Turizimciler geleceğin Türkiyeʹsinde turizmin önemli payı olduğunu savunuyor. Eşsiz kıyıları,tarihi ve el değmemiş doğasıyla Türkiye, bir turizm cenneti. 1980 yılını kendilerine milat olarak gören turizmciler, Türk turizmini de 1980 öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırıyor. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, turizmin geçmişini şöyle değerlendiriyor: ˮTürk turizmini ikiye ayırıyoruz. 80 öncesi ve sonrası olarak, çünkü turizm 80ʹli yılların sonlarında ivme kazandı. 1980 yılına kadar Türkiyeʹde 30- 35 bin yatak kapasitesi vardı. Acenteler yoktu. Her otel müşterisini kendisi bulurdu. O zamanlar Antalyaʹda bile otel yoktu.
Biz gelen turistin bir hafta da İzmir, Antalya gibi şehirlerde konaklamasını istiyorduk ama uçaklar için izin bile alamadık. Zaten Kıbrıs Savaşı patlak verdi ve ilk kriz darbesini o zaman yedik. Fakat bir gerçeğe dikkat çekmek lazım Türkiyeʹde 35 bin yatak varken, Rodosʹta yatak sayısı 100 bindi. Turizmʹde rakiplerimizle yatak kapasitesibakımından bile rekabet edemiyorduk.ˮ
1980 yılından sonra sektör nasıl ilerledi?
1980 yılında ise Turgut Özalʹın başlattığı teşviklerle turizmde süratli bir ilerleme devri başladı. Yatak kapasitesinin artmasıyla birlikte müşteri ihtiyacıda arttı ve yeni tesisler kuruldukça turist sayısında da artış kaydedildi. Yıllardır turizme yönelik kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar Kültür ve Turizm Bakanlığı ve sektör ile ortak kararlar alınarak uyum içinde gerçekleştirildi. Ve sektör inkar edilemeyecek kadar gelişti. Fakat, İstanbulʹu örnek alırsak her kategoride otele ihtiyaç var. Bu sözlerden heryerin otel olması fikri çıkmasın o hatayı bir kez yaptık Antalyaʹda. Antalya artık otele doydu, tesislerin yüzde 70ʹi boş. Artık orada otel yerine eğlence ve alışveriş merkezleri, restoranlar yapılmalı. Turistin otelden çıkıp para harcayacağı, Türk insanını tanıyacağı tesisler gerekiyor.
TURİZM İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM
Turizmin katkıları neler?
Turizm masrafı, emeği yoğun ve korunmaya, kollanmaya ihtiyaç duyan bir sektör. Ve birçok faydası var. EnTUROB Başkanı Timur Bayındırönemlisi net döviz girdisi sağlaması ve istihdam yaratması. Turizm bacasız bir sanayidir. Turizmin Türkiyeʹnin geleceği olduğunu ısrarla söylemiştik ve gerçekten de 1980ʹli yılların sonunda Türkiyeʹye gelen turist sayısı ve geliriyle ispat edilmiş oldu. Zaten Türkiyeʹde petrol çıkmazsa ülkenin kurtuluşu turizmde demektir. Turizmi işsizliğin de çözümü. Çünkü turizmin otomatikleşmesi mümkün değil. Bir barın yerine kola makinesi koyamazsınız. Bu hizmet olmaz. Öyleyse bir otelde bar istihdam yaratmanın bir örneğidir. Avrupa Birliği süreci başladıktan sonra AB halkı Türkiyeʹyi daha çok merak etmeye başladı. Çünkü bir gün ortak olacağız. Türkiyeʹyi ziyaret edince de önyargıları kırılıyor. Sektörümüzü ABʹye en hazır sektör olarak tutmak önemli.
KDV REKABETİ ÖLDÜRÜYOR
Turizm karlı bir sektör diyebilir miyiz?
Turizm karlı bir sektör olmaktan çıkıyor. Artık kar etmek için fabrika gibi 500 odalı oteller açmak gerekiyor. Çünkü hem rekabet edip hem de oteli yaşatmak çok zorlaştı.İtalya, Fas, Tunus,Mısır, İsrail, Yunanistan bizim en büyük rakiplerimiz. Fakat bu ülkelerle KDV ve ÖTV yüzünden rekabet edemiyoruz. 60ʹlı 70ʹli yıllarda oteller zor durumda kalarak hastane, işhanı olarak kullanılmak zorunda kalmıştı.
Dünyada turizm nereye gidiyor, Türkiyeʹnin ne yapması gerekir?
Dünyada artık ekonimk olduğu için 3 ve 4 yıldızlı otellere gitme eğilimi var. Büyükşehirlere gelen turist çeşitli olduğu için hizmet çeşitlendirmesine gitmek gerekiyor. Ekonomik otellerin, havaalanı ve tren istasyonlarına yakın ucuz otellerin de yapılması gerekiyor. İstanbulʹdaki yatak kapasitesini 150 bine çıkarmamız lazım.
Türk turizmi yeni pazarlara açılacak mı?
Türkiyeʹye gelen turistlerin başını Almanlar, Ruslar, Yunanlılar, Bulgarlar ve Romenler çekiyor. Fakat çok az girdiğimiz pazarlar var Hindistan ve Çin. Hindistan ve Çinʹden çok sayıda turist getirebiliriz. Gelecekte bağlam bir pazarlama mantığı ve doğru adımlarla Türk turizminin daha çok gelişeceğini düşünüyorum. Zaten turizmi meslek olarak seçen herkesin geleceğe iyimser bakması gerekir.
Kaynak:Sabah Gazetesi-Nazlı Güven