Zeymarine Gemi Acenteliği Kurucu Ortağı Gürkan Kösemen “Her iş zor ama atacağınız adımları bildiğiniz sürece işler kolaylaşıyor. Biz hem armatör hem kiracı acenteliği yapıyoruz. Bazı durumlarda iki şapka takmamız gerekiyor” diyor. Firmanın diğer ortağı Kaptan Umut Çınar ise ekibi genişleteceklerini çünkü iyi servis hizmeti sunabilmek için iyi ve doğru insanlarla çalışılması gerektiğini vurguluyor.

 

İyi servis hizmeti vermek istiyorsanız, bunu ancak iyi ve doğru insanlarla verebilirsiniz. Büyüdükçe işler karmaşıklaşıyor. İnsana yatırım yaptığımız gibi sisteme de yatırım yapıyoruz. Yeni yıldan itibaren yeni bir acentelik programıyla devam edeceğiz. Çünkü sayılar gerçekten arttıkça mevcut yapı bunu kaldıramaz hale geliyor. Biraz da bunlara yöneldik. Eğitimler ve hayatımızı biraz daha kolaylaştırıcı önlemler alıyoruz. Bunları sağladıktan sonra iyi bir pazarlama stratejisi izlememiz gerekiyor

2019 yılının kendileri için verimli bir yıl olduğunu söyledi.

2019 yılında firma olarak emin adımlarla ilerlediklerini söyleyen Zeymarine Gemi Acenteliği Kurucu Ortağı Gürkan Kösemen, “2019’da Delmar Safety firması ile bir ortaklık planlamamız vardı, onu hayata geçirdik. Önce Singapur sonra da Rotterdam ofislerimiz faaliyete başladı. Norden firmasının teknik departmanının acenteliğini yaklaşık 3 senedir yapmaktaydık. 2019 Şubat itibariyle firmanın operasyonunda tamamen Türk limanlarını da kapsayacak şekilde genel acenteliğe başladık.1 Haziran itibariyle de firmanın tüm Türk boğazlarından geçen gemilerinin acenteliğini aldık. Bu sene portföyümüze kattığımız Maersk Tanker firmasının koruyucu ve armatör acenteliği işleri var. Bu şekilde artarak devam eden bir portföy yaratıyoruz. Zaten amaç da buydu. Her ne kadar birinci sınıf müşterilere hizmet veriyor olsak da ticari olarak az sayıda müşteriye hizmet vermemiz yine bir risk oluşturuyor. Müşteri portföyümüzü ne kadar artırırsak riski o kadar dağıtacağımıza inanıyoruz. Buradaki en büyük handikap müşteri portföyünü artırırken şirketteki oluşumu da aynı şekilde büyütebilmektir. Verdiğiniz sözlere ve imzaladığınız sözleşmelere sadık kalabilmeniz için servis kalitenizi her zaman en yüksekte tutmanız gerekiyor. Bu zaten çalışan arkadaşlarımızın özverili davranışıyla oluyor” dedi.

 

Merkez ofiste 14 kişi olduklarını belirten Kösemen, Tuzla ofisine ağırlık verdiklerini ifade ediyor: Çünkü balast suyu yönetim ve IMO 2020 regülasyonu alternatifi olarak scrubber uygulamaları sebebiyle tersaneye gelen gemilerde bir artış söz konusu. Aynı yoğunluğu 2020 yılında da bekliyoruz. Tuzla ofisteki çalışan sayımızı arttırmayı düşünüyoruz.

 

Türk tersaneciliğinin geldiği noktayı değerlendirmek için çalışıyoruz

 

2019 hedeflerini neredeyse tutturduklarını belirten Kösemen, “Tabii ki 2020 için de hedeflerimiz var” diyor ve şöyle devam ediyor; “Sonuçta Türk tersaneciliği dünyada çok iyi bir yere geldi. Hakikaten de çok talep edilen bir noktadayız. Bu avantajı, acente olarak kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sırf acenteler değil Türk tersanelerinin getirdiği bu katma değer sektördeki diğer kollara da yansıyor. Bu süreci maksimum fayda ile kapatmaya çalışıyoruz. 2020’de de hedeflerimiz var elbette. Müşteri portföyümüzü artırmak ve kadromuzu da bu paralelde geliştirmek istiyoruz. Servis kalitesini hiçbir koşulda düşürmemeyi hedefliyoruz”.

IMO Regülasyonları ve yeni yakıt sistemleri

 

Büyük filolara sahip armatörler arasında bir tartışma olduğunu söyleyen Kösemen, “Bir kısmı scrubber’a geçmek yerine yakıt fiyatıyla yüzleşmeyi tercih ederken kimisi de daha çevreci bir görüntü ile regülasyona uyum amacıyla Scrubber’a yöneliyor. Scrubber takanlar, aslında ya halka arz edilen şirketler ya da vakıf firmalarının sahip olduğu gemiler. Yani genel anlamda şahıs olarak armatör olmayan firmalar. Yatırımcıları olduğu firmalar “çevreci” firma görüntüsü ile yatırımları arttırabilmek adına Scrubber’ı tercih ediyorlar. Kendi parasıyla takmıyor çünkü, yatırımcıların parasıyla takıyor. Doğrudan halka arz olan bir firma nakit açısından finansmana daha kolay ulaşan firma, bunu yapıyor ama genelde armatör temelli firmalar bu maliyeti kolay kolay çıkarabileceğini düşünmüyorlar. O yüzden de düşük sülfürlü yakıtı kullanmayı, o aradaki farkın beklenenden daha düşük olacağını hesaplayarak bu yatırıma girmiyorlar” dedi.

 

2020’de yeni planlar

 

Önümüzdeki yıl büyük grupların acenteliğini alma planları olduğunu kaydeden Kösemen, “Portföyü ne kadar genişletirseniz riski o kadar düşürmüş olursunuz. Bunun yanında getirdiği sorumluluk da artıyor. Devamlı kadroyu büyütmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar şanslıydık, hep işinin ehli arkadaşlarla çalışıyoruz. Piyasada iyi ekip arkadaşı bulabilmek hiç kolay değil. Hem firma hem yönetim olarak iyi ve sözünde duran bir yönetimiz ki ekip arkadaşlarımız da özverili ve samimi olarak yaklaşıyorlar. Sonuçta biz burada bir ekibiz. Biz, yönetim olarak proje üretip, getiriyoruz. Ekip arkadaşlarımız da bu projeleri en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Elimizden geleni yapıyoruz. Şu ana kadar herhangi bir şikayet almadık, umarız bundan sonra da almayız” ifadesini kullandı.

 

“Başarılı organizasyonlara katıldıkça mutlu oluyoruz”

 

“Sadece yurtiçinde değil, yurtdışındaki organizasyonlara da dahil olup ismimizi daha çok tanıtma gayretindeyiz. Bu doğrultuda geçen sene olduğu gibi uzak doğuda sektördeki birçok firma ve çalışanı bir araya getiren organizasyonlarda sponsor olarak yer aldık ve almaya da devam edeceğiz. 16 Kasım Singapur’da düzenlenen “Mariners’ Nite” ve 22 Kasım Hong Kong’daki “Annual Ball”da ana sponsorlar olarak mevcut ve potansiyel müşterilerimiz ile bir araya geldik. Bu tür başarılı organizasyonlarda yer alıp iş birliği yaptığımız çözüm ortaklarımızla beraber oldukça mutlu oluyoruz” dedi.

 

Boğaz acentesi mi gemi acentesi mi?

 

Sıkıntısız gemilerde sorun yok ama herhangi bir sorunla karşılaştığınızda yapılması gerekenleri bilmeniz gerekiyor diyen Kösemen, “Her iş zor ama atacağınız adımları bildiğiniz sürece işler kolaylaşıyor. Biz hem armatör hem kiracı acenteliği yapıyoruz. Bazı durumlarda iki şapka takmamız gerekiyor. Bu armatör ve kiracıların kendi aralarında yaptığı ticari anlaşmalar sebebiyle oluyor. Biz her zaman geminin acentesiyiz. Kaptanın temsilcisiyiz. Müşterinin bizden ne beklediğini biliyoruz. Bir acente ne kadar proaktif olursa o kadar başarılı olur. Çözüm üretmeniz gerekir. Çünkü yabancı firma Türkiye’deki regülasyonu bilemez ve bilmek zorunda da değil. Bunu biz biliriz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye kaliteyi ucuza sunuyor”

 

Gürkan Kösemen, “Geçen hafta Atina’daydım. Yunanistan’ın en büyük filolarından birinin merkezinde toplantım vardı. Orada bana söylenen şu, gemiyi Atlantik’ten veya Pasifik’ten balastlasak bile Türkiye’ye getiriyoruz. Bu maliyete değiyor mu diye sordum. Evet değiyor çünkü Çin’de istediğimiz kaliteyi ve performansı alamıyoruz, diyorlar. Avrupa’da zaten fiyatlar tamamen uçmuş. Türkiye tersaneleri bize hem kaliteyi hem fiyatı veriyor. Şimdi denizcilikte dünya devi olan bir Yunanistan var önümüzde ve en büyük filolardan biri bunu söylüyorsa bunu ciddiye almak lazım. Bu sektörümüz açısından gurur verici bir durum. Türkiye’deki denizcilik sektörü her sektör gibi siyasi ortamdan, konjonktürden etkilenebiliyor. Denizcilik sektörü en geç ve son etkilenen sektördür. İnsanların deniz taşımacılığına ihtiyacı var” dedi.

 

2020’de tersanelere ilginin devam etmesini diliyoruz

 

“2020 tersanelere olan yoğun ilginin devam etmesini dilediğimiz bir sene olacak gibi görünüyor” diyen Kösemen, “Umarız 2019 gibi geçer. Biz de bu sırada hem var olan müşterilerimize hem de portföyümüze yeni katacağımız müşterilerimizle başarılı bir şekilde kapatmayı ümit ediyorum” dedi.

 

Kaptan Umut Çınar: 2020 daha iyi olacak

 

İsrail'e denizyoluyla taşımalarda yüzde 30'luk düşüş İsrail'e denizyoluyla taşımalarda yüzde 30'luk düşüş

Şirket olarak son bir yılda çok önemli bir ilerleme kaydettiklerini söyleyen Zeymarine Gemi Acenteliği Ortağı Kaptan Umut Çınar, “Amacımız hiçbir zaman Türkiye’nin 1 numarası olalım, en iyi olalım değildi. Bizde butik hizmet vererek, iyi müşterilerle, doğru isimlerle iş birliğine gidelim düşüncesi var. 2019’da bunu bir adım öteye götürebildik. 2020’de de aynı düşünce, aynı yapıyla ilerlemeyi hedefliyoruz. Ekibi genişleteceğiz. İyi servis hizmeti vermek istiyorsanız, bunu ancak iyi ve doğru insanlarla verebilirsiniz. Büyüdükçe işler karmaşıklaşıyor. İnsana yatırım yaptığımız gibi sisteme de yatırım yapıyoruz. Yeni yıldan itibaren yeni bir acentelik programıyla devam edeceğiz. Çünkü sayılar gerçekten arttıkça mevcut yapı bunu kaldıramaz hale geldi. Biraz da bunlara yöneldik. Eğitimler ve hayatımızı biraz daha kolaylaştırıcı önlemler alıyoruz. Bunları yaptıktan sonra iyi bir pazarlama stratejisi izlememiz gerekiyor. Bunun yanında piyasanın iyi olmasını beklemek gerekiyor. Son birkaç yıldır eksi olan arz talep dengesi genel anlamda bu seneyle normale yaklaşmaya başladı. Yeni regülasyonların girmesiyle eski gemilerin maliyetlerinden dolayı piyasadan çıkabileceklerini öngörerek 2020’nin hem tanker hem dökmeci gemide çok daha sağlıklı olabileceğini düşünüyorum. Genel olarak 2020’ye olumlu yönde bakılıyor. Denizcilikten gelen insanlar bu işin zorluğunu çok iyi biliyor. Herkesin ister karada ister denizde farklı çabaları var. Hiçbirimizin işi kolay değil. Herkes bir uğraş içinde. Umarım 2020 tüm denizcilik camiası için 2019’da elde ettiklerimizden çok daha iyi bir sene olur” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi