Türkiyeʹnin en pahalı yalısı Katarlılara satıldıTürkiyeʹnin en pahalı yalısı olarak bilinen Erbilginler Yalısı, 100 milyon Euroʹya Katarlı iş adamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajriʹye satıldı.
Türkiyeʹnin en pahalı, dünyanın ise 4. pahalı yalısı olarak bilinen Yeniköyʹdeki Erbilginler Yalısı, tam 100 milyon Euroʹya Katarlı iş adamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajriʹye satıldı. Bu rekor satış emlak sektöründe dünya sıralamasında en pahalı ev satışı olarak kayıtlara geçti.
İstanbul Boğazʹının en gözde ve en pahalı yalısı Sarıyer Yeniköyʹdeki ünlü Erbilginler Yalısı, tam 100 milyon euroʹya el değiştirdi. Yalının yeni sahibi Katarlı ünlü işadamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri oldu.
5 Bin 800 Metrekarelik Arazide 1 Yalı 2 Köşk
Tapu kayıtlarına göre Yeniköy Köybaşı Caddesi üzerinde bulunan yalı ve köşkler, 295 ada 1 parsel ile 297 ada 11,12,13 parsellerde yer alıyor. Tapu kayıtlarında 25 Mart tarihinde yapılan el değiştirmeye göre, söz konusu gayrimenkul Dardanelles Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi üzerine kaydedildi. Söz konusu şirket geçen yıl 50 bin sermaye ile Katarlı işadamı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri tarafından Esentepeʹdeki Astoria A Kuleʹde kurulmuştu. Katarlı iş adamına geçen gayrimenkulde Erbilginler Yalısıʹnın yanı sıra 2 ayrı köşk de bulunuyor. El değiştiren gayrimenkul toplam 4 parselden oluşuyor ve Köybaşı Caddesiʹnin her iki tarafında da yer alıyor. Emlak piyasasına göre söz konusu satış tam 100 milyon euroya gerçekleşti. Bu dev satışla birlikte, dünyada en pahalıya satılan ev rekoru da kırılmış oldu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğanʹın satıştan önce bilgilendirildiği öğrenildi.
İstinye Bayırı Katar Bayırı Olmuştu
Öte yandan geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesiʹnden geçen bir kararla İstinye Bayırıʹnın ismi Katar Caddesi Bayırı olarak değiştirilmiş ve isim değişikliği basında geniş yankı bulmuştu. Siyasi çevrelerde de geniş yankı bulan isim değişikliğinden sonra gerçekleşen bu satışın büyük yankı bulması bekleniyor. Forbes Dergisiʹne göre Türkiyeʹnin en pahalı yalısı ünvanına sahip Erbilginler Yalısı, dünyanın en pahalı 4. pahalı evi olarak gösterildi.
Forbes Dergisiʹne göre Türkiyeʹnin en pahalı yalısı ünvanına sahip Erbilginler Yalısı, dünyanın en pahalı 4. pahalı evi olarak gösterildi. Forbesʹun geçen temmuz ayında yayınladığı ˮDünyanın En Pahalı 10 Eviˮ listesine dördüncü sıradan giren Erbilgin Yalısı. Bu sıralamayla bir anda gündemin üst sıralarına oturan yalı, sahiplerinin servetiyle daha da merak uyandırdı. Yalının sahibi Sani Müfit Erbilgin geçmişte ˮBarajlar Kralıˮ olarak tanınmış bir müteahhit. Erbilginʹin 1970 yılında kurduğu ERG İnşaat şirketi baraj, havaalanı, termik santral gibi altyapı çalışmaları ile endüstriyel tesislerin inşaat, imalat ve montaj işlerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye Müteahhitler Birliğiʹnin web sitesinde yer alan bilgilere göre Ankara merkezli ERG İnşaat, Sivas Kangal Termik Santralı kömür hazırlama ve kül atma sistemleri projesini tamamlamış. Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden ve tamamlandığında Türkiyeʹnin en yüksek, dünyanın ise üçüncü yüksek barajı olacak Deriner Barajı ve HES Tesisleriʹnin inşaatını sürdürüyor. Şirketin yan kuruluşu olan Pi Makine ise inşaat makineleri imal ediyor. Dev kamu projeleri üstlenmiş olan ve bugün 100 milyon dolarlık bir yalının sahibi konumundaki Erbilginʹin ismine son yıllarda, ʹen çok vergi veren mükelleflerʹ arasında rastlanmaması ise bir hayli dikkat çekmişti.
Eski Adı Burhanettin Bey Ve Mısırlılar Yalısı
Üstelik Erbilgin sadece adı geçen yalıya değil, ˮBurhanettin Bey Yalısı ve Mahiyet Konutlarıˮ olarak anılan alanın tümüne sahip. Yeniköyʹün en gözde lokasyonu Köybaşı Caddesi üzerinde ve yalının tam karşısında yer alan bu arsa toplam 3 bin 600 metrekare. Arsaya inşa edilmiş ˮMahiyet Konutlarıˮ 1940ʹlı yıllarda, havadan çekilmiş fotoğraflarda dört ayrı köşk olarak görünüyormuş. Bugün ise bu köşklerden sadece iki ta- nesi Erbilgin ailesinin yeniden inşa ettiği haliyle ayakta. Erbilginʹin katlarını kiraya verdiği biri üç (900 metrekare), diğeri dört katlı (1200 metrekare) bu köşklerin şimdiki sakinleri arasında ise Sarar Giyimʹin patronu Cemalettin Sarar ile Mahzar Alanson ve Nil Karaibrahimgil gibi sanatçılar var. Bu iki köşk ve içinde bulundukları arsanın toplam değeri ise 30-35 milyon dolar civarında. Erbilgin ailesi, temelleri hala duran ˮMahiyet Konutlarıˮndan diğer ikisini de yeniden inşa etmeyi planlıyor. Aile, haklarında çıkan tüm haberlere rağmen ne iş ne de yalı konusunda konuşmak istiyor. Basından uzak kalmayı tercih etseler de ʹdillere destanʹ yalılarının kapısını misafirperver bir tutumla açmayı ihmal etmiyorlar.
Erbilginler Yalısının 64 Odası Var
Erbilgin Yalısı, tam anlamıyla Boğazʹın serin sularıyla iç içe. Ahşap cephesinin yarattığı mütevazı görünümüne rağmen, İstanbulʹun tüm şaşaalı güzelliğini barındırıyor. Bu zenginliğini de her köşesinde cömertçe sergiliyor. Üstelik Osmanlı döneminin izleri de her adımınıza eşlik ediyor. Yalı, köklü bir maziye sahip olduğu için bundan önce sırasıyla Burhanettin Efendi Yalısı ve Mısırlılar Yalısı olarak anılmış. 1785 yılına ait tapudaki ilk kayıtlarda saatçi Hacı Panayot ismine rastlanıyor. 1887 yılında Hariciye Bakanı Mahmut Münir Paşaʹya, onun vefatından bir süre sonra da Enver Paşaʹnın annesi Ayşe Pervin ile Şükriye Ulviye Hanımʹın mülkiyetine geçtiği biliniyor. 1911 yılına gelindiğinde ise II. Abdülhamit, yalıyı çok sevdiği oğlu Burhanettin Efendi için satın almış. Cumhuriyetin kurulma aşamasında Osmanlı hanedanı elindeki mülkleri kaybederken o zamanki adıyla Burhanettin Efendi Yalısıʹna da Mı- sırlı Ahmet İhsan Bey talip olmuş. Yalıyı 1984 yılında Erbilginʹe satan ise Ahmet İhsan Beyʹin çocukları olmuş. Yıllarca ihmal edilmiş olan yalı Erbilginlere geçtiği dönemde bir harabeyi andırıyormuş. 1989 yılına kadar restorasyon işleriyle meşgul olan aile, biraz da bu yenileme harcamaları nedeniyle yalıya şimdilerde hatırı sayılır bir değer biçiyor. Toplam 3 bin 633 metrekare kullanım alanı olan yalının toplam 64 odası bulunuyor. Boğazʹa bakan cephesinin uzunluğu ise 60 metre. Yani Boğazʹdaki en uzun kıyıya sahip yalılardan biri. Yalının genel hatları ise sade ama görkemden uzak olmayan ʹampir üslubuʹ taşıyor. Dış cephesinde zarif dekoratif süslemelerin ön plana çıktığı ʹart nouveauʹ etkileri görünen yalının iç süslemelerinde ise altın varaklar hakim. Yenileme çalışmaları ʹharemlikʹ ve ʹselamlıkʹ bölümlerinden oluşan yalının ana hatlarına sadık kalınarak yapılmış. Fakat kimi noktalarda günümüze uygun bir yapı oluşturulmuş. Örneğin geçmişte ʹkayıkhaneʹ olarak kullanılan bölümü yerini yüzme havuzuna bırakmış.
Paha Biçilmez Yalı Olarak Biliniyor
Girişteki büyük salon ise 650 metrekarelik alanıyla dikkat çekiyor. Boğazʹa ve yalının mavi çam, manolya, palmiye gibi ağaçlarla yeşillendirilmiş bahçesine bakan bu salonda, göze ilk çarpan ayrıntı altın varaklı süslemeler. Tabii bir de ipek halılar… Büyük salondan yukarıya çıkışta iki taraflı başlayan, birinci kat- tan sonra tekli devam eden ahşap merdivenlerdeki cam süsle- meler ise Paşabahçeʹye özel olarak yaptırılmış. Birinci kata çıkan merdivenlerin hemen bitiminde balo salonu beliriyor. Bu salon- da olduğu gibi birinci katın genelinde, varak süslemeleri, prinç ve kristal yapımı gösterişli avizeler tamamlıyor. Dikkat çekici diğer bir alan baştan aşağı yenilenmiş Türk hamamı. Yalının Boğazʹa bakan balkonları ise son derece davetkâr. ʹSelamlıkʹ binası ʹharemlikʹten farklı olarak çok daha sade. Altın varaklı süslemelerin göründüğü tek yer Boğazʹa bakan ʹsuitoda.ʹ Bunlara benzer daha birçok şık detayı barındıran yalının yeni sahiplerinin kim olacağı ve bu sefer hangi ismi taşıyacağı ise en az Erbilgin ailesi kadar merak uyandırıcı.
7DENİZ