İzmirʹdeki Alaybey Askeri Tersanesiʹnde, ʹTCG Değirmendereʹ adlı askeri römorkörün alabora olup 8ʹi asker 10 personelin şehit olmasından sonra dönemin tersane komutanı emekli Deniz Albay M.Ö. hakkında ilk önce kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi, bilirkişi raporundan sonra ise ʹtaksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmakʹ suçlamasıyla askeri mahkemede, dava açıldı. Bu gelişme üzerine, askeri savcılığa suç duyurusunda bulunan M.Ö., bilirkişileri suçlayıp, aynı kazayla ilgili, 10 ay arayla sivil mahkemeye ayrı askeri mahkemeye ayrı rapor verdiklerini, kendisi hakkında itirazda bulunan sanık Ö.U.ʹyu, cezaevinde ziyaret ettikten sonra özel bilirkişilik yaptıklarını ileri sürdü.
Alaybey Askeri Tersanesiʹnde, 23 Aralık 2013 tarihinde meydana gelen faciada, Mersin bölgesinde görevli, donanmaya bağlı ʹTCG Değirmendereʹ römorkörü, bakımın ardından denize indirilirken havuzda yan yattı. Kazada, Astsubay Başçavuş Veysel Gündoğdu, erler Süleyman Mert Paşalı, Fehmi Kocaman, Alican Bülbül, Semih Sözen, Serdar Baloğlu, Rıdvan Çöpçü, Yavuz Arslan, işçiler Cafer Kırbaş ve Ercan Biçer şehit oldu. 17 kişi de yaralandı.
Soruşturma kapsamında, olay günü havuzlama mühendisi olarak görev yapan sivil personel Ö.U. tutuklandı. Ancak daha sonra tutuksuz olarak yargılanmaya başlanan Ö.U. hakkında, ʹtaksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermekʹ suçundan, 3 ile 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle Karşıyaka 1ʹinci Ağır Ceza Mahkemesiʹnde dava açıldı. Ö.U.ʹnun yargılanmasına halen devam edildiği öğrenildi.
Askeri mahkemede yagılama başladı
Faciayla ilgili tersanedeki askeri görevliler, ʹTCG Değirmendereʹ Komutanı Deniz Yüzbaşı E.U., 2ʹnci Komutan Deniz Üsteğmen R.K., Başçarkçı Deniz Üsteğmen Ç.E., Başçavuş Y.Ç., Üstçavuş T.T. ve Deniz Üsteğmen Y.M.K hakkında ʹtaksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmakʹ suçlamasıyla 2 ile 15 yıl arası hapis cezası istemiyle Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesiʹnde, dava açıldı. Mahkeme daha sonra ise aralarında dönemin tersane komutanı emekli Deniz Albay M.Ö., tersanenin işletme müdürü Deniz Albay Ş.Y. ve Havuzlar Grup Komutanı Deniz Yüzbaşı A.Ö.ʹnün de aralarında bulunduğu askerler hakkında verilen ʹkovuşturmaya yer olmadığıʹ yönünde kararı kaldırdı, bu kişiler hakkında aynı suçlamayla ek iddianame hazırlanması kararlaştırıldı.
Tersane komutanından bilirkişilerle ilgili önemli iddia
Hakkında iddianame hazırlanıp aynı şekilde 2 ile 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlanan dönemin tersane komutanı emekli Deniz Albay M.Ö., bu gelişmeye verdikleri raporla neden olan üç bilirkişi için, önemli suçlamalarla suç duyurusunda bulundu. Avukatı Murat Ergün aracılığıyla Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığıʹna başvuran emekli Deniz Albay M.Ö., bilirkişi heyetindeki N.İ., H.Y. ve İ.S.ʹden şikayetçi oldu. M.Ö., bilirkişilerin aynı kazayla ilgili 10 ay arayla, Ö.U. için Karşıyaka 1ʹinci Ağır Ceza Mahkemesiʹne ayrı, askeri savcılığa ise ayrı rapor verdiklerini ileri sürdü.
Cezaevinde sanığı ziyaret iddiası
Halen askeri mahkemede yargılanması süren emekli Deniz Albay M.Ö. adına verilen suç durusu dilekçesinde ayrıca, ˮDavanın başında hakkımda takipsizlik kararı verildi, ancak davamızın sanıklarından havuzlama mühendisi Ö.U.ʹnun itirazı üzerine üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmuştur. Ancak sonradan öğrendiğime göre, aynı bilirkişiler, hakkımdaki takipsizlik kararına itiraz eden sanık Ö.U.ʹnun, aynı olay nedeniyle yargılandığı Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesiʹnde görülen dosyada, Ö.U.ʹnun avukatının başvurusu üzerine, tamamen Ö.U. lehine olarak 30.04.2014 günlü özel bilirkişi raporunu vermişlerdir. Başka bir deyişle, aynı bilirkişi heyeti, 30.04.2014 günü Ö.U.ʹnun talebi üzerine özel bilirkişi raporu hazırlamışlar, yaklaşık 10 ay sonra 16.02.2015 tarihinde bu kez askeri savcılık makamı için, üstelik tamamen farklı bir kanaat içeren ikinci bir resmi bilirkişi raporu tanzim etmişlerdirˮ ifadeleri kullanıldı.
M.Ö.ʹnün şikayet dilekçesinde ayrıca, ˮBilirkişiler, 30.04.2014 günü tamamen Ö.U.ʹnun lehine olarak hazırladıkları özel raporda ʹgeminin dengesinin kontrol ve düzeltilmesinin sorumluluğunun gemi personelinde olduğunuʹ ifade etmiş ve tersane komutanının olayda sorumluluğu, ihmali, kusuru bulunduğuna dair tek bir kelime yazmamışlardır. Ancak aynı kişiler, askeri savcılığa verdikleri 16.02.2015 günlü resmi raporda, tersane komutanı olan şahsım da dahil olmak üzere tersane personeline kusur izafe etmiştir. Bunun dışında, bilirkişilerden, N.İ. ile Ö.U., aynı kaza nedeniyle Buca Cezaeviʹnde tutuklu olduğu sırada, savcılık özel izniyle sanık Ö.U.ʹyu, ziyaret etmiştir. Tarafsız ve objektif olması gereken bilirkişiler, aynı kaza hakkında daha önce davanın sanıklarından biri lehine özel bilirkişi raporu hazırlamış, ancak bu durumu savcılık raporu hazırlarken gizlemişlerdirˮ denildi. Dilekçenin sonuç bölümünde ise ˮBilimsel ve maddi gerçeklikten uzak bir içerik taşıyan ve şahsımın davaya sanık olarak dahil edilmesine sebep olan 16.02.2015 günlü raporun hazırlayıcılarının, önceki raporlarında belirttikleri görüşlerini inkar ederek askeri savcılık makamına yanıltıcı rapor vermeleri, rapor vermeyi kabul etmeleri, davanın başka bir sanığı ile aralarında olan özel hukuku gizlemeleri, dosya hakkında daha önce görüş ve kanaat belirtmiş olmalarına rağmen sanki dosya ile hiçbir ilgileri yokmuş gibi sanıkları tanımazmış gibi rapor düzenlemeleri usul ve yasaya aykırıdır. Bu gerekçelerle, şüpheliler hakkında gerekli soruşturma yapılıp neticesinde eylemlerine uyan ceza ile kamu davası açılmasına karar verilsinˮ denildi.
7DENİZ