petrol ihracatı yarı yarıya düşmüştü. Özellikle AB tarafından 1 Temmuz 2012ʹden itibaren İran petrolüne uygulanan yaptırımlar, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayanan İranʹa darbe vurmuştu. İran bu dönemde çoğunlukla Çin, Hindistan, Türkiye, Japonya ve Güney Koreʹye olmak üzere günlük yaklaşık 1 milyon varil petrol ihraç ediyordu.
Devletin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Genel Sekreteri Muhsin Rızai, geçen sene Ocakʹta yaptığı bir açıklamada, petrol ihracatına uygulanan ambargolar sonrası İranʹın 2 milyon varil olan günlük ham petrol üretiminin 1 milyon varile düştüğünü söyledi. Son üç yıldır uygulanan ambargolar sebebiyle İranʹın yaklaşık 1 milyar varil petrolü ihraç edemediğini kaydeden Rizai, ˮİran’ın petrolden elde ettiği gelir 100 milyar dolar azaldıˮ ifadelerini kullandı.
Ülke ekonomisine ağır darbe vuran yaptırımlardan kurtulan İranʹın ticaret hacminin de artması bekleniyor ancak İranlı yetkililer ekonomik kazançların elde edilebilmesi için milyar dolarlık yatırımlar gerektiğini belirtiyorlar. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün başkent Tahranʹda düzenlediği basın toplantısında ABDʹli şirketler de dahil olmak üzere yabancı şirketlere yatırım çağrısı yaptı. Uzun yıllar dünyadan tecrit edilen İran ekonomisinin tecrit döneminin neden olduğu zararı giderip yeniden ayağa kalkabilmesi için yıllık ortalama 150 milyar dolarlık dış yatırıma ihtiyacı olduğu yorumları yapılıyor.
İran ile iş yapan uluslararası şirketler üzerindeki yasak kalkacak ve İran dünya ülkeleri ile yeniden tam kapasiteyle ticaret yapabilecek. Yaptırımların kaldırılarak İranʹın yeniden dünyaya açılmasıyla birlikte özellikle Avrupalı ülkeler, birçok alanda açılan yeni pazardan pay kapmaya çalışacak. 14 Temmuzʹda varılan anlaşma sonrasında Avrupaʹdan başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok ülkenin, devlet adamının yüzlerce kişilik iş dünyası heyetleriyle birlikte Tahran’ı ziyaret etmesi de bunun bir göstergesi.
- İran bankaları yeniden SWIFT sistemine dahil edilecek
Nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından dün İran Merkez Bankası tarafından yayımlanan yazılı bir açıklamada, SWIFTʹin İran bankalarını ambargolu kurumlar listesinden çıkardığı duyuruldu.
Dış ticarette bankalar arası döviz transferine imkan veren SWIFT sistemi, İran bankalarını 2012ʹde ambargolu şirketler arasına dahil ederek, İran bankalarının yabancı bankalarla işlem yapmasını engellemişti. Açıklamanın ardından artık İran bankaları, uluslararası ticaret, para ve fon aktarımlarında diğer bankalarla çalışabilecek.
- İranʹa sivil uçak satışı yapılacak
ABDʹnin 1980ʹden bu yana uyguladığı İranʹa sivil uçak satış yasağı da ABD Devlet Başkanı Barack Obama tarafından nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinin hemen ardından kaldırıldı. ABD ve AB yaptırımlarının kalkmasının ardından İran, ABDʹnin Boeing ve Fransaʹnın Airbus şirketlerinden yolcu uçakları satın alabilecek.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Kasım 2015’te Fransaʹnın Airbus şirketinden sivil uçak almak istediklerini ifade etmiş ancak Airbus şirketi, ambargolar kaldırılmadan önce ticari bir adım atmalarının mümkün olmadığını açıklamıştı. Dün bu konuyla ilgili bir açıklama yapan İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı Abbas Ahundi, ülkesinin Fransız şirketi Airbusʹtan 114 yolcu uçağı satın alacağını açıkladı.
1979’daki İran devriminin ardından başlayan ABDʹnin uçak ambargosu, 1995’ten itibaren İran’a uçaklara ait yedek parçaların teminini de kapsadı. Bu tarihten sonra ne uçak alabilen ne de uçaklarındaki arızaları tamir ettirebilen İranʹda o tarihten bu yana meydana gelen onlarca uçak kazasında binlerce kişi yaşamını yitirdi.
- Silah ve füze ambargoları kaldırılmıyor
İran’ın nükleer programına ilişkin yaptırımlar kalkarken balistik füze programı ve terörizm nedeniyle getirilen yaptırımlar yürürlükte kalmaya devam edecek, silah ambargosu da en az 5 yıl daha sürecek. İran Devrim Muhafızlarıʹna ait şirketlere yönelik ambargolar da kaldırılmayacak.
- Yaptırımların kaldırılmasının İran iç siyasetine etkileri
Uzun yıllardır devam eden ve ülke ekonomisine büyük darbe vuran yaptırımların kaldırılmasının İranʹda yaklaşan parlamento seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Ruhani taraftarlarının başını çektiği reformcu kanadın elini güçlendireceği muhafazakarların elini ise zayıflatacağı görüşü hakim.
BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanyaʹnın oluşturduğu P5+1 grubu ile İran arasındaki müzakerelerde 14 Temmuz’da anlaşmaya varılmıştı. Anlaşma uyarınca Tahran, yaptırımların kaldırılmasına karşı nükleer programında sınırlama yapmayı kabul etmişti.
Avusturyaʹnın başkenti Viyanaʹda 14 Temmuzʹda varılan anlaşma kapsamında uranyum zenginleştirme sürecini durduran ve elindeki stoğu da Rusyaʹya gönderen İran, Arak nükleer tesisini de sökerek çalışmalarını durdurdu. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Yukiya Amano da İranʹın nükleer anlaşma için gerekli adımları attığını onaylayan raporunu BMGKʹya sundu. İranʹın yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve böylece nükleer anlaşmanın artık uygulamaya girebileceği raporunu veren UAEA, bundan sonra da süreci takip edecek.
7deniz