Azerbaycan yalnızca UEFA Şampiyonlar Ligiʹndeki futbol başarısıyla değil, son birkaç aydır dünyanın ulaştırma ve enerji pazarlarındaki stratejik hamleleriyle bir kez daha dikkatleri çekiyor. Bu ayın başlarında ˮİpek Demiryoluˮ olarak da bilinen Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu’nun açılışı Orta Asya, Çin, Türkiye, Avrupa, Rusya, İran ve Orta Doğu’nun kavşağında bulunan Kafkas ülkesinin stratejik önemini vurgulayan önemli bir gelişme oldu. 826 kilometrelik hat, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından Avrupa ve Asya arasındaki en kısa ve en güvenilir bağlantı olarak nitelendiriliyor. Zira Çin ile Avrupa pazarları arasındaki geçiş süresini 15 güne indirerek deniz yolundan daha hızlı ve hava taşımacılığından daha az maliyetli hale getiriyor. ˮHat boyunca yeni serbest bölgelerin kurulmasıyla, halihazırda var olan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattına ilave olarak, BTK demiryolu, hızlanan yatırımlar ve artan ticaret imkanlarıyla bölgenin ekonomisini geliştirmeyi vaat ediyor.ˮ Rusyaʹnın 2016ʹdaki Kırım işgalinden bu yana Rusya karşıtı yaptırımları destekleyen Avrupa ülkelerine gıda ambargosu uygulamasıyla gitgide derinleşen izolasyonu göz önüne alındığında, bu Avrupa Birliği (AB) için iyi bir haber. Bugüne kadar Çin ile Avrupa arasında sadece Trans-Sibirya Demiryolu bağlantısı bulunduğu gerçeğini göz ardı etmeyen AB, projeyi ʹAvrupa Birliği, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan ve Orta Asyaʹyı birbirine bağlayan ulaşım yollarında önemli bir adım’ olarak değerlendirdi. Bu durum, 1 trilyon dolarlık altyapı planı Kemer ve Yol girişimi için bölgesel müttefikler arayan Çin için de iyi bir haber. BTK demiryolunun tamamlanmasıyla Çinʹden yola çıkan ve Kazakistanʹdan geçerek Hazar Denizi üzerinden feribotla yeni Baku Uluslararası Deniz Limanıʹna ulaşan trenler, Rusya ve Ermenistan’a uğramaya gerek kalmaksızın, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Batı Avrupaʹya gidecek yeni bir rota takip edebilecek. Proje, Rusya-Gürcistan savaşı nedeniyle yavaşlatılmış olsa da, Azerbaycan, Devlet Petrol Fonu (SOFAZ) kredisi aracılığıyla Gürcistanʹın demiryolunun bir bölümünü finanse etmek için devreye girerek yeni bir 105 kilometrelik rota inşa edilmesine katkıda bulundu. Yeni açılan Kars- Akhalkalaki Demiryolu, 1993 yılından beri kullanılmayan Ermenistan ve Türkiye arasındaki eski ray hattına alternatif bir rota imkanını ortaya koyuyor. Hat boyunca yeni serbest bölgelerin kurulmasıyla, halihazırda var olan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattına ilave olarak, BTK demiryolu, hızlanan yatırımlar ve artan ticaret imkanlarıyla bölgenin ekonomisini geliştirmeyi vaat ediyor. Bu çerçevede, Azerbaycan’ın Dünya Ekonomik Forumu 2017-2018 Küresel Rekabet Endeksi’nde 138 ülke arasından 35. sırada yer aldığı göz önünde bulundurmalı. Altını çizmek gerekir ki bölgenin ulaşım ve enerji bağlantıları, Güney Gaz Koridoru projesinin uygulanmasıyla daha da güçlenecektir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası 18 Ekim 2017ʹde Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birlikte Azerbaycanʹın Şah Deniz sahasından Avrupa’ya doğalgaz aktarımı sürecinde son derece ehemmiyetli olan Trans Anadolu Boru Hattı (TANAP) için 500 milyon dolarlık bir fon sağlamayı onayladı. Bu Avrupa’nın doğalgazda Rusya’ya bağımlılığını azaltması, enerji güvenliği ve çeşitlendirmesi için büyük bir adım. Geçtiğimiz aylarda vuku bulan diğer dikkat çekici bir gelişme ise Azeri-Çırak-Güneşli (ACG) Üretim Paylaşım Anlaşmasıʹnın 2049 yılının sonuna kadar uzatılması oldu. Bu gelişme Azerbaycanʹı büyük enerji projelerinde güvenilir ve sağlam bir ortak olarak taçlandırdı. Bazı konsorsiyum üyelerinin çıkardığı zorluklara rağmen Azerbaycan’ın enerji devi SOCAR anlaşmayı sonuçlandırmayı başardı ve BP’nin payı yüzde 35,8’den yüzde 30,37’ye düşerken kendi hisselerini yüzde 11,65ʹten yüzde 25ʹe yükseltti. Yeni sözleşme sadece Azerbaycan’ın enerji sektöründeki 40 milyar doları bulacak olan büyük yatırımları garanti etmekle kalmayacak aynı zamanda Azerbaycan hükümeti için 3,6 milyar dolarlık bir bonus ödemesi sağlayacak. Petrol fiyatlarının düştüğü ve Hazar Deniziʹndeki denizaşırı üretimin riskli bir teşebbüs olarak görüldüğü 1994 yılında, savaş kurbanı olmuş eski bir Sovyet Cumhuriyetiʹnin dünya enerji devleri ile sözleşme imzalamasını hayal etmek zordu. Bu koşullarda imzalanmış olan bu Üretim Paylaşım Anlaşması’nın neden ˮYüzyılın Sözleşmesiˮ olarak anıldığı aşikar. 500 milyon ton olarak tahmin edilmekte olan rezervleri ve anlaşmanın imzalanmasından bu yana 3 milyar varil petrol satışından elde edilen gelirleri hesaba katıldığında, 27 yıl sonra Azerbaycan için yeni şartlar çerçevesinde bir anlaşma yapmak son derece kolay oldu. Dahası, yüzyılın sözleşmelerinin devamı da gelebilir. Taraflar ACG sahasını üçüncü bir Üretim Paylaşımı Anlaşması ile geliştirmeye karar verirlerse, ACG derin doğalgaz sahası gelecekte TANAPʹın yıllık 15 milyar metreküp ihtiyacını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olabilir. Buna ek olarak, ACG sahasında yedinci ve yeni bir üretim platformunun 2020ʹde işletmesinin devredilmesi bekleniyor.  Birinci yüzyılda petrol üretiminin öncüsü olan Bakü, geçtiğimiz günlerde BTK ve ACG örneklerinin de gösterdiği gibi, eski İpek Yolu boyunca yeni ve güvenli ulaşım ve enerji koridorlarının kurulmasında kilit bir itici güç olma sözü veriyor. Çatışmaya eğilimli Ortadoğu, teokratik İran ve gittikçe diş bileyen Rusya arasında sıkışan Güney Kafkasya’daki dengeler göz önüne alındığında, Avrupa ve Çin şüphesiz bölgede Azerbaycan gibi siyasi ve ekonomik bakımdan istikrarlı bir müttefik sahibi olmakta fayda göreceklerdir. (Yazı:Ceyhun OSMANLI- Azerbaycan Eski Milletvekili ve Odlar Yurdu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Yeniliklerden Sorumlu Yönetim Kurulu) 7DENİZ