SODAC Hukuk Bürosu, pandemi ile belirsiz sürelerde zor şartlarda gemilerde beklemek zorunda kalan ve gemi kazaları sebebi ile mağduriyet yaşayan gemi insanlarının hakları ile ilgili açıklama yaptı.
SODAC'ın gemi insanlarıyla ilgili hukuki değerlendirmesi şöyle;
"Türk Hukuku nezdinde İş Sağlığı ve Güvenliği düzenlemeleri, başlıca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda düzenlenmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 1. Maddesinde bu Kanun’un amacının; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk hak ve yükümlerinin düzenlenmesi olduğu belirtilmektedir. İlgili Kanun’un 4. Maddesinde ise işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülükleri sıralanmış olup; mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbirin alınması, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemek şeklinde belirtilmiştir.
Yanı sıra, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında da iş sağlığına ilişkin düzenlemeler kanun kapsamında koruma alınmıştır. Genel anlamda gemi adamlarının iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması açısından işverenin işçiyi gözetme, başka bir deyişle iş güvenliği tedbirleri alma borcunu düzenleyen temel düzenleme 6102 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 417. Maddesinin son fıkrasında;
“İşverenin yukarıdaki hükümler dahil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Türkiye’nin taraf olduğu ILO (International Labour Organization) Sözleşmeleri, mevcut 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği’ne ilişkin mevzuat ile birlikte uygulanmaktadır. Nitekim Yargıtay’ın içtihat olduğu kararlarında da, uyuşmazlık konusu olayların ele alınmasında sadece milli mevzuat hükümleri değil, fakat meseleye ilişkin ILO sözleşmelerinin de uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.
55 Numaralı Gemi adamlarının Hastalanması, Yaralanması ya da Ölümü Halinde Armatörün Sorumluluğuna İlişkin ILO Sözleşmesi kapsamında gemi adamlarının başına gelebilecek olası bir hastalık, yaralanma ve ölüm durumunda Armatör Firmaların sorumlulukları belirlenmiştir. Nitekim ilgili sözleşmenin 2. Maddesinde aynen;
“Madde 2
1. Armatör;
a) İse başlama tarihi olarak İş Sözleşmesi maddelerinde belirtilen tarih ile işin sona erdiği tarih arasında meydana gelen hastalık ve yaralanmadan;
b) Bu hastalık ya da yaralanma sonucunda meydana gelen ölümden, sorumludur.”
Bir diğer ilgili uluslararası sözleşme ise 1974 tarihli SOLAS (Safety Of Life At Sea) Sözleşmesi’dir. 1974 SOLAS, denizde seyir ve can emniyetinin sağlanabilmesi bakımından gemilerdeki yaşam ve çalışma alanları, can kurtarma ve yangınla mücadeleyle ilgili ekipmanların bulunması ve kullanılması, kazaların önlenmesi, telsiz ve alarm sistemleri, gemi, yük ve tanker güvenliği gibi gemilerle ilgili belirli kurallar ve standartlar getirmiştir. Bu kural ve standartların gemilere uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şekil ve şartları 1974 SOLAS’da belirtilen sertifikaların düzenlenmesi gerekir. 1974 SOLAS’da belirtilen gemilerin emniyeti ile ilgili belge ve evrakların bulunmaması halinde söz konusu belgeler temin edilinceye kadar gemileri seferden alıkonulabilir. Yine Türk gemilerinin İş Güvenliği kapsamı altında ISM ve ISPS Kod’larına da uygun hareket etmesi gerekmektedir.
Bu konu sadece uluslararası sözleşmeler nezdinde kalmayıp bugün birçok uluslararası kuruluşlar ve sendikalar gemi adamlarının can güvenliğinin sağlanabilmesi için birçok çalışmalar yürütmektedir. Nitekim Uluslararası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (International Trasportation Workers Federation -ITF) yine ILO ve IMO kapsamında gemi adamlarının can güvenliğini koruyacak müdahale ve önlemlerden bahsetmiştir.
Her ne kadar birçok Uluslararası Örgütler ve Bayrak Devletleri’nce alınan önlemler detaylıca düzenlenmiş olsa da pratik hayatta maalesef yukarıda anılı tüm sözleşmeler ve hükümlerin yeterince uygulanamadığına şahit oluyoruz. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi her ne kadar ILO kapsamında gemi adamlarının gerek günlük gerekse haftalık çalışma saatlerinin sınırları belirtilmiş olsa da, pratik hayatta gemi adamlarının yapmış olduğu yoğun çalışma saatlerinden kaynaklanmaktadır. Denizde can güvenliği temelden ele alınmalı ve gemi adamlarının çalışma şartları ve saatleri düzenlenerek uygulama bulması sağlanmalıdır.
7DENİZ




