Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Önal, gemi geri dönüşümüyle sektörün ülke ekonomisine katkı sağladığını söyledi. Dünyada çevre koruma bilinci artarken, geri dönüşüm endüstrilerinin de önem kazandığını söyleyen Önal, “Gemi geri dönüşümü, ekonomik ömrünün tamamlamış gemilerin seferlerden çekilmesi ve ekonomiye tekrar kazandırılmak üzere geri dönüşüm işlemine alınmasıdır. Teknik anlamda eski gemilerin kıyıda, iskelede, kuru havuzda veya gemi kızağında parçalara ayrılması işlemlerinin bütünü olarak tanımlanabilir. Bu işlemler, tüm donanımların sökülmesi, kesme ve gemi altyapı sistemlerinin geri dönüşümünün yapılması dahil birçok aktivitenin toplamıdır. Ayrıca tam kapasite çalışıldığında yan sanayi ile yaklaşık 10.000 kişiye istihdam olanağı sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

 

“Geri dönüşüm teknolojik bir süreçtir”

 

Gemi geri dönüşüm endüstrisinin ekonomilere olumlu katma değer sağladığını aktaran Önal, ”İşletme verimini arttırmak ve denizcilik risklerini asgari boyuta indirgemek adına teknolojik bir süreç olan gemi geri dönüşüm endüstrisi, gemilerin hurdaya ayrıldıktan sonra, yerlerine daha güvenli ve çevreye duyarlı, yeni tonajlı gemilerin getirilmesi işlemidir. Gemi geri dönüşümü, gemi inşa işleminin tam tersidir. Hurda geminin geri dönüşümü esnasında metal malzemeler değerlendirilir ya da haddehanelere gönderilerek, hurda değerli mala çevrilir. Diğer taraftan gemi geri dönüşümü, çevreyi koruyan endüstri kollarından biridir. Ekolojik dengenin korunmasında önemli bir rolü olan gemi geri dönüşümü, Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization-IMO) tarafından da “yeşil endüstri” diye anılmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

Hurdadan çelik üretimi doğal kaynakları koruyor

 

Hurdadan çelik üretimi doğal kaynakları tüketimini azaltırken aynı zamanda çevreyi korur diyen Önal, “Hurdadan çelik geri kazanıldığında; yüzde 74 enerji tasarrufu sağlar, yüzde 90 oranında hammadde kaynaklarını korur, su tüketiminde yüzde 40, atık su kirlenmesini önlemede yüzde 76, hava kirliliğini önlemede yüzde 86 ve maden atıklarının yüzde 96 azalmasına katkı sağlar” dedi.

Denizcilik sektöründe bir ilk; Akıllı Marina Otomasyonu Marinverse Denizcilik sektöründe bir ilk; Akıllı Marina Otomasyonu Marinverse

 

380 bin metrekarede 28 parsel

 

22 üyeli bir dernek olan GEMİSANDER’in faaliyetlerinden de söz eden Önal, “İzmir ili Aliağa ilçesi Nemrut Körfezi kıyı şeridinde TOKİ’ye ait yaklaşık 380 bin metrekarelik bir arazi 28 parsele bölünerek 22 gemi söküm firmasına kiralandı. Yıllık 1 milyon ton hurda gemi işleme kapasitesine sahip olan gemi söküm bölgesinde, yurt içinden veya yurt dışından temin edilen hurda gemiler, söküm tesislerinde parçalanarak özellikle demir çelik sektörü için hammadde girdisi sağlanmakta. Türkiye Akdeniz çanağında gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin sektör olarak yapıldığı tek ülkedir. Bu nedenle, büyük önem arz etmekte. Türkiye AB bayraklı gemilerin yüzde 85‟inin geri dönüşümü yapıldığı önemli bir merkezdir. Türkiye gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin çevre ve iş sağlığına uygun yapma kararlılığı ile Gemi Geri Dönüşüm Hong Kong Sözleşmesi’ni 2009 yılında diplomatik bir konferansta imzalayan tek ülkedir. Ayrıca ülkemiz şerh koyarak TBMM‟de sözleşmeyi kabul eden ülkelerin başında gelmekte. Bu durum gemi geri dönüşüm faaliyetlerinin çevre ve iş sağlığına uyumlu yapma kararlılığını göstermekte. Gemi geri dönüşümü yapılan diğer Asya ülkelerine rol model olan ülkemiz, özellikle askeri gemiler ve AB bayraklı gemilerin geri dönüşümü için önemli bir gemi geri dönüşüm merkezidir. Bu durum ülkemizin odak noktasının yalnızca Avrupa değil, güvenli ve çevreye duyarlı bir gemi geri dönüşümü için küresel bir rejim olduğunu göstermekte” ifadelerini kullandı.

 

Nae Sao Paulo gemisi

 

Geçtiğimiz günlerde büyük tartışmalara yol açan ve sonunda İzmir’de sökümüne izin verilmeyen Nae Sao Paulo gemisi hakkında da görüşlerini belirten Önal, “Nae Sao Paulo gemisi sök denizcilik firması tarafından satın alınmıştı. Bakanlığımızca ülke karasularımıza girişine izin verilmedi. Anlaşma, gemiyi satan ve alan firmalar arasında özel bir durumdur. Şartnamelerin içeriğini biz bilemeyiz. Sektörümüz gemilerden kaynaklanacak ter türlü atığı, tespit etme, toplama ve bertaraf etme tesislerine gönderimini sağlayacak yeterli tecrübeye, uzman kadroya, ekipmana ve teknolojiye sahiptir. Aliağa halkı lanse edildiği gibi sektörümüze karşı negatif bir algıya sahip değildir. Durum konuya vakıf olmayan, sektörü bilmeyen bazı kişilerin veya gurupların yazılı ve görsel basını da kullanarak böyle bir durum varmış gibi göstermelerinden ibarettir. Sektörümüz iş kolu olarak çok tehlikeli sınıftadır. Çevre ve iş sağlığını korumak için mevzuatlar eksiksiz uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.

7DENİZ / ÖZEL

Editör: Haber Merkezi