İskenderun Denizcilik işletmesindeki Toros M isimli gemisi görevli olan ve gemi Venezuela Portogabello Limanı’nda demirli olduğu sırada tutuklanan 5 Türk denizci 35 günlük bir esaretten sonra yurda döndü.

 

Haksız bir yere gözaltına alınan ve 6 ayrı suçlamayla karşı karşıya kalan denizciler için seferber olan İskenderun Denizcilik sahibi Armatör İbrahim Mazman’ın girişimleri ve Dışişleri Bakanlığı ile Büyükelçiliğin çabalarıyla 35 günün ardından serbest bırakılan denizcilerden ikinci kaptan Ercihan Altın grup adına 7Deniz.net’e yaşadıklarını anlattı.

 

6 ayrı suçlama

DTO, denizcilik sektörünü iftarda bir araya getirdi DTO, denizcilik sektörünü iftarda bir araya getirdi

 

Gemi limanda demirli iken izinli bir şekilde karaya çıktıklarını ve takside iken durdurularak, karakola götürüldüklerini ve burada “Biz sizi uğraştırırız, bize bir şeyler verin sizin gönderelim” gibi bir durum ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kaptan Altın, “Kabul ettik. Verdik cüzdanı ne varsa aldılar içinden. Olayın ardından telefonlarımızı alıp tekrar taksiyle ayrıldık. Şoktaydık. Limana doğru giderken arkamızdan gelen bir polis selektör yakarak önümüzü kesti. İmzalarımızın lazım olduğunu söyledi. Duyduğumuz kadarıyla oradan biri savcıya haber gönderiyor ve savcı Türkleri bırakmayın ve gidip geri alın diyor. Bizi geri götürdüklerinde direk telefonlarımıza el koydular. Telefonlarımızı almadan gemiye konum atıp durumumuzu anlatıp acentenin haberi olduğunu ve bize ulaşamayacaklarını söyledim. Buradaki en büyük sıkıntı acentenin ilk 48 saatte olayın ciddiyetini gemiye bildirmemesi oldu. Çünkü bizi ilk 48 saatte olay davaya dönüşmeden sorgusuz sualsiz alabilirlerdi. Ne bizden ifade aldılar ne de bir suçlamada bulundular. ‘Siz tanıksınız biz bir şey görmedik deyip ondan sonra gideceksiniz’  dediler. Bekledik. Önce karakolun ofis bölümünde oturuyorduk. Sonra arka tarafa geçin dediler. Arkadaki eğitim odasında 3 gün kaldık. Sonra da 2 metrekarelik bir hücreye aldılar. 8 kişi orda kaldık. Konsolosluk araya girince tekrar kilit dışına alındık. Mahkeme süreci oldu ve tekrardan kilit altına alındık. Mahkemede, ‘cinsel istismar, uyuşturucu, organize suç örgütü kurma’ gibi 6 ayrı suçlama yöneltildi. Gittiğimiz yerlerin faturalarını, market fişi, restoran fişi hepsini savcıya verdik. Bütün hareketlerimizin kanıtı var. Onların ise suçlamalarının hiçbir kanıtı yok. Savcı mahkemede ‘bu Türkler suçsuzdur bunlar hakkında herhangi bir suçlamam yoktur’ dedi. Karar günüydü hakim de bunun üstüne ‘suçları olmayabilir ama 45 gün boyunca salıverilmeme’ kararı verdi. Bu nedenle telefonlarımız halen onlarda. Süreç dolduktan sonra verilecek. Büyükelçinin orda görüşmediği kimse kalmadı ama dava savcısı ve hakimi bırakmama konusunda çok kararlıydı” diye konuştu.  

 

 

O bölgeye giden denizciler mümkünse hiç dışarı çıkmasınlar

 

O bölgeye giden diğer Türk denizcilere de tavsiyelerde bulunan Altın, “Hava karardıktan sonra kesinlikle dışarıya çıkmasınlar. Hatta mecbur değillerse hiç dışarı çıkmasınlar. Özellikle ekim, kasım, aralık christmas zamanı olduğu için orada memurlar avlanmaya çıkıyorlarmış. Bunu açıkça söylediler. Maaşları 40-50 dolar, 20 dolara çalışan var. Bir öğün yemek 10 dolar. En iyi alanı 60 dolar alıyor” dedi.

 

Armatör İbrahim Mazman’a teşekkür

 

Tutukluluk süresi boyunca İskenderun Denizcilik şirketi sahibi armatör İbrahim Mazman’ın kendilerini sahipsiz bırakmayarak büyük bir çaba gösterdiğini belirten Altın, şöyle devam etti: “Öncelikle bizim serbest bırakılmamız için bütün imkanlarını seferber eden şirketimize ve armatörümüze çok teşekkür ediyoruz. Yine Dışişleri Bakanlığımıza, büyükelçimize ve tüm çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz. Bizi haftada iki kez görmeye geldiler. Sürekli yiyecek getirdiler. Yalnız bırakmadılar.”

 

7DENİZ - ÖZEL 

Editör: Haber Merkezi