Denize olan tutkusuyla bildiğimiz, kurulmasına öncülük ettiği Burgan Bank Yelken Takımı ile yelken yarışlarının müdavimi olan Burgan Leasing Genel Müdürü Dr. Cüneyt Akpınar ile CNR Boat Show’da bir araya gelerek, yelkene ve denize dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Küçük yaşlarda başlayan deniz sevdasını yıllar içerisinde büyüterek, bir yelken takımına öncülük edecek noktaya getiren Cüneyt Akpınar, “Felsefemiz, denizden aldığımızı denize vermektir” diyor. Öncelikle denize olan tutkunuzdan başlayalım istiyorum. İlkokulu Hereke’de okudum. Orada Sümerspor’un yelken kulübü vardı.  Sümerbank’ın fabrikasının desteklediği yerel bir spor kulübüydü. İlk olarak orada başladı deniz tutkum ve sonrasında büyüdü. Şimdi ise bankada bir yelken takımımız var. Zamanında çok zorlanıp yapamadığım şeyleri şu anda genç arkadaşlarım yaşamasın diye bankada bir spor kulübü kurduk. Burada temel felsefemiz, denizden aldığımızı denize vermeliyiz şeklinde. Biz bu işi keyifle yapıyoruz, para da kazanıyoruz ve belli bir kısmını yine marin sektörüne aktarıyoruz ki bu sektöre bir faydamız olsun, yeni deniz severler oluşsun, deniz severler denizle buluşabilsin. Kaç yıldır tekneyle açılıyorsunuz? Çocukluk yıllarımdan sonra bir süre ara verdim. Ama bu arada sörf yaptım, dalış yaptım, yani denizle ilişkim hiçbir zaman bitmedi, sadece şekil değiştirdi. Son 15 yıldır da  yelken yapıyorum. Burgan Bank Yelken takımınızdan bahsedelim biraz da… Geçen yıl IRC 3’te yarıştık, İstanbul Yelken Kulübü’nün yarışlarına katıldık. Bu yıl teknemizi yeniledik.  IRC 2’de yarışacağız. Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün yarışlarına katılacağız. Geçen yıl 14 yarışın tamamına katıldık. Tamamını bitirdik. İki kez birinciliğimiz, bir kez ikinciliğimiz, üç kez de üçüncülüğümüz var.  Bakıldığında yarışların yarısında kürsüye çıktığımız görülüyor. Kaç yıl oldu takımınız kurulalı? Çok yeni aslında. 2015 yelken takımımızın ilk senesiydi. 2016’da IRC 2’ye geçip o sınıfta yarışacağız. Bu aralar hava şartlarından dolayı antrenman yapamıyoruz ama elimizden geldiğince takımı hazırlamaya çalışıyoruz. Denizle olan ilişkinizi nasıl anlamlandırırsınız? Birçok açıdan bağdaştırabiliyorum kendimi denizle. Öncelikle deniz benim en önemli hobim, kaçış noktam, rahatlama fırsatım… Tekneyi o zamanki moduma göre yalnız kullanabilirim veya ailemle, arkadaşlarımla kullanabilirim. Günlük sıkıntılardan, iş yoğunluğundan, ülkenin sıkıntılarından bir kaçış noktası oluyor benim için. Her zaman sevdiğiniz işi yapamıyorsunuz maalesef. Yaptığınız işi sevmeyi öğreniyorsunuz zaman içinde. Sonra da yaptığınız işi severken, sevdiğiniz şeyleri, yaptığınız işin içine koyabiliyorsunuz. Biz iş makineleri konusunda ihtisaslaşmış bir şirket olabilirdik, uzun süre de öyle çalıştık. Sonra hobimizin üstünde uzmanlaşmayı tercih ettik. Şimdi bu camiada konuştuğumuz insanlar hem müşterimiz, hem yarışta rakibimiz, hem yarıştan sonra konuştuğumuz sohbet ettiğimiz dostlarımız. Böyle bir ortam yarattık kendimize. Aynı zamanda tekne sahibi insanların kendi işleri var. Onlarla tekne leasing’i ile başlayan ilişkimiz onların diğer işleriyle de devam ediyor. Çok daha geniş bantta bir ilişki bütününü sürdürüyoruz. Burgan Leasing tekne leasingi yapmaya ne zaman başladı? Bu konuda hangi noktaya geldiniz? Fuarlardan beklentiniz nedir? Burgan Leasing olarak 2013 yılından bu yana tekne leasing’i yapıyoruz. Deniz ulaşım araçlarının sektördeki payı %2, bizim bu oran içinde aldığımız pay %12. Rakamlardan da anlayacağınız gibi bu işte deneyimliyiz. Kurumumuzda çalışanlarımızın pek çoğunun denize ve denizciliğe gönül vermeleri sayesinde işimizi iyi yapıyoruz. İşimize olan tutkumuz ve profesyonel algımız ile filomuz 100 tekneye ulaştı. Her sene fuarlar sonrası gözle görülür bir şekilde talep artışı ve işlem hacmi oluşuyor. Bu yıl da her sene olduğu gibi fuarın sonuçlarından umutluyuz. Tekne leasingi nasıl yapılır? Burgan Leasing olarak; kredibilitesi uygun, tüzel kişiliğe sahip olan müşterimizin leasing işlemlerini, en mütevazı olanından en lüksüne, hatta 2. el teknelere kadar her türlü tekne için maksimum 5 yıl vade ve minimum %10 peşinat ile yapabiliyoruz. Ayrıca sözleşme sonuna balon ödeme koyarak düşük kira ödemeleri sağlıyor, leasing olanaklarını daha da çekici hale getiriyoruz. Yaptığımız tekne leasingi işlemleri hem bireysel kullanıcıya, hem de turizm sektörüne hizmet ediyor. Denizle olan mücadelenizi nasıl tarif edersiniz? Deniz ve doğa ile mücadele edemezsiniz. Onun şartlarına uyum sağlamanız gerekir. Genel ekonomi de böyledir. Genel ekonomik dalgalanmalardan etkilenmeniz kaçınılmazdır. Eğer doğru adımları atıp doğru kararlar verirseniz o süreçten karlı çıkarsınız. En zor zamanlarda bile. Deniz de böyledir. Asla mücadele edemezsiniz. Sadece onun koşullarına uygun manevralar yaparak ya denizin üstünde ya da limanda keyfini sürersiniz. Ters bir şey yaparsanız onun sonuçlarını maddi manevi ödersiniz bir şekilde. Ülkemizde denize ve yelkene olan ilgiden bahsedelim. Şöyle bir önyargı var: Deniz zor ve pahalı bir hobidir. Bunu yıkmak,  bu önyargıyı değiştirmek lazım. Deniz herkesindir, herkes ulaşabilir. Sadece ölçülerine dikkat etmek lazım. Belli tercihleri kullanarak herkes olanakları ölçüsünde denize çıkabilir. Bu zamanla gelişir. Bizim yaptığımız gibi hobi olarak başlar ve devam eder  veya hobi olarak başlar işe dönüşür, ikisini birlikte götürülebilir. Sonuçta milyonluk tekneler de var, çok mütevazı tekneler de var, ikinci el tekneler de var. Denize başlamak için belli maddi imkanların olmasını beklememek lazım. Çünkü zaman akıp gidiyor. Hayatta hiçbir zaman geri alamayacağınız şey kaybettiğiniz günlerdir. Hevesi olan herkes imkanları ölçüsünde bu işe bir noktadan girmeli. Sonra kendi koşullarında bunu geliştirir ve tadını alır. Son olarak deniz deyince aklınıza gelen ilk şey nedir? Huzur. Çilem Kocamış- 7DENİZ